393
6 ekim 2016 türkiye ukrayna milli maçı'nda baya iyi oynamış futbolcu. her topu indirdi. sağlı sollu beslerseniz eren derdiyok kadar olmasa da etkili bir forvet. çok klas değil ama ihtiyaç görür.
yaptığı penaltıya gelirsek... anasını satayım memleket sanki ahlak timsali de eleştiriyoruz. futbolcu yapar bunları. galatasaray'da da var yapan. ben mesela filipescu'yu çok severdim. rakiplerini maç sonu röpörtajlarında mikrofonu yiyecek kadar sinirlendirirdi. ayrıca penaltı verilen pozisyonda kendini atmaktan çok topa konsantreymiş gibi geldi bana. hakem penaltı diye yorumladı ve haklı olarak cenk de sesini çıkarmadı. dürüstlükle enayilik arasındaki ince çizgide enayiliği seçmedi. dünyada o pozisyonda kusura bakmayın da çıkıp yo yo dostum penaltı değil dicek futbolcu yok.
zaten maçın ilk devresinde emre mor'a yapılan 2. hareket aleyhimize verilen penaltının sertiydi. hakem devam ettirdi. ilahi adalet diyelim.
ben oğuzhan'ın tiyatrosu, roberto carlos'un tiyatrosu gibi ahlaksızlıkları ayırarak söylüyorum futboldaki bu tarz şeyleri yadırgamıyorum. zaten isviçrelisi de yapıyor, arjantinlisi de, italyanı da...
bir de kendi oynadığınız maçlardan hatırlayın. faul kavramı çok değişken. sen yapılan müdahaleyi faul sanıyosun futbol oynarken. ama dışardan bakınca faul değil. objektif olarak faul değil yani. ama sanıyosun işte. o fiziki müdahale, yediğin darbe, duyduğun acı; hırsla, yorgunlukla, maç içerisinde yaşadığın haksızlık hissiyle falan birleşince yorumlar tamamen kendine dönük oluyor.
o nedenle çok da kızamadım cenk'e. bizim lehimize olduğu için değil... bu tarz pozisyonlara genel bakışım böyle.
yaptığı penaltıya gelirsek... anasını satayım memleket sanki ahlak timsali de eleştiriyoruz. futbolcu yapar bunları. galatasaray'da da var yapan. ben mesela filipescu'yu çok severdim. rakiplerini maç sonu röpörtajlarında mikrofonu yiyecek kadar sinirlendirirdi. ayrıca penaltı verilen pozisyonda kendini atmaktan çok topa konsantreymiş gibi geldi bana. hakem penaltı diye yorumladı ve haklı olarak cenk de sesini çıkarmadı. dürüstlükle enayilik arasındaki ince çizgide enayiliği seçmedi. dünyada o pozisyonda kusura bakmayın da çıkıp yo yo dostum penaltı değil dicek futbolcu yok.
zaten maçın ilk devresinde emre mor'a yapılan 2. hareket aleyhimize verilen penaltının sertiydi. hakem devam ettirdi. ilahi adalet diyelim.
ben oğuzhan'ın tiyatrosu, roberto carlos'un tiyatrosu gibi ahlaksızlıkları ayırarak söylüyorum futboldaki bu tarz şeyleri yadırgamıyorum. zaten isviçrelisi de yapıyor, arjantinlisi de, italyanı da...
bir de kendi oynadığınız maçlardan hatırlayın. faul kavramı çok değişken. sen yapılan müdahaleyi faul sanıyosun futbol oynarken. ama dışardan bakınca faul değil. objektif olarak faul değil yani. ama sanıyosun işte. o fiziki müdahale, yediğin darbe, duyduğun acı; hırsla, yorgunlukla, maç içerisinde yaşadığın haksızlık hissiyle falan birleşince yorumlar tamamen kendine dönük oluyor.
o nedenle çok da kızamadım cenk'e. bizim lehimize olduğu için değil... bu tarz pozisyonlara genel bakışım böyle.
