68
akp'nin bir numaralı adamı. bir deniz baykal, iki kendisi. kaç tane seçim bu ikisi ve koltuk sevdaları yüzünden kaybedildi. ikisinin başkanlığını vatki zamanında tabi ki, elimizden gelen tüm güçle destekledik ama olmuyorsa bırakacaksın arkadaş! bu kadar seçim kaybedip hala orada oturup genç, dinamik insanların önünü kapatmak bizlere yapılan en büyük ihanet değil de nedir? binlerce insan sırf bunlara duydukları güvensizlikten iki dakika kıçını kaldırıp sandığa gitmeye dahi üşeniyor. apo ile ilgili sözleri yüzünden asla affedemeyeceğim selahattin demirtaş, bunların yanında semih kaya'nın arkasındaki muslera gibi mücadele verdi. temsil ettiği tabana müthiş bir güç verdi, umut aşıladı ve kendisine tamamen karşı olan insanlardan bile oy alıp 7 haziran seçimlerinde büyük başarı sağladı. bundan daha büyük bir örnek olabilir mi?
insanlar mücadele, ruh görmek istiyor beyler. ben bunu istiyorum. delilerle deli olalım istiyorum. deli deliyi görünce sopasını saklarmış ya o hesap. biz delirmedikçe; bu şerefsizler kafamıza daha çok vuracak. sizler bunlara naiflikle cevap verip anlayış, tevazu gösterdiğiniz sürece bunlar daha çok tepemize binecek.
buradaki bazı arkadaşları da kılıçdaroğlu'na benzetiyorum. "ifade özgürlüğü, onların da yorum yapmaya hakkı var" diye sayıklıyorlar. hee evet evet, haklısınız. adaletin-özgürlüğün olduğu bir ülkede herkesin ne düşündüğünü söyleme hakkı var ama onlar biz bu hakkımızı kaybedelim diye hakkımızı gasp edenlere oy veriyor ve utanmadan arsızca burada onları savunuyorlar. böyle iki yüzlülüğe artık tahammülüm yok benim!
herifler tuttuğum takımın malını gasp ediyorlar, okuduğum gazeteye saldırıyorlar, izlediğim kanalı kapattırmaya çalışıyorlar, verdiğim oyu çalıyorlar, sokağa çıktığımda köpeklerini üzerime salıyorlar. bunların hepsi bu bahsettiğiniz "onların da ifade özgürlüğü olmalı" dediğiniz adamlar sayesinde oluyor! hani geçtiğimiz ay hollanda'daki çomar protestosunda bir orospu çocuğu, kendisini polise karşı uyaran arkadaşına "burası türkiye mi lan içeri alsınlar" deyip sizin sesiniz çıktığı zaman içeri alınmanız için dün evet oyu attı ya, işte bunların yaptığı da tam olarak budur!
bu adamlar benim dostum, kardeşim, hemşerim değil. böyle bir şey mümkün olamaz. galatasaraylı olmaları da hakeza öyle. bana daha dün terörist imasında bulunan şerefsizlere oy verenler sadece düşmanımdır. benim kardeşim aynı görüşte olduğum, kaliteli fenerbahçeli, beşiktaşlılardır. eğer bu herifler ve türevleri gerçekten bizim kardeşimiz olsaydı bize yapılan bu hakaretlere ilk tepki verecek insanlar olurlardı. bu yüzden geçin o işleri.
galatasaray batıya açılan penceredir, çomaristana değil beyler! bu ne idüğü belirsiz herifler daha nerede olduklarının bile farkında değil. istedikleri kadar mağdur edebiyatı yapsınlar, benim için onların ne olduğu belli. son nefesime kadar da onlarla mücadele etmeye devam edicem.
not: bugüne kadar hepsiyle diyalog kurmuş, kurmaya çalışmış ama sike sürülecek akılları dahi olmadığını anlamış biri.
insanlar mücadele, ruh görmek istiyor beyler. ben bunu istiyorum. delilerle deli olalım istiyorum. deli deliyi görünce sopasını saklarmış ya o hesap. biz delirmedikçe; bu şerefsizler kafamıza daha çok vuracak. sizler bunlara naiflikle cevap verip anlayış, tevazu gösterdiğiniz sürece bunlar daha çok tepemize binecek.
buradaki bazı arkadaşları da kılıçdaroğlu'na benzetiyorum. "ifade özgürlüğü, onların da yorum yapmaya hakkı var" diye sayıklıyorlar. hee evet evet, haklısınız. adaletin-özgürlüğün olduğu bir ülkede herkesin ne düşündüğünü söyleme hakkı var ama onlar biz bu hakkımızı kaybedelim diye hakkımızı gasp edenlere oy veriyor ve utanmadan arsızca burada onları savunuyorlar. böyle iki yüzlülüğe artık tahammülüm yok benim!
herifler tuttuğum takımın malını gasp ediyorlar, okuduğum gazeteye saldırıyorlar, izlediğim kanalı kapattırmaya çalışıyorlar, verdiğim oyu çalıyorlar, sokağa çıktığımda köpeklerini üzerime salıyorlar. bunların hepsi bu bahsettiğiniz "onların da ifade özgürlüğü olmalı" dediğiniz adamlar sayesinde oluyor! hani geçtiğimiz ay hollanda'daki çomar protestosunda bir orospu çocuğu, kendisini polise karşı uyaran arkadaşına "burası türkiye mi lan içeri alsınlar" deyip sizin sesiniz çıktığı zaman içeri alınmanız için dün evet oyu attı ya, işte bunların yaptığı da tam olarak budur!
bu adamlar benim dostum, kardeşim, hemşerim değil. böyle bir şey mümkün olamaz. galatasaraylı olmaları da hakeza öyle. bana daha dün terörist imasında bulunan şerefsizlere oy verenler sadece düşmanımdır. benim kardeşim aynı görüşte olduğum, kaliteli fenerbahçeli, beşiktaşlılardır. eğer bu herifler ve türevleri gerçekten bizim kardeşimiz olsaydı bize yapılan bu hakaretlere ilk tepki verecek insanlar olurlardı. bu yüzden geçin o işleri.
galatasaray batıya açılan penceredir, çomaristana değil beyler! bu ne idüğü belirsiz herifler daha nerede olduklarının bile farkında değil. istedikleri kadar mağdur edebiyatı yapsınlar, benim için onların ne olduğu belli. son nefesime kadar da onlarla mücadele etmeye devam edicem.
not: bugüne kadar hepsiyle diyalog kurmuş, kurmaya çalışmış ama sike sürülecek akılları dahi olmadığını anlamış biri.
