68
türk, belki de dünya tribün tarihinin en anlamlı tezahüratlarından biri.
peşindeyiz pankartı ve bloguyla da ünlenmiş(!) birkaç iyi adam tarafından ortaya çıkarılmıştır. ultraslan uni'nin 2. jenerasyon "önde gelen"lerindendir bu güzel insanlar. takip edenler hatırlar, basketbolda türkiye kupasına katılacak takımları belirlemek için sezon öncesi farklı şehirlerde ön eleme maçları oynanırdı yakın bir geçmişe kadar. sonra statü değişip ligin ilk yarısındaki puan sıralamasında ilk 8 sıradaki takımların katıldığı format oluşturuldu.
2007-2008 sezonu ön elemelerinde o zamanki adıyla galatasaray cafe crown çanakkale grubuna düşer. gruptaki ilk iki maçlar sonrasında galatasaray üçüncü maça matematiksel anlamda bir umut kırıntısı taşır. 2007 yazının sıcak bir gününde birkaç iyi adam serçe model bir arabaya doluşup bu son maç için çanakkale yoluna düşer. yoldayken acı haberi alırlar, gruptaki diğer maç sonuçlanmış ve bizim takımın son maçı tamamen formalite maçına dönmüştür.
o dönemde hepsi kız arkadaşlarıyla sorunlar yaşamakta, "ben mi galatasaray mı" sorularıyla karşı karşıya gelmektedir bu abilerimiz. klasik "uni" hikayesi. tribün peşinde uzaya uzaya bir hal olmuş okullar, aradan akıp giden hayat ve sevgililer ile yaşanan "geleceğe dönük" sorunlar. bütün bunlarla uğraşırken 6-7 kişi göt kadar serçe'ye binip çanakkale'ye, oynayanlar ve oynayanların yakınları hariç belki de 20-30 kişinin haberdar olduğu bir maça gidiyorlar, üstelik daha yolu yarılamadan maçın formalite maçına dönüştüğü haberini alıyorlar. "giden her sevgilinin ardından hep biz olduk el sallayan" cümlesi zaten kendi aralarındaki bir sohbette içlerinden birinin söylediği bir cümleymiş. kalanı da o serçedes(!)in içinde oluşmuş.
https://www.youtube.com/watch?v=NkSkxpWxiFw
2007-2008 sezonunun ekim ya da kasım aylarında milli maç arasında club brugge ile oynanan hazırlık maçında kapalıda söylenerek sokaktan kitlelere doğru yolculuğuna çıkar. çok büyük ilgi görür, sahiplenilir ve aradan geçen 10 yıla yakın zamanda tribünün daimi playlistinde kendine bir yer edinmeyi başarır.
peşindeyiz pankartı ve bloguyla da ünlenmiş(!) birkaç iyi adam tarafından ortaya çıkarılmıştır. ultraslan uni'nin 2. jenerasyon "önde gelen"lerindendir bu güzel insanlar. takip edenler hatırlar, basketbolda türkiye kupasına katılacak takımları belirlemek için sezon öncesi farklı şehirlerde ön eleme maçları oynanırdı yakın bir geçmişe kadar. sonra statü değişip ligin ilk yarısındaki puan sıralamasında ilk 8 sıradaki takımların katıldığı format oluşturuldu.
2007-2008 sezonu ön elemelerinde o zamanki adıyla galatasaray cafe crown çanakkale grubuna düşer. gruptaki ilk iki maçlar sonrasında galatasaray üçüncü maça matematiksel anlamda bir umut kırıntısı taşır. 2007 yazının sıcak bir gününde birkaç iyi adam serçe model bir arabaya doluşup bu son maç için çanakkale yoluna düşer. yoldayken acı haberi alırlar, gruptaki diğer maç sonuçlanmış ve bizim takımın son maçı tamamen formalite maçına dönmüştür.
o dönemde hepsi kız arkadaşlarıyla sorunlar yaşamakta, "ben mi galatasaray mı" sorularıyla karşı karşıya gelmektedir bu abilerimiz. klasik "uni" hikayesi. tribün peşinde uzaya uzaya bir hal olmuş okullar, aradan akıp giden hayat ve sevgililer ile yaşanan "geleceğe dönük" sorunlar. bütün bunlarla uğraşırken 6-7 kişi göt kadar serçe'ye binip çanakkale'ye, oynayanlar ve oynayanların yakınları hariç belki de 20-30 kişinin haberdar olduğu bir maça gidiyorlar, üstelik daha yolu yarılamadan maçın formalite maçına dönüştüğü haberini alıyorlar. "giden her sevgilinin ardından hep biz olduk el sallayan" cümlesi zaten kendi aralarındaki bir sohbette içlerinden birinin söylediği bir cümleymiş. kalanı da o serçedes(!)in içinde oluşmuş.
https://www.youtube.com/watch?v=NkSkxpWxiFw
2007-2008 sezonunun ekim ya da kasım aylarında milli maç arasında club brugge ile oynanan hazırlık maçında kapalıda söylenerek sokaktan kitlelere doğru yolculuğuna çıkar. çok büyük ilgi görür, sahiplenilir ve aradan geçen 10 yıla yakın zamanda tribünün daimi playlistinde kendine bir yer edinmeyi başarır.