1103
bugünkü şutlarıyla sabri'yi aratmamıştır hatta bencilliğiyle saç yoldurtmuştur. oysaki sahaya çıkmadan önce koridorda arkadaşlarıyla yaptığı motive edici konuşmaları ve inanmış hali ne kadar da hoştu. o esnada kendisinin söylediklerini anlamasalar bile yüzlerinde tebessümle pür dikkat dinleyen bir baros ve elano mevcuttu. sahada neredeydi bu tablo? rijkaard'ın her zaman söylediği bir şey var, takımca yenip takımca kaybediyoruz, suçu bireyselleştirmenin anlamı yok. takımı takım yapan herkesi tek tek eleştirmek gerekiyor tabii ki ama çok net pozisyonlarda boşta olan elano ve baros'a pas vermemesini anlayamamakla birlikte, topu ayağında neden o kadar oyaladığına da bir anlam veremiyorum artık. ankaragücü'nün kontratağa dayalı bir futbol oynadığı, kanatlardan açtığımız gol yollarını çözdüğü aşikarken neden aynı hataları yapmakta ısrar ettiğini de anlayamadım. evet, aşırı motivasyon söz konusu olabilir. evet, fazla sorumluluk yüklenmiş de olabilir ama hiçbir şey mazeret değil. eski mütevazi arda'yı göremiyorum ben artık. topluca hepimizin suçu mudur bilemiyorum ama duygusallığı falan bir kenara bırakıp, baştan aşağı silkelenip, düşünmesi gerektiğine inanıyorum. biz yine sonuna kadar onun arkasındayız ama az daha gayret bekliyoruz, takım gibi takım olması gereken kadronun kaptanı olduğunu unutmayarak...