726
kendisi hakkında ufak bir yorum yapacağım td. kendisinin premier ligi ispanya ve almanya ile karıştırdığı ilk geldiğinden beri çok belli. hatta aşırı derecede küçümsüyordu. bunun nedeni yıllardır ingilizlerden bir halt olmaması. ancak kısa zamanda bu yanılgısının kurbanı oldu. ingiliz futbolu aslında çok basit oynanan bir futbol. teknik, taktik tabi ki bir dereceye kadar var ama kaderi belirleyecek şey senin uzun oyuncuların ve sert futbolun oluyor. guardiola işte bunu anlamadığı için 16-17 sezonunda başarısız oldu. ingiltere de geriye düşersen veya maç berabereyken gol aramak istiyorsan yapman gereken uzun oyuncunu ileri gönderip gol aratmak. pep ise sistemi ve stili gereği topa hakim olup gole gitmeyi denedi. sonuç tabi ki hüsran. kapanan ingiliz klüplerini pasla açamayacağını algılayamadı.
diğer husular ise hep söylediğim gibi oyun mantığını değiştirememesi. ispanya ve almanya da karşında rakip gerçekten olmuyor. sezonda kritik maç sayın 3-4 oluyor ki onun da zamanı lig sonlarıysa formalite. ancak ingiltere öyle değil. sen ingiltere de 4 forvetle geri koşmayan adamlarla oyun oynayamazsın. zaten oda bunu geçte olsa görmeye başladı sistemini ingiliz futboluna uydurmaya çalışıyor ancak yıllardır kafa yapısı sabit olan bir adamın değişmesi çok zor. adam yıllardır aynı oyunu oynatıyor sistemi belli şu an değişemez.
asıl kendisiyle ilgili ilginç nokta ise elinde ki kadroya rağmen leş manu'nun 1 puan önünde oluşu. herkes tarafından gömülen manu sadece 1 puan geride buda çok ilginç. sezon başından beri sakatlıklar, istikrar ve rezalet planlamayla boğuşan manu city'le kafa kafaya. guardiola bunları görüyor ama ingiliz futbolunu hala algılayamadı. kendisi uzun top oynatmak istemiyor, havadan oynamak istemiyor, oyunu pasla açmak istiyor. ancak ispanya gibi yumuşak ve oynamak isteyen rakipler ya da almanya gibi 10 gömlek aşağı kalitede rakipler olmadığından sıkıntı yaşıyor.
17-18 sezonu için eğer düzgün transfer yaparsa city başarılı olabilir. bunun nedeni guardiola değil ama. city arap sermayesini aldığından beri zaten en kötü ilk 4'e giriyor. bu süreçte şampiyonlukta yaşadılar. onlar için başarı kıstası şampiyonluk değil. city için kıstas artık şampiyonlar ligi( tabi guardiola kalabilirse). eğer şampiyonlar liginde başarı kısa süre içinde gelmezse lig şampiyonluklarıyla tutunamayacaktır. kaldı ki ligide domine edip alabileceğinden şüpheliyim.
okuduğunuz için teşekkürler.
diğer husular ise hep söylediğim gibi oyun mantığını değiştirememesi. ispanya ve almanya da karşında rakip gerçekten olmuyor. sezonda kritik maç sayın 3-4 oluyor ki onun da zamanı lig sonlarıysa formalite. ancak ingiltere öyle değil. sen ingiltere de 4 forvetle geri koşmayan adamlarla oyun oynayamazsın. zaten oda bunu geçte olsa görmeye başladı sistemini ingiliz futboluna uydurmaya çalışıyor ancak yıllardır kafa yapısı sabit olan bir adamın değişmesi çok zor. adam yıllardır aynı oyunu oynatıyor sistemi belli şu an değişemez.
asıl kendisiyle ilgili ilginç nokta ise elinde ki kadroya rağmen leş manu'nun 1 puan önünde oluşu. herkes tarafından gömülen manu sadece 1 puan geride buda çok ilginç. sezon başından beri sakatlıklar, istikrar ve rezalet planlamayla boğuşan manu city'le kafa kafaya. guardiola bunları görüyor ama ingiliz futbolunu hala algılayamadı. kendisi uzun top oynatmak istemiyor, havadan oynamak istemiyor, oyunu pasla açmak istiyor. ancak ispanya gibi yumuşak ve oynamak isteyen rakipler ya da almanya gibi 10 gömlek aşağı kalitede rakipler olmadığından sıkıntı yaşıyor.
17-18 sezonu için eğer düzgün transfer yaparsa city başarılı olabilir. bunun nedeni guardiola değil ama. city arap sermayesini aldığından beri zaten en kötü ilk 4'e giriyor. bu süreçte şampiyonlukta yaşadılar. onlar için başarı kıstası şampiyonluk değil. city için kıstas artık şampiyonlar ligi( tabi guardiola kalabilirse). eğer şampiyonlar liginde başarı kısa süre içinde gelmezse lig şampiyonluklarıyla tutunamayacaktır. kaldı ki ligide domine edip alabileceğinden şüpheliyim.
okuduğunuz için teşekkürler.
