1127
hapise girmişliği vardır.
ama öyle kaçak mercedes' ten ya da bir dincinin peşine takıldığından değil, hakkıyla yaptığı askerliğe rağmen maç günlerine izin yazmayı unutanlar yüzünden hak etmediği halde hapise girmiştir ve 45 gün hapiste kalmıştır. şöyle anlatır;
“beyti'deki akşam yemeğinde baba gündüz benim için sofrayı donattırdı. futbolcu arkadaşlarım yemeği bitirince döndüler. biz restorantta kaldık. soframız çilingir sofrası. rakı içiyoruz. 45 günlük sinirlerimiz yatışsın diye. gece saat 03:00'e kadar içtik. oteldeki odamıza çekilirken baba gündüz resepsiyondaki memuru sıkı sıkı tembihlemiş ‘metin sabah kahvaltısı için kesinlikle uyandırılmayacak. yorgunluğunu atıncaya kadar uyuyacak’ diye. saat 11'de kendi gelip uyandırdı beni. 3 saat sonra galatasaray sahaya çıkacak ve karagümrük'le oynayacak. baba, yatağımın ucunda oturdu ve şöyle dedi: ‘biliyorum, oynayacak durumda değilsin ama seyirci seni görmek istiyor metin. karagümrük'e karşı seni oynatmak istiyorum. üzülme, verebileceğini ver. sen bize çok maç kazandırdın. varsın, bugün de senin yüzünden kaybedelim. seni hasretle bekleyen seyircine ne olur bu saygıyı gösterelim.’ baba'ya hayır diyebilmem mümkün mü? sahaya çıktım ve ben 2 gol atarken galatasaray da karagümrük'ü 3-0 yendi. beni seven tribünlerime kavuşmuştum. kusa kusa sahadan çıkarken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum...”
kaynak: ahmet çakır - taçlı kral: metin oktay
ama öyle kaçak mercedes' ten ya da bir dincinin peşine takıldığından değil, hakkıyla yaptığı askerliğe rağmen maç günlerine izin yazmayı unutanlar yüzünden hak etmediği halde hapise girmiştir ve 45 gün hapiste kalmıştır. şöyle anlatır;
“beyti'deki akşam yemeğinde baba gündüz benim için sofrayı donattırdı. futbolcu arkadaşlarım yemeği bitirince döndüler. biz restorantta kaldık. soframız çilingir sofrası. rakı içiyoruz. 45 günlük sinirlerimiz yatışsın diye. gece saat 03:00'e kadar içtik. oteldeki odamıza çekilirken baba gündüz resepsiyondaki memuru sıkı sıkı tembihlemiş ‘metin sabah kahvaltısı için kesinlikle uyandırılmayacak. yorgunluğunu atıncaya kadar uyuyacak’ diye. saat 11'de kendi gelip uyandırdı beni. 3 saat sonra galatasaray sahaya çıkacak ve karagümrük'le oynayacak. baba, yatağımın ucunda oturdu ve şöyle dedi: ‘biliyorum, oynayacak durumda değilsin ama seyirci seni görmek istiyor metin. karagümrük'e karşı seni oynatmak istiyorum. üzülme, verebileceğini ver. sen bize çok maç kazandırdın. varsın, bugün de senin yüzünden kaybedelim. seni hasretle bekleyen seyircine ne olur bu saygıyı gösterelim.’ baba'ya hayır diyebilmem mümkün mü? sahaya çıktım ve ben 2 gol atarken galatasaray da karagümrük'ü 3-0 yendi. beni seven tribünlerime kavuşmuştum. kusa kusa sahadan çıkarken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum...”
kaynak: ahmet çakır - taçlı kral: metin oktay