299
milli takıma çağırıldığı halde gelmediği (sakatlık bahanesi) 2-3 olay oldu (ama kendi takımında sahaya çabucak çıktı), bunun üzerine dalga geçer gibi yenildiğimizde hahahaha diye twitler attı (sebebi ne olursa olsun, açıklayamayacağın şeyi yapmayacaksın).
gençtir, affedilmez diye bir şey yok. yalnız sorun bu değil, bu arkadaş bunu gençlikle değil kin duygusuyla yapıyor sanırım, ben öyle hissediyorum. kendi milli değerlerine kişisel kin ve hırslar giriyorsa (siyasi ve/veya bahanelerle milli daveti reddetme) o oyuncuya ben kuşkuyla yaklaşırım. 10 basket fazla atar 2 rebound fazla alırız ama bu bize başka bir şey kaybettirir mi? bu daha önemlidir.
bilmeyenler için; brezilya ırk, milli değerler ve ahlak konusunda sporda çok dikkatlidir. bize benzeyen bir yapıları var, daha hassas. örneğin, brezilya karı kız'la oynaşıyor diye ronaldinho'yu milli takıma çağırmayı bırakmış bir ülkedir, nihayetinde de "en kaybeden" hep sporcunun kendisi olmuştur. benim brezilya'lı arkadaşım melo için "çok iyi futbolcu ama asla ülkede kabul görmez, milli maçı protesto ederler o tekrar çağırılırsa" demişti, (melo'nun olayı da, sert müdahale yaptığı bir maçtan sonra katıldığı bir programda "istesem ayağını kırardım, kırmadım çünkü istemedim" tarzı bi açıklama yapmasıymış) yani ahlâk > sportif başarı. hatırlarsanız, melo çağırılmadığı için sinir küplerine bindiği milli turnuva sonunda brezilya almanya'ya farklı yenilince "çok şükür bu utancı yaşayanlardan değilim" benzeri bir twit atmıştı. enes kanter'in davranışı ile çok benzeşiyor değil mi? evet. melo'yu seviyoruz çünkü hırslı, çünkü bize 'bizim affedemeyeceğimiz' bir hatası yok. ancak bazı değerler korunmalı.
enes kanter televizyona röportaj verip adam gibi "özür dilerim" bile demedi, "hatalı olabilirim sanki galiba belki milyonda bir" tatavasında konuştu defalarca. çıkıp diyeceksin ki, "türk halkından ok özür dilerim". ama olmayacak, aslında olmayacak, çünkü olmayacak.
kendini affettirmeden, iyi niyetini açıkça belli etmeden, pişmanlığını göstermeden; michael jordan'ın tahtını bile zorlasa milli takıma çağırılmaması gereken kişidir. ahlâksız insan affetmenin zararlarını biliyoruz değil mi? (bkz: başakşehirli bir oyuncu) (bkz: ayı).
enes affedilsin diyorsan, ayı da affedilsin diyeceksin. enes'in yaptığı, ayı'nın yaptığından daha kötü.
ayrıca aynı anda omuzunda kollarında kucağında 4 tane ponpon kız taşıyan maklubeci mi olur amk. *)
http://gss.gs/pm7.jpg
gençtir, affedilmez diye bir şey yok. yalnız sorun bu değil, bu arkadaş bunu gençlikle değil kin duygusuyla yapıyor sanırım, ben öyle hissediyorum. kendi milli değerlerine kişisel kin ve hırslar giriyorsa (siyasi ve/veya bahanelerle milli daveti reddetme) o oyuncuya ben kuşkuyla yaklaşırım. 10 basket fazla atar 2 rebound fazla alırız ama bu bize başka bir şey kaybettirir mi? bu daha önemlidir.
bilmeyenler için; brezilya ırk, milli değerler ve ahlak konusunda sporda çok dikkatlidir. bize benzeyen bir yapıları var, daha hassas. örneğin, brezilya karı kız'la oynaşıyor diye ronaldinho'yu milli takıma çağırmayı bırakmış bir ülkedir, nihayetinde de "en kaybeden" hep sporcunun kendisi olmuştur. benim brezilya'lı arkadaşım melo için "çok iyi futbolcu ama asla ülkede kabul görmez, milli maçı protesto ederler o tekrar çağırılırsa" demişti, (melo'nun olayı da, sert müdahale yaptığı bir maçtan sonra katıldığı bir programda "istesem ayağını kırardım, kırmadım çünkü istemedim" tarzı bi açıklama yapmasıymış) yani ahlâk > sportif başarı. hatırlarsanız, melo çağırılmadığı için sinir küplerine bindiği milli turnuva sonunda brezilya almanya'ya farklı yenilince "çok şükür bu utancı yaşayanlardan değilim" benzeri bir twit atmıştı. enes kanter'in davranışı ile çok benzeşiyor değil mi? evet. melo'yu seviyoruz çünkü hırslı, çünkü bize 'bizim affedemeyeceğimiz' bir hatası yok. ancak bazı değerler korunmalı.
enes kanter televizyona röportaj verip adam gibi "özür dilerim" bile demedi, "hatalı olabilirim sanki galiba belki milyonda bir" tatavasında konuştu defalarca. çıkıp diyeceksin ki, "türk halkından ok özür dilerim". ama olmayacak, aslında olmayacak, çünkü olmayacak.
kendini affettirmeden, iyi niyetini açıkça belli etmeden, pişmanlığını göstermeden; michael jordan'ın tahtını bile zorlasa milli takıma çağırılmaması gereken kişidir. ahlâksız insan affetmenin zararlarını biliyoruz değil mi? (bkz: başakşehirli bir oyuncu) (bkz: ayı).
enes affedilsin diyorsan, ayı da affedilsin diyeceksin. enes'in yaptığı, ayı'nın yaptığından daha kötü.
ayrıca aynı anda omuzunda kollarında kucağında 4 tane ponpon kız taşıyan maklubeci mi olur amk. *)
http://gss.gs/pm7.jpg