• 66
    takımdaki sakatların çokluğu en fazla bu maçta kendini gösterdi diyebiliriz. bir hafta içinde 2 adet üst düzey maç oynayan bu takım, 3. ve vasat diyebileceğimiz bu maçı çıkaramadı. en çok rotasyona gitmesi gereken bu dönemde yetersizlikten gidilemedi ve haftayı puan kayıplarıyla kapatan trabzon ve beşiktaş'a daha bir yaklaşmak için, galibiyet için aynı kadroyla çıkıldı. galatasaray takımı yorgundu ve bu her hallerinden belliydi. skibbe mehmet güven ve yaser yıldız'a güvenemiyordu ve galip gelinmesi gereken bir haftada radikal bir karar alamadı. medyanın da yok efendim es es 12 yıldır kazanamıyor şeklinde gaz vermeleriyle dinlenmiş rakip galatasaraymızı yendi ve 3 puanı aldı.

    bu maçla 3 noktaya değinmek istiyorum:

    1) galatasaray ne zaman bir ivme kazanmaya başlasa bazı güçler devreye giriyor ya da bu benim kendi kuruntum. benzer bir durum geretsli galatasaray döneminde de bir trabzon maçı öncesi trabzonun kendi sahasında galatasarayı bilmem kaç maçtır yenemediği medyada yazıldı çizildi. trabzon da o maçta bizi 3-1 yendi. benzer durum bu es es maçı öncesi de yaşandı. medyanın rakip takıma gaz verme, rakibi motive etme gibi bir hakkı var mı? türkiye'de var demek ki. yakında bir çıkış yakalarsa galatasaray yazılı basında borçlarla ilgili bir haber yakalarsanız şaşırmayın.

    2) sakatların bir an önce iyileşmesi ve galatasaray'ın mevcut kadrosunu en verimli şekilde kullanması gerekiyor ki futbolcular diri kalsınlar. nacizane fikrim emre güngör, barış özbek ve mehmet topal'ın bir an önce iyileşip form tutmaları. bu durum son derece dinamik ve dirençli bir galatasaray izlettirecektir

    3) ve son olarak sevgili fırat aydınus... ben sanmıyorum ki binlerce insan para verip hakemlerin şovlarını izlemek için maça gitmekte veya digiturk satın almakta. entry götüme girmemesi için o kadar zor tutuyorum ki kendimi... es es'in ikinci golündeki kendinden emin tavırları, 5 kişiye sarı kart göstermeler... o kadar emin ki yan hakemine bile danışmıyor acaba niye o bayrak kalktı? acaba niye orta noktaya hareketlenmiyor? kardeşim sen bir git en azından konuş yan hakemle sonra golü gene ver ama git konuş ki sana itiraz eden futbolcular görsünler, art niyet aramasınlar, bunun bir telafi karar olduğunu düşünmesinler(!): baros'un golüne karşı). arda'yı illa yanına çağırmak bir disiplin göstergesi mi? arda yanına gelmiyorsa çıkartırsın uzaktan kartını zaten hakemin kartı çıkartırken futbolcuyu yanına çağırmasının nedeni hem futbolcunun kart gördüğünün hem de diğerlerinin kimin kart gördüğünün bilincinde olması için. o sahadaki artı tribündeki herkes kartın arda'ya çıkacağını biliyordu. arda bile göster hocam buradayım şeklinde jestler içerisindeydi. sen daha fazla ortamı gererek zaten yorgun olan galatasaraylı futbolcuları daha da niye zorluyorsun. anlamak mümkün değildi. sonucunda maçtan kafaca kopan zaten fiziksel olarak zayıf galatasaray mağlup olup istanbul'a döndü.

    bu mağlubiyet bir açıdan da iyi oldu. şöyle ki; baros'un elle kontrol ederek attığı gol ile kazanmış olsa idik daha trabzon maçında servet'in attığı gole "temiz eller ne oldu?" diyen futbol cahili, galatasaray nefreti bürümüş kitlelere koz vermiş olacaktık. ama bunu bilmiyorlar ki biz haksız kazandığımız maçlardan sonra da bu durumu eleştiririz. sevincimizi buruk yaşarız.

    edit:imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın