657
kendisiyle ilgili nacizane bir tespit sıçmak istiyorum izninizle:
evet; kendisinin kendine has ve her gittiği takıma uygulamayı başardığı bir futbol mantalitesi var, doğrudur.
hatta o taktik yapının ne olduğunu artık sokaktaki çocuğa sorsan "tiki taka" falan diyip sana anlatabiliyor. *
ancak;
başarısı ve oynattığı futbolun yeterliliği bence gittiği takımla çok çok ilintili.
"adam her gittiği takımda başarılı oluyor yeaa" dediğimiz doğrudur.
yalnız şöyle bir "bakkal" hesabı yaparak tezimizi sunalım:
- barcelona dünyanın en iyi takımı, barcelona'da guardiola kariyerinin en müthiş dönemini yaşadı,
- bayern munich, barcelona'ya yakın seviyede ancak barcelona'nın 1 tık altı bir takım, guardiola'nın bayern kariyeri de barca kariyerinin 1 tık altı,
- ve manchester city, barcelona'nın 2 tık, bayern'in 1 tık altı bir takım, orada da başlangıç ve mevcut duruma bakarsak guardiola'nın city kariyeri bayern kariyerinin 1 tık altı
yani gittiği takım hangi kapasitedeyse guardiola da o kapasitede, o takım ne kadar büyükse guardiola'lı hali de o kadar büyük...
şimdi;
- barcelona guardiola olmadan, guardiola varken ki kadar güçlü mü? - evet, belki de daha güçlü
- bayern munich guardiola olmadan, guardiola varken ki kadar güçlü mü? - ancelotti ile pek sayılmasa da 3 aşağı 5 yukarı evet. dahası guardiola gelmeden önce daha bi başarılıydı hatta...
- peki city, guardiola olmadan önce şimdi ki kadar başarı mıydı? - evet... o yokken de gayet başarılıydı ve o olmasa da aşağı yukarı şuan ki durumunda olacaktı.
yani aslında takımlarda guardiola'yla oyun ve sistem değişse de başarı seviyesinde aman aman bir değişim olmuyor.
yani guardiola galatasaray'a gelse, galatasaray'da da sistemi kendi tiki takasına döndürebilir falan, ancak galatasaray'ın yine yapacağı türkiye'de şampiyonluk yarışı, avrupa'da şampiyonlar ligi çeyrek finali...
o yüzden ben kendisini biraz abarttığımız fikrine kapılmaya başladım.
evet; kendisinin kendine has ve her gittiği takıma uygulamayı başardığı bir futbol mantalitesi var, doğrudur.
hatta o taktik yapının ne olduğunu artık sokaktaki çocuğa sorsan "tiki taka" falan diyip sana anlatabiliyor. *
ancak;
başarısı ve oynattığı futbolun yeterliliği bence gittiği takımla çok çok ilintili.
"adam her gittiği takımda başarılı oluyor yeaa" dediğimiz doğrudur.
yalnız şöyle bir "bakkal" hesabı yaparak tezimizi sunalım:
- barcelona dünyanın en iyi takımı, barcelona'da guardiola kariyerinin en müthiş dönemini yaşadı,
- bayern munich, barcelona'ya yakın seviyede ancak barcelona'nın 1 tık altı bir takım, guardiola'nın bayern kariyeri de barca kariyerinin 1 tık altı,
- ve manchester city, barcelona'nın 2 tık, bayern'in 1 tık altı bir takım, orada da başlangıç ve mevcut duruma bakarsak guardiola'nın city kariyeri bayern kariyerinin 1 tık altı
yani gittiği takım hangi kapasitedeyse guardiola da o kapasitede, o takım ne kadar büyükse guardiola'lı hali de o kadar büyük...
şimdi;
- barcelona guardiola olmadan, guardiola varken ki kadar güçlü mü? - evet, belki de daha güçlü
- bayern munich guardiola olmadan, guardiola varken ki kadar güçlü mü? - ancelotti ile pek sayılmasa da 3 aşağı 5 yukarı evet. dahası guardiola gelmeden önce daha bi başarılıydı hatta...
- peki city, guardiola olmadan önce şimdi ki kadar başarı mıydı? - evet... o yokken de gayet başarılıydı ve o olmasa da aşağı yukarı şuan ki durumunda olacaktı.
yani aslında takımlarda guardiola'yla oyun ve sistem değişse de başarı seviyesinde aman aman bir değişim olmuyor.
yani guardiola galatasaray'a gelse, galatasaray'da da sistemi kendi tiki takasına döndürebilir falan, ancak galatasaray'ın yine yapacağı türkiye'de şampiyonluk yarışı, avrupa'da şampiyonlar ligi çeyrek finali...
o yüzden ben kendisini biraz abarttığımız fikrine kapılmaya başladım.
