1254
malumunuz, kendisi 6 mart 2017 antalyaspor galatasaray maçı takımın mağlup olmasıyla sonuçlanacak bir hareket yapmış ve bunu burada paylaşmıştım. iş sebebiyle o maçın tamamını izleyememiştim, dolayısıyla özetlerine bakayım dedim ve bu maçta kornerden gelen topa eliyle açık bir şekilde müdahalede bulunma niyetini gösteren caps paylaşmıştım. o gün o kadar gündem olmadı, sosyal medyada kimsenin dikkatini çekmedi. olabilir. devam edelim. aynı hareketi bu kez 11 mart 2017 galatasaray gençlerbirliği maçında yaptı ve hakem affetmedi. bu maç sonrasında benim antalya maçında paylaştığım caps gündem olmuş. twitter'da biri paylaşmış, herkes görmüş. benim diyorum çünkü sonradan fark ettim ki ben caps alırken videonun ses seviyesini değiştirmişim ve capste de yer almış bu ayrıntı. paylaşılan tüm capslerde aynı detay vardı. televizyoncular da görmüş olmalı ki lig tv(beinsports) de görüntüyü yayınlayıp eleştirmiş programında.
bu olayın özeti. gelelim asıl meseleye. bu adamın savunulacak bir tarafı yok. iyi oyuncu falan da değil. beyinsiz biri iyi oyuncu olamaz. bu olay disiplinsizlik ile açıklanamaz. kendisi leş gibi oyuncudur. biraz göz boyar ama bir şey yaptığı yok. bu adam her maç en iyi maçını oynasa yine galatasaray seviyesinde değil yine değil. kendisinin hala galatasaray'da olması skandaldır bana göre. abartmıyorum. transfer ücretinden tutun, aldığı maaşa kadar her şey şüpheli. ne geçmişi var ne geleceği var, beyefendiyi milyon eurolar vererek transfer ediyoruz, senelik garanti 2 milyon euro veriyoruz. tolga ciğerci kimdir ya? bu paraları harcayacak ne yapmış? tek sorun verilen para olsa eyvallah, oyun olarak da gram katkısı yok. sadece son 2 maçta yaptığı hareketler bile kendisinden hiçbir şey olmayacağının kanıtı. şampiyonluğa oynayan bir takımın orta sahası mıdır bu? rakibinin yedekleri necip ve gökhan inler. bizimkisi tolga. yedek bile değil, güya ilk 11 oyuncusu. necip kadar bile yeteneği yok. hatta onun kadar zekası yok. rakip orta saha oyuncularını düşünüyorum da, kendisinden kötü oyuncu yok. ozan tufan, salih uçan, onlar bile bundan iyi.
gelelim bizim takımın ne kadar amatörce yönetildiğine. antalya maçına dönelim. hadi televizyonda bu pozisyon değerlendirilmedi, sosyal medyada gündem olmadı, maç pazartesi oynandı falan... peki bizim teknik ekip ne yapar? maçtan sonra maç görüntülerini değerlendirmez mi? oyunculara istatistiklerini verip değerlendirmede bulunmaz mı? oyuncuları geçtim, hocaya anlatmaz mı? ciddi hatalarda oyuncular uyarılmaz mı? antalya maçında rakip 4 korner kazanmış. bakın sadece 4 tane korner. tudor hoca ile güya defans anlayışımız değişti, savunmaya önem veriliyor, zayıf yanlarımıza çalışıyoruz. peki bizim zayıf yönlerimizin başında hava topu gelmiyor muydu? koca maçta 4 tane korner yemişsin, ilk olarak bu 4 korner atışını incelemez misin? takım kendilerine verilen direktifleri yerine getirmiş mi, savunma adam paylaşımını, alan savunmasını doğru yapmış mı, korner sonrası hücuma çıkışta başarılı olunmuş mu diye insan bir bakar. bu 4 korner içerisinde tolga'nın yaptığı hareketi de görmemek elde değil. normal bir hoca bu pozisyonu maç esnasında görmemişse, tekrar görüntülerde gördüğünde o oyuncuyu çağırır ve der ki ''olum bu ne?''. bakın normal bir hoca bunu der. üst sınıf bir hoca oyuncuyu direkt kovar. siktiri çeker. böylesine aptal oyuncularla vakit kaybedilmez. işte bizim takımdan hiç kimse bunu görmemişse, allah bizim belamızı vermiş zaten. boşuna şampiyonluk hesabı yapıyoruz. yok eğer görüp de hiçbir şey yapılmamışsa veya tolga takmamışsa uyarıları, yedikleri ekmek boğazlarında kalsın, ne diyeyim.
bu adama olan öfkem ve kinim hiçbir zaman geçmeyecek. ya allah aşkına düşünün, antalya maçı durum 2-2, dakika 83, henüz bruma atılmamış, kendisinin sarı kartı var, o pozisyonda top eline gelse (ki kendisi bunun için uğraşıyor) ikinci sarıdan kırmızı yiyecek, 10 kişi kalıcaz. rakip 3-2 öne geçecek. takım genel olarak eksikliklerle uğraşıyor, de jong sakat, sana gün doğmuş, takımın sana ihtiyacı var ve sen bu fırsatı değerlendirecekken hem maçın ebesini bellemeye kalkıyorsun hem de takımın. zaten eksik kadroda kendini de cezalı duruma düşürüyorsun. bana profesyonel bir oyuncunun bunları hesaplayamayacağını söylemeyin. bunları düşünemiyorsa, daha önce de tavsiye ettiğim gibi defolsun gitsin almanya altıncı liginde haftalık yevmiye ile oynasın. bunun üzerinden 5 gün geçiyor ve bu adam, aleyhimize penaltı çalınıp muslera'nın kurtarışından 30 saniye sonra yine benzer bir hareketle penaltı yaptırıyor. beni daha da sinirlendiren utanmadan itiraz etmesi. bu nasıl bir karaktersizliktir?
bir gurbetçi olarak gerek sözlük'te gerek diğer sosyal medya platformlarında gurbetçilere haksız yere, bilip bilmeden pek çok hakareti okuyorum. yıllardır klişe laflar işte. bunlar orada bok temizliyor burada şöyle. bunlar orada böyle, burada şöyle. bunlar orada bıdı bıdı. bu tarz tespit sıçanlardan uzak durun. benim diyeceğim başka bir şey. gurbetçi topçu getirirken ne olur iq testi yapın. tamam, türkiye'de yetişenler de çok zeki değiller ama bu avrupa'dan getirilenler çok farklı bir boyuttalar. iq testi yeter mi? yetmez. hemen ardından karakter testinden geçirin. çünkü karaktersizi ağır karaktersiz, karakterlisi de gerçekten karakterli oluyor. ben karakter olarak orta seviyede bir gurbetçi görmedim. kaliteleri bir tarafa, hamit altıntop, nuri şahin, eren derdiyok, mevlüt erdinç, yunus mallı(örnekleri çoğaltabiliriz) gibi karakterli, efendi tipler varken diğer tarafta tolga ciğerci, yasin öztekin, sinan gümüş, hasan ali kaldırım, tarık çamdal, olcay şahan, cenk tosun, oğuzhan, gökhan töre, engin baytar gibi karakter sıkıntısı yaşayan, kendi takım taraftarının bile nefret edeceği tipler mevcut. ha yerli malımız yok mu? onlar da mevcut, emre b., caner e., volkan d., volkan ş., böyle devam eder ama oran olarak baktığımızda gurbetçilerde bu daha fazla.
son olarak capsleri bir kez daha paylaşalım da, olur da övecek biri çıkarsa bakıp bir daha düşünsün.
antalya maçı: http://i.hizliresim.com/vbLLRz.png
gençlerbirliği maçı: http://i.hizliresim.com/vbLLRz.png
galatasaray'a imza attıktan sonraki boks maçı: http://i1.medyaspor.com/...ri-ne-oldu-41483.jpg
o son poz nedir ya? futbolcu musun boksçu mu? bu kavga eder, saçma sapan kırmızı görür derken adam voleybolcu çıktı, saçma sapan smaçlara çıkıyor.
bu olayın özeti. gelelim asıl meseleye. bu adamın savunulacak bir tarafı yok. iyi oyuncu falan da değil. beyinsiz biri iyi oyuncu olamaz. bu olay disiplinsizlik ile açıklanamaz. kendisi leş gibi oyuncudur. biraz göz boyar ama bir şey yaptığı yok. bu adam her maç en iyi maçını oynasa yine galatasaray seviyesinde değil yine değil. kendisinin hala galatasaray'da olması skandaldır bana göre. abartmıyorum. transfer ücretinden tutun, aldığı maaşa kadar her şey şüpheli. ne geçmişi var ne geleceği var, beyefendiyi milyon eurolar vererek transfer ediyoruz, senelik garanti 2 milyon euro veriyoruz. tolga ciğerci kimdir ya? bu paraları harcayacak ne yapmış? tek sorun verilen para olsa eyvallah, oyun olarak da gram katkısı yok. sadece son 2 maçta yaptığı hareketler bile kendisinden hiçbir şey olmayacağının kanıtı. şampiyonluğa oynayan bir takımın orta sahası mıdır bu? rakibinin yedekleri necip ve gökhan inler. bizimkisi tolga. yedek bile değil, güya ilk 11 oyuncusu. necip kadar bile yeteneği yok. hatta onun kadar zekası yok. rakip orta saha oyuncularını düşünüyorum da, kendisinden kötü oyuncu yok. ozan tufan, salih uçan, onlar bile bundan iyi.
gelelim bizim takımın ne kadar amatörce yönetildiğine. antalya maçına dönelim. hadi televizyonda bu pozisyon değerlendirilmedi, sosyal medyada gündem olmadı, maç pazartesi oynandı falan... peki bizim teknik ekip ne yapar? maçtan sonra maç görüntülerini değerlendirmez mi? oyunculara istatistiklerini verip değerlendirmede bulunmaz mı? oyuncuları geçtim, hocaya anlatmaz mı? ciddi hatalarda oyuncular uyarılmaz mı? antalya maçında rakip 4 korner kazanmış. bakın sadece 4 tane korner. tudor hoca ile güya defans anlayışımız değişti, savunmaya önem veriliyor, zayıf yanlarımıza çalışıyoruz. peki bizim zayıf yönlerimizin başında hava topu gelmiyor muydu? koca maçta 4 tane korner yemişsin, ilk olarak bu 4 korner atışını incelemez misin? takım kendilerine verilen direktifleri yerine getirmiş mi, savunma adam paylaşımını, alan savunmasını doğru yapmış mı, korner sonrası hücuma çıkışta başarılı olunmuş mu diye insan bir bakar. bu 4 korner içerisinde tolga'nın yaptığı hareketi de görmemek elde değil. normal bir hoca bu pozisyonu maç esnasında görmemişse, tekrar görüntülerde gördüğünde o oyuncuyu çağırır ve der ki ''olum bu ne?''. bakın normal bir hoca bunu der. üst sınıf bir hoca oyuncuyu direkt kovar. siktiri çeker. böylesine aptal oyuncularla vakit kaybedilmez. işte bizim takımdan hiç kimse bunu görmemişse, allah bizim belamızı vermiş zaten. boşuna şampiyonluk hesabı yapıyoruz. yok eğer görüp de hiçbir şey yapılmamışsa veya tolga takmamışsa uyarıları, yedikleri ekmek boğazlarında kalsın, ne diyeyim.
bu adama olan öfkem ve kinim hiçbir zaman geçmeyecek. ya allah aşkına düşünün, antalya maçı durum 2-2, dakika 83, henüz bruma atılmamış, kendisinin sarı kartı var, o pozisyonda top eline gelse (ki kendisi bunun için uğraşıyor) ikinci sarıdan kırmızı yiyecek, 10 kişi kalıcaz. rakip 3-2 öne geçecek. takım genel olarak eksikliklerle uğraşıyor, de jong sakat, sana gün doğmuş, takımın sana ihtiyacı var ve sen bu fırsatı değerlendirecekken hem maçın ebesini bellemeye kalkıyorsun hem de takımın. zaten eksik kadroda kendini de cezalı duruma düşürüyorsun. bana profesyonel bir oyuncunun bunları hesaplayamayacağını söylemeyin. bunları düşünemiyorsa, daha önce de tavsiye ettiğim gibi defolsun gitsin almanya altıncı liginde haftalık yevmiye ile oynasın. bunun üzerinden 5 gün geçiyor ve bu adam, aleyhimize penaltı çalınıp muslera'nın kurtarışından 30 saniye sonra yine benzer bir hareketle penaltı yaptırıyor. beni daha da sinirlendiren utanmadan itiraz etmesi. bu nasıl bir karaktersizliktir?
bir gurbetçi olarak gerek sözlük'te gerek diğer sosyal medya platformlarında gurbetçilere haksız yere, bilip bilmeden pek çok hakareti okuyorum. yıllardır klişe laflar işte. bunlar orada bok temizliyor burada şöyle. bunlar orada böyle, burada şöyle. bunlar orada bıdı bıdı. bu tarz tespit sıçanlardan uzak durun. benim diyeceğim başka bir şey. gurbetçi topçu getirirken ne olur iq testi yapın. tamam, türkiye'de yetişenler de çok zeki değiller ama bu avrupa'dan getirilenler çok farklı bir boyuttalar. iq testi yeter mi? yetmez. hemen ardından karakter testinden geçirin. çünkü karaktersizi ağır karaktersiz, karakterlisi de gerçekten karakterli oluyor. ben karakter olarak orta seviyede bir gurbetçi görmedim. kaliteleri bir tarafa, hamit altıntop, nuri şahin, eren derdiyok, mevlüt erdinç, yunus mallı(örnekleri çoğaltabiliriz) gibi karakterli, efendi tipler varken diğer tarafta tolga ciğerci, yasin öztekin, sinan gümüş, hasan ali kaldırım, tarık çamdal, olcay şahan, cenk tosun, oğuzhan, gökhan töre, engin baytar gibi karakter sıkıntısı yaşayan, kendi takım taraftarının bile nefret edeceği tipler mevcut. ha yerli malımız yok mu? onlar da mevcut, emre b., caner e., volkan d., volkan ş., böyle devam eder ama oran olarak baktığımızda gurbetçilerde bu daha fazla.
son olarak capsleri bir kez daha paylaşalım da, olur da övecek biri çıkarsa bakıp bir daha düşünsün.
antalya maçı: http://i.hizliresim.com/vbLLRz.png
gençlerbirliği maçı: http://i.hizliresim.com/vbLLRz.png
galatasaray'a imza attıktan sonraki boks maçı: http://i1.medyaspor.com/...ri-ne-oldu-41483.jpg
o son poz nedir ya? futbolcu musun boksçu mu? bu kavga eder, saçma sapan kırmızı görür derken adam voleybolcu çıktı, saçma sapan smaçlara çıkıyor.