786
galatasaray camiasının 2000 sonrası kronikleşen hastalıklarından biridir ruh çağırma seansları. "pençe atma aslanım kükresen de yeter" günlerinin "avrupa fatihiymiş galatasaray"a döndüğü zamanlarda 2000 ruhu dillere pelesenk olur. her kadıköy seferi sonrası ortalık "metin oktay ruhu" çığlıklarıyla dolar. sevgilisinden trip yiyince krize giren adamlar "yeri geldi 14 sene bekledik" der. bu liste uzar uzar gider. her zora düşenin çağırdığı ama kimsenin bir türlü kavuşamadığı bir galatasaray ruhu vardır.
15 kişilik kadrosunun 12'si 22 yaşın altında, 9 tanesi ise daha 20'li yaşlarına adım atmamış bir takım. başlarında cesur bir kadın.
koşuyorlar, basıyorlar, atlıyorlar, zıplıyorlar. kimisi giydiği formanın içini doldurmayacak kadar çıtı pıtı, pırıl pırıl çocuklar yürekleri pır pır ede ede bu arma için varını yoğunu ortaya koyuyor.
belki sezon boyunca her maçta 90 sayıya çıkamayacaklar. her maçta rakiplerini 50-60 sayıda tutamayacaklar. yani özetle kaybedecekler. hatta helva gibi dağılmasalar da perişan olacakları maçlar olacak. ama her maç bittiğinde geriye şüphesiz ki sadece buram buram samimiyet kalacak.
bir de meşhur galatasaray ruhu...
15 kişilik kadrosunun 12'si 22 yaşın altında, 9 tanesi ise daha 20'li yaşlarına adım atmamış bir takım. başlarında cesur bir kadın.
koşuyorlar, basıyorlar, atlıyorlar, zıplıyorlar. kimisi giydiği formanın içini doldurmayacak kadar çıtı pıtı, pırıl pırıl çocuklar yürekleri pır pır ede ede bu arma için varını yoğunu ortaya koyuyor.
belki sezon boyunca her maçta 90 sayıya çıkamayacaklar. her maçta rakiplerini 50-60 sayıda tutamayacaklar. yani özetle kaybedecekler. hatta helva gibi dağılmasalar da perişan olacakları maçlar olacak. ama her maç bittiğinde geriye şüphesiz ki sadece buram buram samimiyet kalacak.
bir de meşhur galatasaray ruhu...
