13
şöyle bakmamız gerekiyor: bu kural ikinci maçı daha zevkli hale mi getirecek, yoksa vasat bir hale mi?
üç şekilde düşünebiliriz.
birincisi, örnek olarak ilk maç 1-1 sona ermiş olsun. böylece evdeki takım gol için bastırmak zorunda olacak. diğer yandan da rakip yatacak. ama çoğunlukla deplasmanda 1-1 berabere kalan takım, diğerine göre daha üstün olduğu için sürekli bir baskı, duvar gibi dönen toplar, karamboller. aynı zamanda karşı tarafta nadiren bulduğu kontralarla rakibini 3 4 kişi yakalayan çabuk oyuncular.
ikinci senaryoda ise deplasman 1-0 kazanmış olsun ilk maçta. yine deplasmanda puan alanın iyi olduğunu varsayıyorum. ikinci maç çoğu takımın oynayacağı şey oyunu tutmak olur. anlamsız paslar, ataksız bir kabız futbol.
üçüncü ise ev sahibinin kazandığı seçenek. bunda takım dengeleri daha eşit ya da ev sahibi iyi olacağından, ikinci maçtaki ev sahibinin birinci seçenekteki gibi daha atak olacağı vs düşünülebilir.
bence kuralın konulma mantığı bu. daha çok gol ihtiyacı daha çok futbol. zaten bu yüzden üst torbadaki takım ilk maçını deplasmanda oynuyor. ikinci maçı evde oynamak bu yüzden avantaj olarak görülüyor yani. tabi bir de maç uzarsa 30 dakika fazla evinde oynamak var.
yine de bana göre tüm bunlar birbirine yakkın ya da eşit güçteki takımlar için geçerliyken, takımlar arası dengeler biraz değiştiğinde iş farklı bir boyut alabiliyor. örneğin athletic bilbao zorya ile maç yapıyorsa zaten çok ekstra oynamıyorlar. hatta yedek kadro bile çıkıyorlar. burada da değişik stratejiler olabiliyor. ilk maçı alıp fişi çekmek ya da ikinci maça bırakmak gibi.
tüm bunlara rağmen bana göre haksızlık. ekstrem bir örnek vereyim. ilk maçı 7-2 kazandım. ikinci maçı 6-1 kaybettim. eğer olay seyir zevkiyse hangisi daha değerli? sadece bu yüzden bence kaldırılmalı. hem uzayan maçlar bence hep daha eğlenceli.
üç şekilde düşünebiliriz.
birincisi, örnek olarak ilk maç 1-1 sona ermiş olsun. böylece evdeki takım gol için bastırmak zorunda olacak. diğer yandan da rakip yatacak. ama çoğunlukla deplasmanda 1-1 berabere kalan takım, diğerine göre daha üstün olduğu için sürekli bir baskı, duvar gibi dönen toplar, karamboller. aynı zamanda karşı tarafta nadiren bulduğu kontralarla rakibini 3 4 kişi yakalayan çabuk oyuncular.
ikinci senaryoda ise deplasman 1-0 kazanmış olsun ilk maçta. yine deplasmanda puan alanın iyi olduğunu varsayıyorum. ikinci maç çoğu takımın oynayacağı şey oyunu tutmak olur. anlamsız paslar, ataksız bir kabız futbol.
üçüncü ise ev sahibinin kazandığı seçenek. bunda takım dengeleri daha eşit ya da ev sahibi iyi olacağından, ikinci maçtaki ev sahibinin birinci seçenekteki gibi daha atak olacağı vs düşünülebilir.
bence kuralın konulma mantığı bu. daha çok gol ihtiyacı daha çok futbol. zaten bu yüzden üst torbadaki takım ilk maçını deplasmanda oynuyor. ikinci maçı evde oynamak bu yüzden avantaj olarak görülüyor yani. tabi bir de maç uzarsa 30 dakika fazla evinde oynamak var.
yine de bana göre tüm bunlar birbirine yakkın ya da eşit güçteki takımlar için geçerliyken, takımlar arası dengeler biraz değiştiğinde iş farklı bir boyut alabiliyor. örneğin athletic bilbao zorya ile maç yapıyorsa zaten çok ekstra oynamıyorlar. hatta yedek kadro bile çıkıyorlar. burada da değişik stratejiler olabiliyor. ilk maçı alıp fişi çekmek ya da ikinci maça bırakmak gibi.
tüm bunlara rağmen bana göre haksızlık. ekstrem bir örnek vereyim. ilk maçı 7-2 kazandım. ikinci maçı 6-1 kaybettim. eğer olay seyir zevkiyse hangisi daha değerli? sadece bu yüzden bence kaldırılmalı. hem uzayan maçlar bence hep daha eğlenceli.