1481
pozisyon vermedi hipoteziyle savunulan teknik direktör. öncelikle bu arkadaşlarımıza fenerbahçe'nin oynadığı son 12 haftayı incelemelerini tavsiye ederim. konyaspor'un3, alanyaspor'un 2 golü dışında ekseriyetle gol yememişler. advokat fenerbahçe'ye bu sezon oynatmaya çalıştığı futbol savunma üzerine kurulu, kontratak futboluydu. bütün deplasmanlarında aynı yöntemi denedi.
yani kısaca fenerbahçe'ye sen pozisyon vermemezlik yapmadın, fenerbahçe üzerine gelmedi. seni üzerine çekti çekti ve ilk fırsatta golü bularak oyunu kapattı. yaptığı tercihler konusunda sürekli yasin'i öne sürüp ama haklıydı deniliyor. iç sahada oynuyorsun, yakaladığı her topu ezen bir kanat oyuncun var. ve sen kalkıp deyim yerindeyse sürpriz kutu oyuncunu oyundan alıyorsun. semih-ahmet-sabri gibi über bir savunma hattı tercihinden bahsetmiyorum bile. takımın fizik olarak en iyi oyuncusu linnes'i oynatmayıp, sabri gibi bir tercih yapıyorsun. sonrada sabri'nin açığını yasin kapatır diye yasin'i oyunda tutuyorsun. onu geçtim daha ilk yarıda s.o.s veren carole ile devam etmek neden? neresinden tutarsan tut elinde kalıyor tercihler.
kendisinin hatalarını yazsak buradan split'e yol olur. hala gelmiş boş argümanlarla bu adamı savunanlar var. galatasaray'da sorunun kadro olduğunu hamza döneminden beri biliyoruz. bu yüzden yırttık kendimizi bu işler riekerink'lerle, tudor'larla olmaz diye. bu adamlar taktiksel olarak gelişmiş isimler değil. sen bu adamlar ile kadro mühendisliği düşünüyorsun resmen şaka gibi. galatasaray'a ya ligi iyi tanıyan, korkmadan neşteri vurabilecek bir hoca lazımdı. ya da kariyerinde yeni bir soluk arayan, takımı tanıyıp sıfırdan yapılandıracak bir hoca.
ikinci tercih çok zor çünkü finansal fair play, kulübün mali olarak batık olması vs derken kimse bu tarz bir takımı devralmak istemez. bu yüzden abdullah avcı gibi ligi iyi tanıyan, transfer bütçesi fazla olmayan, galatasaray kulüp yapısını bilen genç ve aç bir hoca lazım.
yani kısaca fenerbahçe'ye sen pozisyon vermemezlik yapmadın, fenerbahçe üzerine gelmedi. seni üzerine çekti çekti ve ilk fırsatta golü bularak oyunu kapattı. yaptığı tercihler konusunda sürekli yasin'i öne sürüp ama haklıydı deniliyor. iç sahada oynuyorsun, yakaladığı her topu ezen bir kanat oyuncun var. ve sen kalkıp deyim yerindeyse sürpriz kutu oyuncunu oyundan alıyorsun. semih-ahmet-sabri gibi über bir savunma hattı tercihinden bahsetmiyorum bile. takımın fizik olarak en iyi oyuncusu linnes'i oynatmayıp, sabri gibi bir tercih yapıyorsun. sonrada sabri'nin açığını yasin kapatır diye yasin'i oyunda tutuyorsun. onu geçtim daha ilk yarıda s.o.s veren carole ile devam etmek neden? neresinden tutarsan tut elinde kalıyor tercihler.
kendisinin hatalarını yazsak buradan split'e yol olur. hala gelmiş boş argümanlarla bu adamı savunanlar var. galatasaray'da sorunun kadro olduğunu hamza döneminden beri biliyoruz. bu yüzden yırttık kendimizi bu işler riekerink'lerle, tudor'larla olmaz diye. bu adamlar taktiksel olarak gelişmiş isimler değil. sen bu adamlar ile kadro mühendisliği düşünüyorsun resmen şaka gibi. galatasaray'a ya ligi iyi tanıyan, korkmadan neşteri vurabilecek bir hoca lazımdı. ya da kariyerinde yeni bir soluk arayan, takımı tanıyıp sıfırdan yapılandıracak bir hoca.
ikinci tercih çok zor çünkü finansal fair play, kulübün mali olarak batık olması vs derken kimse bu tarz bir takımı devralmak istemez. bu yüzden abdullah avcı gibi ligi iyi tanıyan, transfer bütçesi fazla olmayan, galatasaray kulüp yapısını bilen genç ve aç bir hoca lazım.