resim
Josué Filipe Soares Pesqueira
Takım:Legia Varşova
Mevki:On Numara
Yaş:33
Boy:1.74
Uyruk:Portekiz
  • 131
    cenk gönen
    serdar aziz
    hamit altintop
    ryan henk donk
    yasin öztekin
    eren derdiyok
    sabri sarioğlu

    yukarıda yazdığım isimler, beşiktaş ile oynanan süper kupa finalinde, takımımızın yedek kulübesinde yer alan oyuncularımızdı. serdar ve eren'in ilk on birde oynaması için transfer edilen oyuncular olduğunu düşünürsek, diğer isimlerin de verebilecekleri katkıların çok az olduğunu varsayarsak, özellikle orta saha bölgemizde maça direkt başlayıp veya sonradan girip katkı yapabilecek, rakibin gardını düşürme konusunda saha içindeki arkadaşlarına yardımcı olacak bir oyuncu eksikliğimizin olduğunu görüyoruz.

    bu eksikliği sabah yapılan idman öncesinde riekerink de vurgulamış: "...eksiklik sorunuza yaratıcılığı örnek verebilirim. takımda yaratıcılık konusunda eksikliklerimiz var ama bu da takım içindeki dengeden kaynaklanıyor."

    yukarıdaki demeci baz alırsak, josue transferinin direkt olarak selçuk inan'ın verimsizliği ile alakalı olduğunu söyleyebiliriz. selçuk inan'ın geldiği ilk iki sene muazzam katkı verdiğini ama daha sonraki süreçte gitgide hantallaştığını ve takımın el freni vaziyetini gördüğünü çoğumuz burada yazıp, çiziyoruz. peki bu soruna neden bu kadar geç müdahale ediliyor diye soracak olursak da karşımıza hamzaoğlu gibi "umut sahada yürüyene kadar takımda kalmalı" diyen yerli sevici bir antrenöre sahip olmamız ve takım içinde selçuk ile birlikte hareket edip, bir nevi gruplaşmaya yol açabilecek burak, umut, tarık, olcan gibi oyuncularımızın olmasını gösterebiliriz. geldiği günden beri söylüyorum riko hocamız gerçekten çok zeki bir insan. bunu öylesine kullanmıyorum. insani olarak bütün futbolcularına değer veriyor ancak takımda aksayan yönleri tespit etme konusunda makama, arkadaşlığa, dostluğa vs. bakmıyor. mesela donk kendi ülkesinin vatandaşı olmasına rağmen, performansını yetersiz bulup, oynatmıyor. tarık, umut, olcan gibi gruplaşmaya yol açabilecek ve yeterli performansa ulaşamayan oyuncuları güzelce takımdan yolluyor. tüm bunları düşündüğümüzde objektifliği konusunda bize çok iyi sinyaller veriyor.

    josue transferini de takımın saha içinde durarak oynamasından, bir türlü organize olamamasından dolayı yaptırdığını düşünüyorum. elinizde bruma ve sinan gibi iki tane pırpır sayılabilecek kanat oyuncunuz olmasına rağmen, onları besleyecek olan bölgedeki oyuncular gerekli verimi sağlamadığı için kendilerini adam akıllı kullanamıyoruz. sneijder'in hızlı düşünüp, uygulamaya geçme konusunda dünya standartlarında olduğunu , ön liberoda oynayacak olan yeni transferin veya tolga ciğerci'nin hücum anlamındaki bu iş ile birinci dereceden alakadar olmayacağını düşünürsek, çemberin içinde sadece selçuk inan kalıyor. hepimizin iki sezondur dillendirdiği, ama bir türlü neşter vurulamayan yaramız yani. takım ne zaman hücumda pozisyon alsa, top sürüp adam geçme kabiliyeti oldukça zayıflayan selçuk rakibe yaslanıp faul alıyor ve karşı takım savunma disiplinine daha rahat kavuşmuş oluyor. hücum organizasyonlarında saliselerin bile önemli olduğu bir çağda yaşıyoruz ve kendisine büyük takım gözüyle bakan galatasaray'ın, bu ünvanı daha da hak etmesi için orta sahasında bu denli az vasıfla oynayan bir oyuncunun yeri olmadığını düşünüyorum.

    bu seneki mali durumumuzu, avrupa kupalarında olmayışımızı, transferde kiralama bedelinin olmamasını ve oyuncunun yıllık ücretinin çok makul bir seviyede olduğunu göz önüne aldığımızda josue, takımımızın ofansif anlamdaki açıklarını rahatlıkla kapatabilecek bir oyuncu profili çiziyor. kendisini hem üçlü orta sahanın sağında ve solunda, hem de aslen orta saha olmalarına rağmen emre çolak ve engin baytar'ın terim zamanında kanatlarda oynamasına benzer şekilde, zor maçlarda ve topun bizde kalması gerektiği anlarda kanat oyuncusu olarak da kullanabiliriz. selçuk inan'ın ve sneijder'in de rekabete girebileceği bir oyuncu olması nedeniyle, onların da performansında bir artışa sebep olacağını düşünüyorum. yani bir taşla birden fazla kuş vurmuş oluyoruz. umarım teoride düşündüklerimiz hayata geçer ve avrupa takımlarını izlerken verdiğimiz "ulan adamların orta sahası ne de güzel top çevirip, rakibe basıyor" türündeki yakınmalarımızı, kendi takımımız için de söyleyebiliriz...
App Store'dan indirin Google Play'den alın