resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 194
    öncelikle bazı dipnot bilgiler ile başlayarak bu yazıya girmek isityorum:

    -tomas tuchel(43) borussia dortmund'a gelmeden önce mainz ile ligi 7. bitirmişti(ki zaten hep orta sıralara oynayan bir ekip olmuştur)
    -massimo allegri(49) milan'da ve juventus'ta gösterdiği başarılardan önce sassuolo ile 2. ligde çalışmış(ve üst lige çıkarmış) cagliari ile orta sıraları zorlayabilmişti.
    -diego simeone(46) atletico'ya şampiyonluk ve şampiyonlar ligi finalleri oynatmadan önce, td'lük bakımından, avrupa tecrübesi olmamıştı(kısa geçen catania macerasını saymıyorum)
    -jose morinho(54) avrupa'ya hükmeden bir teknik direktör olmadan evvel leiria vekısa dönem benfica maceraları yaşamıştı.

    yukarıdaki listeyi daha uzatabiliriz peki bu örnekleri niye verdin diye sorunuz olacaktır. yukarıda saydığım teknik adamların hepsi şu anki konumlarından önce daha düşük seviyelerde daha az tecrübede ve kendi liglerine göre orta sıralarda oynamış teknik adamlar idi. ama hepsinin ortak bir yanı vardı genç olmaları, yetenekli olmaları,başarıya aç olmaları ve en önemlisi de şu ki "kendilerine özgü stiller ile kendilerini gösterebilmeleri" idi ve şu anki konumlarını görebiliyoruz.

    igor tudor özelinde ise en önemli konu yukarıda tırnak arasına aldığım ifade. lige yeni çıkmış bir takımla ve yaklaşık 20 transfer yaparak kendi tarzını,farkını ortaya koyabilmiş bir teknik direktör. benzer bir durumda başka teknik direktörler ligden düşmemeye oynuyor en hafif tabir ile çoğu da ilk yarı sonunu göremiyor zaten. "madem bu kadar iyi teknik direktör karabük niye ligde 8 ila 10. sıralarda" diyen birisi net bir şekilde ligi takip etmiyordur. çoğu maçını izlemiş birisi olarak bu sene karabükspor ligde en çok hakkı yenen takım ve tudor hocanın deplasman karnesini kötü yapan etmenlerin en başında bu geliyor. diğer bir etken ise anadolu takımlarının çoğunun aksine karabükspor'un oynatmamaya değil oynamaya yönelik futbolu iç sahada bu futbol ile cidden çok iyi iş çıkarırlarken deplasmanda zorluk çektiler ki büyük takımlar da bu durumdan fevkalade muzdarip.

    "ya madem öyle tudoru alacağımıza adbullah avcı'yı alalım yeeaaa" diyen birisi de ne abdullah avcı'yı tanıyordur ne de galatasaray'ı. abdullah hoca başarılı hocadır fakat bu başarısı kendisinin 7 yılını aldı ki aradaki milli takım sürecinde de nasıl eleştirildiğini biliyoruz, başakşehir'de(veya eski ismiyle ibb) kurduğu düzeni burada kurmaya kalkıp başarısız olsa en çok eleştiren yine kendisini isteyenler olacaktır. tekrar ve tekrardan fatih terim isteyenlere zaten girmek istemiyorum. bir de "galatasaray'a yakışacak hoca değil" falan yazanlar var ki bu arkadaşlar yazın sampaoli'yi, favre'yi ondan önce tuchel'i daha daha önce bielsa'yı galatasaray'a yakıştıramayan arkadaşlar oluyor. bu grup hepsinden daha gülünç benim gözümde.

    velhasıl bizim en çok ihtiyacımız olan teknik direktör tipi kendisinde barınmaktadır. genç, başarıya aç, yetenekli ve kendisini göstermiş üstelik juventus gibi bir kulüpte lippi ve ancelotti'nin öğrencisi olmuş conte, thuram, zidane, del piero'lara takım arkadaşılığı yapmış bir adam.

    ya bu adamı biz istemeyek de ne yapak ölek mi :(
App Store'dan indirin Google Play'den alın