1531
yerli çetesi de yerli çetesi. her çıkmaza bunu kullanmayın yahu.
diyelim yerli çetesi var, sinan ne. hadi diyelim alman doğumlu diye kıl bu yerli çetesi...
yerli çetesiyle sabri'nin arası iyi mi zannediyorsunuz. sabri takımdaki en yalnız insanlardan biri.
bir de hoca riekerink. yerli çetesini mi dinler. dinleyecekse, kafasına girebilecek bir iki kişi var. sniejder, orhan atik falan.
bütün denklemlerden çıkan sonuç, yerli çetesi falan hikaye. riekerink'in kendi kararı.
hadi gelelim medeni insanlar gibi bir karar niye verilir onu tartışalım.
bir yerde sabri, bir yerde sinan var. riekerink'siniz. bir antrenörsünüz ama takımın teknik direktörü değilsiniz. çalıştığınız kurum sizden samimi bir ricada bulunmuş ve kabul etmişsiniz.
bir hedef koymuşsunuz ve ona ulaşmaya çalışıyorsunuz.
hollanda'lı hocamızın gözünden bakalım ve neden sabri'yi tercih ediyor anlamaya çalışalım.
1) deneyim
bu takıma geldiğin de bir kere elinde sinan yoktu. sakattı adam. en azından sabri'yi tanıma fırsatı oldu. yani ne verir az çok görebiliyor kendi perspektifinde. çok kritik bir durumda galatasaray. bu yüzden uzaktan baktığında sabri'nin yaşı ve bu takımda bulunduğu süre riekerink'i sabri'yi seçmeye itmiş olabilir.
2) sakatlık
sinan uzun süreli bir sakatlıktan döndü. yeniden kaybetme düşüncesi, ne kadar hazır olduğu sorunsalı riekerink'i sinan'a daha fazla süre vermekten itmiş olabilir.
3) koşu
sabri'yi nasıl tanımlarsınız? küçüktür, bu yüzden daha rahat hızlanır. doğru veya yanlış çok koşar. bu konu altında değerlendirilmemesi gerekse de sinan ileri uca daha yakın bir oyuncu iken sabri daha orta dörtlüye yakın bir oyuncu. sabri'nin kanata geçmeye başladığı zamana bakın. emre, selçuk, sniejder ve ya bilal 3'lüsüne döndüğümüzde sabri geçti. yani teoride sertlik katacak topa hükmetmekte zorlanan ve sabit donk'u kestikten sonra sabri sağ kanata geçti. belki de daha önce bahsettiğim özelliklerin orta saha direncini arttıracağını düşünüyordur.
4) önlü arkalı bek
sabri'de linnes'de hücum yönü daha baskın olan bekler. önlü arkalı iki seri adamı koyup belki daha rahatlatmak istemiş olabilir orayı.
yani demek istediğim biraz gerçekçi düşündüğümüzde neden sinan yerine sabrinin tercih edildiğine dair tahmin üretebiliyoruz. sinan'a gelirsek keşke takıma monte olabilseydi. zira benim tezim milli takımın kadrosu kesinleştiğinde eğer boş yer kalırsa takımdaki şut kalitesinin düşüklüğünden fatih terim'in sinan'ı alabileceği idi. sağlık olsun. iyi bir dönüş yaptı ve gelecek sene umarım onun senesi olur. aslında olmalı. (buradan mükemmel şeyler yaratsın anlamı çıkmasın lütfen. sinan'ın artık gelecek sene potansiyelliden takıma faydalı potansiyel gösterene dönmesi lazım. yıldız olsun demiyorum ama bir dişli olmalı. tabi sakatlık falan olmazsa.)
diyelim yerli çetesi var, sinan ne. hadi diyelim alman doğumlu diye kıl bu yerli çetesi...
yerli çetesiyle sabri'nin arası iyi mi zannediyorsunuz. sabri takımdaki en yalnız insanlardan biri.
bir de hoca riekerink. yerli çetesini mi dinler. dinleyecekse, kafasına girebilecek bir iki kişi var. sniejder, orhan atik falan.
bütün denklemlerden çıkan sonuç, yerli çetesi falan hikaye. riekerink'in kendi kararı.
hadi gelelim medeni insanlar gibi bir karar niye verilir onu tartışalım.
bir yerde sabri, bir yerde sinan var. riekerink'siniz. bir antrenörsünüz ama takımın teknik direktörü değilsiniz. çalıştığınız kurum sizden samimi bir ricada bulunmuş ve kabul etmişsiniz.
bir hedef koymuşsunuz ve ona ulaşmaya çalışıyorsunuz.
hollanda'lı hocamızın gözünden bakalım ve neden sabri'yi tercih ediyor anlamaya çalışalım.
1) deneyim
bu takıma geldiğin de bir kere elinde sinan yoktu. sakattı adam. en azından sabri'yi tanıma fırsatı oldu. yani ne verir az çok görebiliyor kendi perspektifinde. çok kritik bir durumda galatasaray. bu yüzden uzaktan baktığında sabri'nin yaşı ve bu takımda bulunduğu süre riekerink'i sabri'yi seçmeye itmiş olabilir.
2) sakatlık
sinan uzun süreli bir sakatlıktan döndü. yeniden kaybetme düşüncesi, ne kadar hazır olduğu sorunsalı riekerink'i sinan'a daha fazla süre vermekten itmiş olabilir.
3) koşu
sabri'yi nasıl tanımlarsınız? küçüktür, bu yüzden daha rahat hızlanır. doğru veya yanlış çok koşar. bu konu altında değerlendirilmemesi gerekse de sinan ileri uca daha yakın bir oyuncu iken sabri daha orta dörtlüye yakın bir oyuncu. sabri'nin kanata geçmeye başladığı zamana bakın. emre, selçuk, sniejder ve ya bilal 3'lüsüne döndüğümüzde sabri geçti. yani teoride sertlik katacak topa hükmetmekte zorlanan ve sabit donk'u kestikten sonra sabri sağ kanata geçti. belki de daha önce bahsettiğim özelliklerin orta saha direncini arttıracağını düşünüyordur.
4) önlü arkalı bek
sabri'de linnes'de hücum yönü daha baskın olan bekler. önlü arkalı iki seri adamı koyup belki daha rahatlatmak istemiş olabilir orayı.
yani demek istediğim biraz gerçekçi düşündüğümüzde neden sinan yerine sabrinin tercih edildiğine dair tahmin üretebiliyoruz. sinan'a gelirsek keşke takıma monte olabilseydi. zira benim tezim milli takımın kadrosu kesinleştiğinde eğer boş yer kalırsa takımdaki şut kalitesinin düşüklüğünden fatih terim'in sinan'ı alabileceği idi. sağlık olsun. iyi bir dönüş yaptı ve gelecek sene umarım onun senesi olur. aslında olmalı. (buradan mükemmel şeyler yaratsın anlamı çıkmasın lütfen. sinan'ın artık gelecek sene potansiyelliden takıma faydalı potansiyel gösterene dönmesi lazım. yıldız olsun demiyorum ama bir dişli olmalı. tabi sakatlık falan olmazsa.)
