8
işte yoğunlaşılması gereken kampanya budur. ne kadro yenilenmesi, ne yönetim değişikliği, ne teknik direktör.. galatasaray'ın gidişatını değiştirebilecek tek şey üyeliğin herkese açılmasıdır.
galatasaray şu an resmen büyük bir holdingin aile şirketi gibi yönetilmeye çalışılmasına benziyor. yemin ediyorum ali sami yen işlerin bu noktaya geleceğini bilse lisenin etkisini sıfırlardı.
galatasaray gerek lig tv aboneliğinde, gerek taraftar sayısında, gerek sosyal mecralarda her türlü fenerbahçe'nin önündedir; şimdi bana buldurtmayın araştırırsanız 15 saniyenizi almaz. ama buna rağmen medyada ezilir, başkanı çok kolay eleştirilir(u: ki normal bir ülkede doğal olanı budur ama bizim ülkemizde ezikliğin, güçsüzlüğün göstergesidir), oyuncuların antrenmanda şakalaşırken çekilen fotoğrafları galatasaray'da kaos diye basılabilir, amatör branşlarda takımların bütçesi fenerbahçe'nin 10'da 1'ine kadar gerilemiştir daha neler neler..
bazen burada görüyorum, hala kadro üzerinden tartışan arkadaşlar var, hayret ediyorum. arkadaşlar erkek basketbolun bütçesinin 3 milyona düşecek olması, kadın basketbolda ve erkek voleybolda iyi giden takımların dağılmasının engellenmemesi, dünyanın alanında en başarılı takımı olan tekerlekli sandalye basketbol takımına sahip çıkılmaması, gs store'un zarar etmesi, galatasaray'ın medyada çok kolay eziklenebilmesi futbol takımımızın kadro revizyonuyla düzelecek şeyler midir?
yok eğer mevcut yönetimden kaynaklı derseniz geçmişte birebir aynıları yaşanmadı mı? sadece 2000'li yıllarda sonuncusuyla beraber en az 3 büyük çöküş yaşadı bu kulüp. hadi biri mevcut yönetimdi, ikincisi mevcut yönetimdi, üçüncü çöküş de mi mevcut yönetimden dolayı?
yoksa tüm bunların sorumlusu tek vasfı galatasaray lisesi'nden mezun olmak olan, birbirlerine sırtlarını dayayarak ve galatasaray ismini kullanarak bir yerlere gelen vasıfsız insanların içlerinde sürekli bir sirkülasyonda bulunarak galatasaray'ı yönetmesi midir? size soruyorum şöyle bir geriye gidin, 2000'den sonra hangi başkanımız fenerbahçe'nin başkanı olabilirdi? mehmet cansun mu, özhan canaydın mı, duygun yarsuvat mı, dursun özbek mi mesela?
buradan aklı ve vicdanı yerinde olan galatasaray üyelerine sesleniyorum, açın artık şu kulübün önünü. biliyorum aranızda galatasaray'ı gerçekten seven ve galatasaray için elindeki bu olağanüstü fakat haksız güçten feragat etmeye hazır olanlarınız var. gün bugündür. yarın çok geç.
galatasaray şu an resmen büyük bir holdingin aile şirketi gibi yönetilmeye çalışılmasına benziyor. yemin ediyorum ali sami yen işlerin bu noktaya geleceğini bilse lisenin etkisini sıfırlardı.
galatasaray gerek lig tv aboneliğinde, gerek taraftar sayısında, gerek sosyal mecralarda her türlü fenerbahçe'nin önündedir; şimdi bana buldurtmayın araştırırsanız 15 saniyenizi almaz. ama buna rağmen medyada ezilir, başkanı çok kolay eleştirilir(u: ki normal bir ülkede doğal olanı budur ama bizim ülkemizde ezikliğin, güçsüzlüğün göstergesidir), oyuncuların antrenmanda şakalaşırken çekilen fotoğrafları galatasaray'da kaos diye basılabilir, amatör branşlarda takımların bütçesi fenerbahçe'nin 10'da 1'ine kadar gerilemiştir daha neler neler..
bazen burada görüyorum, hala kadro üzerinden tartışan arkadaşlar var, hayret ediyorum. arkadaşlar erkek basketbolun bütçesinin 3 milyona düşecek olması, kadın basketbolda ve erkek voleybolda iyi giden takımların dağılmasının engellenmemesi, dünyanın alanında en başarılı takımı olan tekerlekli sandalye basketbol takımına sahip çıkılmaması, gs store'un zarar etmesi, galatasaray'ın medyada çok kolay eziklenebilmesi futbol takımımızın kadro revizyonuyla düzelecek şeyler midir?
yok eğer mevcut yönetimden kaynaklı derseniz geçmişte birebir aynıları yaşanmadı mı? sadece 2000'li yıllarda sonuncusuyla beraber en az 3 büyük çöküş yaşadı bu kulüp. hadi biri mevcut yönetimdi, ikincisi mevcut yönetimdi, üçüncü çöküş de mi mevcut yönetimden dolayı?
yoksa tüm bunların sorumlusu tek vasfı galatasaray lisesi'nden mezun olmak olan, birbirlerine sırtlarını dayayarak ve galatasaray ismini kullanarak bir yerlere gelen vasıfsız insanların içlerinde sürekli bir sirkülasyonda bulunarak galatasaray'ı yönetmesi midir? size soruyorum şöyle bir geriye gidin, 2000'den sonra hangi başkanımız fenerbahçe'nin başkanı olabilirdi? mehmet cansun mu, özhan canaydın mı, duygun yarsuvat mı, dursun özbek mi mesela?
buradan aklı ve vicdanı yerinde olan galatasaray üyelerine sesleniyorum, açın artık şu kulübün önünü. biliyorum aranızda galatasaray'ı gerçekten seven ve galatasaray için elindeki bu olağanüstü fakat haksız güçten feragat etmeye hazır olanlarınız var. gün bugündür. yarın çok geç.