542
geride kalan 5 haftanın eren derdiyok ile birlikte fark yaratan ismi. kendisinin fiziksel özellikleri, koşu mesafesi türkiye liginin çok üstünde. şu an almanya liginde oynamış olsa 13-14 km'lerde olacak koşu mesafesi, ki geçmişte oynarken de bu şekildeymiş, türkiye liginin düşük temposunda bile 12 km'lerde seyrediyor. bunun yanı sıra pas oyununda da başarılı ve selçuk inan'da olmayan bir dribbling özelliği var. attığı dikine paslar ve zaman zaman yaptığı top sürmelerin rakip savunmaları çözmede ve pozisyona girmemizde büyük önemi var. kaptığı topların yanında neredeyse her maç rakip kalede pozisyona da girdi. box to box orta sahanın tanımıdır kendisi.
bütün bu pozitif fiziksel ve futbol içi özelliklerinin yanında bana kalırsa en önemli özelliklerinden birisi de mental yapısı. oyun içinde çok sakin. kolay kolay seyirci baskısı veya basından etkilenecek bir kafa yapısında olmadığını düşünüyorum. dün beyaz futbol yayınında alaycı bir ifadeyle kendisini yavru bir ceylana benzetmişlerdi, ahmet çakar ve sinan engin'i tanımaması üzerine. bugün beyaz tv muhabiriyle telefonda konuşmuş ve bu yayını izlediğini, çok hoşuna gittiğini söyledi. bunları söylerken ki rahatlığı çok hoşuma gitti. bu tarz mizansenleri, eleştirileri fazla ciddiye almayacak, gülüp geçecek, bundan etkilenmeyecek, rahat bir kafa yapısı olduğu izlenimini uyandırdı. bu tarz rahat bir kafa yapısı türkiye'de başarılı olur, çünkü kafanız rahat olmazsa basında bir hatanızda yüzlerce saçma sapan haber çıkmaya başlar. bazı kişi ve oyuncular için geçerli değil bu durum tabi. kısacası tolganın bütün güzel özelliklerinin yanında bu mental rahatlığı bence başarısında da pay sahibi. ilk geldiği günlerde hatırlarsanız aldığı yıllık maaş çok eleştirilmişti ama o bu eleştirilerin altında kalmadı daha önce bir çok oyuncunun kaldığı gibi. bir diğer orta sahamız olan selçuk inan, mesela bana göre tolga'nın tam tersi, mental olarak fazla rahat değil ve oyununa yansıyor bu durumu.
bütün bu pozitif fiziksel ve futbol içi özelliklerinin yanında bana kalırsa en önemli özelliklerinden birisi de mental yapısı. oyun içinde çok sakin. kolay kolay seyirci baskısı veya basından etkilenecek bir kafa yapısında olmadığını düşünüyorum. dün beyaz futbol yayınında alaycı bir ifadeyle kendisini yavru bir ceylana benzetmişlerdi, ahmet çakar ve sinan engin'i tanımaması üzerine. bugün beyaz tv muhabiriyle telefonda konuşmuş ve bu yayını izlediğini, çok hoşuna gittiğini söyledi. bunları söylerken ki rahatlığı çok hoşuma gitti. bu tarz mizansenleri, eleştirileri fazla ciddiye almayacak, gülüp geçecek, bundan etkilenmeyecek, rahat bir kafa yapısı olduğu izlenimini uyandırdı. bu tarz rahat bir kafa yapısı türkiye'de başarılı olur, çünkü kafanız rahat olmazsa basında bir hatanızda yüzlerce saçma sapan haber çıkmaya başlar. bazı kişi ve oyuncular için geçerli değil bu durum tabi. kısacası tolganın bütün güzel özelliklerinin yanında bu mental rahatlığı bence başarısında da pay sahibi. ilk geldiği günlerde hatırlarsanız aldığı yıllık maaş çok eleştirilmişti ama o bu eleştirilerin altında kalmadı daha önce bir çok oyuncunun kaldığı gibi. bir diğer orta sahamız olan selçuk inan, mesela bana göre tolga'nın tam tersi, mental olarak fazla rahat değil ve oyununa yansıyor bu durumu.
