• 10
    ülkemizde son 20 yılda neden-sonuç ilişkisinin varlığının unutulması, işkembeden sallamanın prim yapar hale gelmesi, örnek alınan (siyasetten spora kadar) her bir alanda altyapıya bakılmadan üst yapının oturtularak başarı sağlanacağının umulması kaynaklı mesnetsiz ve gerçek olamayacak bir iddiadır.

    öncelikle 21 ne amk. "dünyada kimse başaramadı bir ilk" diye billboardlara asılmak üzere yapılan bir teklif ise siyasi ciddiyeti gösterir.

    lig 20 takımlı olsun deniyorsa bu tartışmaya açılabilir bir konudur. gerçi şöyle bir durum var; 20 takımlı iki adet lig dünyada prim yapıyor. ingiltere ve ispanya. biri yerleşmiş bir futbol kültürüne sahip, kazansa da kaybetse de takımını yalnız bırakmayan taraftarların olduğu bir ülke, diğeri ise genel kanı olarak biri her daim biri ise son 20 yılda dünyanın en iyi topçularını barındıran 2 takıma sahip. 21 rakamını ciddiye almayıp 20 üzerinden konuşacağım zira başta da belirttiğim gibi 21 ne amk.

    öncelikle ingiltere bir marketing örneğidir. elbette oynanan futbol, futbol anlayışı, stad (zemin) kalitesi ve doluluk oranı ile ingiliz futbolu her daim -avrupa'da ülke veya kulüpler bazında istenen başarı düzeyi olmasa da- tarafsız / neutral futbol seyircileri tarafından izlenebilecek bir futboldur. topun evelenip gevelenmediği, hızlı atak, sert savunma, her duran topun ciddi gol şansı olarak değerlendirildiği bir futboldan bahsediyoruz. west bromwich albion - sunderland - norwich ve sam allardyce tarafından yönetilen x takımının kendi aralarında yaptıkları maçlar dışında her maç keyifle izlenebilir. özellikle chelsea, tottenham, liverpool, arsenal, man utd, man city başta olmak üzere, everton, west ham, bulunduğu zaman newcastle united gibi farklı sebeplerden sevilen takımlar var ve size hemen her hafta bir "büyük maç" izleme ve kaliteli oyuncuları sahada görme şansı sunuyor. misal vereyim sikik stoke city'nin bile kadrosunda, bir ekonomik fm efsanesi shacwcross, fifa legend butland yanı sıra shaqiri, arnautovic, bony, martins indi, allen, berahino gibi adamlar var. şimdi sikik stoke city diyoruz zira sik sok bir takım ama şu takımı bizim lige koy şampiyon olur.

    ispanya özelinde bir tv deal mevcut değil. her takım kendi tv geliri hakkını yaratıyor (olması gereken bu aslında ama dursun başkana kalsa fritöz ile çekilmiş maçlar seyrederiz). real, barça, atletico, sevilla ve valencia dışında bu noktada ciddi geliri olan bir takım yok. belki biraz athletic bilbao'dur ama onlar da bask bölgesinin hamza hamzaoğlu ekolünden gelen mentalitesine sahip olmaları nedeniyle yabancı almadıklarından hep bir çıta altta kalıyorlar. dolayısıyla bu adamlar iyi takımlara sahip ise gelirleri otomatik olarak artıyor. 20 takım 18 takım fark etmez 24 de olsa bu adamlar için sorun değil.

    gelelim türkiye'ye.

    şenol her cl veya uefa haftası "çarşamba maç yaptik, pazara hazir olabilirsek rizeye cideceğuz" diye ağlıyor. en büyük kabul edilen 2 türk hocadan biri, 3. büyük takımın hocası bu.

    lan bu lig 5 lira para ediyorsa zaten 3.5 lirası gs-fb derbilerinden, 1 lirası beşiktaş ve trabzon taraftarlarından geliyor. sonra bu gelir 18 takıma paylaştırılıyor. şimdi pasta payı aynı kalacak şekilde 20 veya 21 (21 ne amk) takım olsun mu acaba deniyor. yani 4 büyük diyelim, 4 büyük kulüpten, yabancı sınırı nedeniyle artık fahiş fiyatlara yerli oyuncu satamadıkları için açlıktan nefesi kokan anadolu takımlarının oluşturacağı daha büyük kamburu taşımaları bekleniyor.

    geçiniz, yemezler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın