386
kendisinin ne kadar zengin, fakir, bilindik olması onu bu cemaat denen yapılanmadan koparabilecek bir olgu değil aksine daha çok bağlayan bir olgudur. ben 5.sınıfta bu terör örgütünün o zamanki yuvaları olan dershanelerine gittim, sebebi o zamanki dershane burs sınavında birinci olmam idi. rehberlik dersleri adı altında bize sözde hocalarının ululuğundan bahsetmiş ve belgesel izletmişlerdi. henüz ilk rehberlik dersinde bunlarla karşılaşınca babamla konuştum durumu anlattım babam da beni dershaneden aldı. bunları neden anlatıyorum. o sınıfta yaşadığım şehrin belki de en zeki, en başarılı 50 çocuğundan 20si oturuyordu. kimilerini kendilerine bağlayıp alttan alttan yaptıkları yönlendirmelerle kendi liselerine oradan da üniversitelerine yönlendirdiler. şimdi mesela o çocuklardan biri çalışıyor. o yaşından bu yaşına kadar her gittiği yerde bu cemaat onu yedirdi içirdi, bu cemaat okuttu, bu cemaat yurtdışına gönderdi, bu cemaat onu iş sahibi yaptı, üniversitede bu cemaat ona ev verdi, bu cemaat onu koruyup(!) kolladı. enes de bu durumun spor versiyonu. ondaki yeteneği gördüler, ona da aynı hizmetleri sundular. dolayısıyla o, geldiği yeri teröristbaşı fetullah gülen'e borçlu olduğunu sanıyor. bu sebeptendir ki ne kadar maaş kazanıyorsa bu terör yuvalarına bağışlıyor, gerekirse anasını babasını yok sayıyor. bu cemaat denilen kirli, pis tezgah maalesef böyle dönüyor. insan kendi benliğini bile bunlara borçlu olduğunu sanıyor. canım babam, allah senden razı olsun ki beni o dershaneden, o hainlerin elinden almışsın. iyi ki varsın
edit:imla
edit:imla