10032
yıl 2013 giriyorum gsstore’a. parçalıyı kapacağım. her zaman bir futbolcu ismi ile alırım formayı. ama ünal başgan sağolsun o gün işim çok zor. duvardaki formalarda 4 isim. didier drogba, wesley sneijder, selçuk inan ve felipe melo. çıkıyorum dışarı, 1 saat dolanıyorum. düşünüp işin içinden çıkmaya çalışıyorum. melo’yu mecburen elemişim. diğer üç isim arasında karar vermek, verdiğim kararlardan belki de en zoru haline gelmiş. para da yok ki üçünü de alıp geleyim.
ha nihayetinde sneijder isminde karar kıldım. ama bi dönem benim bu iki büyük ismin olduğu yerde seçeneklerimden biri olacak kadar değerli bir oyuncuydu selçuk. ne oldu, ne bitti de bu sahada topla alakası olmayan, yanındaki adama dahi topu dürtemeyen, istisnasız her maç takımının 10, rakibini 12 kişi oynamasına sebebiyet veren adama evrildi anlamadım. ve bu halini istisnasız her maç neden çekmek zorundayız, onu da hiç anlamıyorum.
ha nihayetinde sneijder isminde karar kıldım. ama bi dönem benim bu iki büyük ismin olduğu yerde seçeneklerimden biri olacak kadar değerli bir oyuncuydu selçuk. ne oldu, ne bitti de bu sahada topla alakası olmayan, yanındaki adama dahi topu dürtemeyen, istisnasız her maç takımının 10, rakibini 12 kişi oynamasına sebebiyet veren adama evrildi anlamadım. ve bu halini istisnasız her maç neden çekmek zorundayız, onu da hiç anlamıyorum.
