2545
kendilsi ve bruma yerine 27-30 yas civarinda, buyuk kuluplerde oynayip gozden dusmus oyunculari transfer etmek gerek diyen, galatasaray'a genc yabanci futbolcu almak intihardir diyen adamla, kurtulus savasi doneminde buyuk devletlerle savasmak intihardir, en az risk politikasiyla amerika ya da ingiliz mandasi kabul edilmelidir diyen adam aynidir. zeka olarak da aynidir, fikriyat olarak da aynidir, mantik olarak da aynidir. dikkat edin; bruma ve telles mukemmel oyuncular demiyorum. bruma ve telles bizim icin halen elimizde olan bir sanstir. bu iki cocuk, sinan, linnes ve carole, galatasaray tarihinde kendilerine bir yer edinebilirlerse, bundan sonraki transfer politikamizi sekillendiririken bize onemli bir referans sunmus olacaklar. bundan sonraki transferlerimizde neden bir telles ya da bruma olmasin diye genc futbolculara yonelecegiz, ve galatasaray'in su anki mali durumu nispeten duzelse bile tekrar bozulmamasini saglayacak tek yontem budur. shakhtar, porto gibi takimlarin basardigi isi basaramamamizin nedeni de 30 yasinda buyuk takim gormus adam alalim diyen taraftarlar ve ayni zihniyetteki yoneticilerdir.
hele hele buyuk bir sans eseri olarak cin pazarinin palazlandigi, burak gibi futbolculari 8-10 milyona satma sansimizin oldugu donemde, genc bir futbolcuyu alip, biraz istikrarli oynatip cin'e saglam paralara satmak, bu sekilde bir devri daim ile hem ekonomik kalkinma saglayip hem de bir sistem icerisinde genc oyuncularin dinamikliginden faydalanmak, maddi durumun belli bir seviyeye gelmesinden sonra elindeki oyunculari muhafaza ederek kupa 1 pesinde kosmak duzgun bir yonetimle isten bile degil. ama maalesef basimizdaki yoneticiler de 30 yasinda futbolcu alalim diyen taraftarin vizyonunda oldugu icin su durumdayiz.
30 yasinda, buyuk takimlarda oynayip gozden dusmus futbolculari takima doldurursak ne elde edebilecegimizi dusunuyorsunuz? nasil bir maddi rahatlama saglariz? nasil istikrarli basari saglayip bu basarinin meyvelerinden kulubu kalici olarak faydalandiririz. ben galatasaray sevgisini icinde hisseden bir insanin boyle bir fikir ortaya atip bu fikri ciddi ciddi savunacagini dusunemiyorum. olsa olsa dikkat cekmek icin yapilmis bir harekettir. galatasaray bu ulkede her zaman ilkleri ve enleri basarmis ve basaracak takimdir. bir sistem kurulup baskalari tarafindan taklit edilecekse, ve bu sistem kendisini kuran takimi buyuk basarilara goturecekse bu sistemi kuracak olan, parmak isirtacak olan yine galatasaray olacaktir.
hic anlamiyorsunuz mevzuyu, sunu dusunun; dortmund stadini bile satmisti. bak stadini bile diyorum. su an dunyada borcu en az olan kuluplerden biri ve son donemde alman futboluna yon veren oyuncularin meredeyse tamami altyapilarindan cikti. nasil basardilar bunu? 30 yasinda gozden dusmus futbolculari alarak mi?
neyse; telles yilin en kotu onbirine secilmis, napalim? hemen vuralim, bak biz demistik diyelim, saga sola zehrimizi sacalim. millet 32 yasindaki quaresmadan verim alsin, biz 20'li yaslardaki cocuklari tefe koyalim. evet cok mantikli.
melo da gelmeden once altin bidon secilmisti, bir sezonluk performans hic bir seyi gostermez.
bir de merak ediyorum, galatasaray'a genc yabanci almak intihardir diyen arkadaslar carole ve linnes'in son donem performansi hakkinda ne dusunuyor?
hele hele buyuk bir sans eseri olarak cin pazarinin palazlandigi, burak gibi futbolculari 8-10 milyona satma sansimizin oldugu donemde, genc bir futbolcuyu alip, biraz istikrarli oynatip cin'e saglam paralara satmak, bu sekilde bir devri daim ile hem ekonomik kalkinma saglayip hem de bir sistem icerisinde genc oyuncularin dinamikliginden faydalanmak, maddi durumun belli bir seviyeye gelmesinden sonra elindeki oyunculari muhafaza ederek kupa 1 pesinde kosmak duzgun bir yonetimle isten bile degil. ama maalesef basimizdaki yoneticiler de 30 yasinda futbolcu alalim diyen taraftarin vizyonunda oldugu icin su durumdayiz.
30 yasinda, buyuk takimlarda oynayip gozden dusmus futbolculari takima doldurursak ne elde edebilecegimizi dusunuyorsunuz? nasil bir maddi rahatlama saglariz? nasil istikrarli basari saglayip bu basarinin meyvelerinden kulubu kalici olarak faydalandiririz. ben galatasaray sevgisini icinde hisseden bir insanin boyle bir fikir ortaya atip bu fikri ciddi ciddi savunacagini dusunemiyorum. olsa olsa dikkat cekmek icin yapilmis bir harekettir. galatasaray bu ulkede her zaman ilkleri ve enleri basarmis ve basaracak takimdir. bir sistem kurulup baskalari tarafindan taklit edilecekse, ve bu sistem kendisini kuran takimi buyuk basarilara goturecekse bu sistemi kuracak olan, parmak isirtacak olan yine galatasaray olacaktir.
hic anlamiyorsunuz mevzuyu, sunu dusunun; dortmund stadini bile satmisti. bak stadini bile diyorum. su an dunyada borcu en az olan kuluplerden biri ve son donemde alman futboluna yon veren oyuncularin meredeyse tamami altyapilarindan cikti. nasil basardilar bunu? 30 yasinda gozden dusmus futbolculari alarak mi?
neyse; telles yilin en kotu onbirine secilmis, napalim? hemen vuralim, bak biz demistik diyelim, saga sola zehrimizi sacalim. millet 32 yasindaki quaresmadan verim alsin, biz 20'li yaslardaki cocuklari tefe koyalim. evet cok mantikli.
melo da gelmeden once altin bidon secilmisti, bir sezonluk performans hic bir seyi gostermez.
bir de merak ediyorum, galatasaray'a genc yabanci almak intihardir diyen arkadaslar carole ve linnes'in son donem performansi hakkinda ne dusunuyor?
