1000
bu adamın yaptığı işi abartanlara mustafa reşit akçay'ın 830 bin euro harcayarak kurduğu osmanlıspor'u hatırlatmak lazım. abdullah avcı'nın elinde volkan babacan, visca, mossoro, emre bgibi bir anadolu takımı için fazlasıyla üst düzey futbolcular varken topladığı puanı; mustafa reşit akçay ahmet şahin'le, musa çağıran'la, numan çürüksu'yla topladı (elindeki tek üst düzey adam umar aminu).
peki bu adamlar büyük takımda çalışabilirler mi, çalışsalar başarılı olurlar mı? hemen daha da dandik bir kadro ve sıfır bütçeyle bu iki takımı da tokatlayan, rangelov'la, ali çamdalı'yla, traore'yle harikalar yaratan aykut kocaman'ın büyük takım macerasını hatırlıyoruz. o dönem cinnet geçiren fenerbahçelileri, koskoca fener'in son 15 yıldaki en aciz hale düşüşünü, bizimle yapacakları maçlardan önce "lan bu aykut bize fark yedirmese bari" haykırışlarını hatırlıyoruz.
bütün bunlardan şunu çıkarıyoruz: topu rakibe bırakıp kontratak hücumunu benimseyen, "herkes çok koşacak, defansa yardım etmeyen adam messi bile olsa takımımda barındırmam" mantalitesiyle yaşayan bir teknik direktörün büyük takımda başarılı olması imkansızdır. çünkü ne kapanan rakiplerini açabilir, ne de yıldız oyuncuları yönetebilir (aykut k-alex tartışmasında görüldüğü gibi). ha, teknik direktör bu mantaliteyi sonradan kıramaz mı? elbette kırabilir. kontratak oynatan bir hocayken sonradan gümbür gümbür hücum oynayan bir takım da yaratabilir. ama abdullah avcı milli takımda bunu yaratamadı, ibb spor'da iyi bir bütçesi olmasına rağmen kazma defans-çok koşan ortasaha-süratli kanat oyuncusu fetişinden bir kez bile vazgeçmedi. şenol güneş'in bursaspor'da oynadığı oyunu, bir defa bile oynat(a)madı.
bu sebeple büyük takımı kaldıramayacak kadar sabit fikirli, düz mantık birisi olduğunu düşünüyorum (kısmen slaven bilic de bu kafadaydı). ama 50 yaşından sonra bir aydınlanma yaşamış, yaptığı yanlışları görmüş olamaz mı? bunu bilemem. ama eğer beceriksiz yönetim illa bu adamı getirecekse tem'de başakşehir sapağından çıkmasın, ileriden u dönüp ankara'ya kadar devam etsin, mra reyiz'i alsın gelsin. madem intihar edeceğiz gururumuzla edelim, tabutumuza çiviyi abdullah avcı gibi içten pazarlıklı biri değil, mra gibi bir babayiğit çaksın derim ben.
peki bu adamlar büyük takımda çalışabilirler mi, çalışsalar başarılı olurlar mı? hemen daha da dandik bir kadro ve sıfır bütçeyle bu iki takımı da tokatlayan, rangelov'la, ali çamdalı'yla, traore'yle harikalar yaratan aykut kocaman'ın büyük takım macerasını hatırlıyoruz. o dönem cinnet geçiren fenerbahçelileri, koskoca fener'in son 15 yıldaki en aciz hale düşüşünü, bizimle yapacakları maçlardan önce "lan bu aykut bize fark yedirmese bari" haykırışlarını hatırlıyoruz.
bütün bunlardan şunu çıkarıyoruz: topu rakibe bırakıp kontratak hücumunu benimseyen, "herkes çok koşacak, defansa yardım etmeyen adam messi bile olsa takımımda barındırmam" mantalitesiyle yaşayan bir teknik direktörün büyük takımda başarılı olması imkansızdır. çünkü ne kapanan rakiplerini açabilir, ne de yıldız oyuncuları yönetebilir (aykut k-alex tartışmasında görüldüğü gibi). ha, teknik direktör bu mantaliteyi sonradan kıramaz mı? elbette kırabilir. kontratak oynatan bir hocayken sonradan gümbür gümbür hücum oynayan bir takım da yaratabilir. ama abdullah avcı milli takımda bunu yaratamadı, ibb spor'da iyi bir bütçesi olmasına rağmen kazma defans-çok koşan ortasaha-süratli kanat oyuncusu fetişinden bir kez bile vazgeçmedi. şenol güneş'in bursaspor'da oynadığı oyunu, bir defa bile oynat(a)madı.
bu sebeple büyük takımı kaldıramayacak kadar sabit fikirli, düz mantık birisi olduğunu düşünüyorum (kısmen slaven bilic de bu kafadaydı). ama 50 yaşından sonra bir aydınlanma yaşamış, yaptığı yanlışları görmüş olamaz mı? bunu bilemem. ama eğer beceriksiz yönetim illa bu adamı getirecekse tem'de başakşehir sapağından çıkmasın, ileriden u dönüp ankara'ya kadar devam etsin, mra reyiz'i alsın gelsin. madem intihar edeceğiz gururumuzla edelim, tabutumuza çiviyi abdullah avcı gibi içten pazarlıklı biri değil, mra gibi bir babayiğit çaksın derim ben.