64
o insanlar artık yoklar...
ister beleştepeye şehitler tepesi diyin, ister boğaz köprüsüne şehitler köprüsü deyin. yoklar...
ben birey olarak bunların olmamasına bir çözüm getiremem. çözüm getirsin diye orada bulunan insanlara birkaç kelam edebilirim. ya da buldukları çözümleri sonuç itibarıyla eleştirebilirim. düşünen insanlar olarak en önemli vasfımızın bu olduğu gerçeğiyle yaklaşırım. "düşünmeyin" diyen insanlara o iş öyle olmaz diyebilirim. kendimce yüzlerce binlerce cana duyduğum saygıyı ancak böyle dile getirebilirim.
bakıyorum da;
bütün bunlarla yüzleşmemizi kaderimiz olarak gören insanlar var.
giden her candan sonra sembolik olarak bir şeyler yapan kurumlar/insanlar var.
bir patlama olur.
ilk yapılan şey, internet yavaşlatmak, yayın yasağı getirmek...
akabinde giden canların ailelerine taziyeler, siyah kurdeleler, her yerde terörü lanetlemeler...
sonra devlet erkanının büyük büyük açıklamaları...
siyasi çıkarlar doğrultusunda (başkanlık vs...) politika yorumları...
terörün yapmaya çalıştığı şey hayatı durdurmak, hayır hayatınıza devam edin ki bizi bölemesinler kandırmacaları...
kimlerden kayıplar olduysa (polisse polissever camia, kesk üyeleriyse sol tandanslı insanlar, gezi eyleminde yiten canlarsa hükümet karşıtları vs...) onların yas tutmaları...
sonra olayın olduğu yere şehitler parkı, şehitler köprüsü, şehitler anıtı gibi isimler verilmesi...
ekonomi yerlerdedir.
ilk yapılan dış güçlere suç atmak...
bulunan çözümlerin, dolarınızı bozdurun minvalinde olması...
kandırılıyoruz her konuda. uyutuluyoruz. uyuşturuluyoruz. ben çözüm istiyorum bir vatandaş olarak en büyük hakkım. devlet benim için var. ben devlet için değil...
ister beleştepeye şehitler tepesi diyin, ister boğaz köprüsüne şehitler köprüsü deyin. yoklar...
ben birey olarak bunların olmamasına bir çözüm getiremem. çözüm getirsin diye orada bulunan insanlara birkaç kelam edebilirim. ya da buldukları çözümleri sonuç itibarıyla eleştirebilirim. düşünen insanlar olarak en önemli vasfımızın bu olduğu gerçeğiyle yaklaşırım. "düşünmeyin" diyen insanlara o iş öyle olmaz diyebilirim. kendimce yüzlerce binlerce cana duyduğum saygıyı ancak böyle dile getirebilirim.
bakıyorum da;
bütün bunlarla yüzleşmemizi kaderimiz olarak gören insanlar var.
giden her candan sonra sembolik olarak bir şeyler yapan kurumlar/insanlar var.
bir patlama olur.
ilk yapılan şey, internet yavaşlatmak, yayın yasağı getirmek...
akabinde giden canların ailelerine taziyeler, siyah kurdeleler, her yerde terörü lanetlemeler...
sonra devlet erkanının büyük büyük açıklamaları...
siyasi çıkarlar doğrultusunda (başkanlık vs...) politika yorumları...
terörün yapmaya çalıştığı şey hayatı durdurmak, hayır hayatınıza devam edin ki bizi bölemesinler kandırmacaları...
kimlerden kayıplar olduysa (polisse polissever camia, kesk üyeleriyse sol tandanslı insanlar, gezi eyleminde yiten canlarsa hükümet karşıtları vs...) onların yas tutmaları...
sonra olayın olduğu yere şehitler parkı, şehitler köprüsü, şehitler anıtı gibi isimler verilmesi...
ekonomi yerlerdedir.
ilk yapılan dış güçlere suç atmak...
bulunan çözümlerin, dolarınızı bozdurun minvalinde olması...
kandırılıyoruz her konuda. uyutuluyoruz. uyuşturuluyoruz. ben çözüm istiyorum bir vatandaş olarak en büyük hakkım. devlet benim için var. ben devlet için değil...