25571
"o zamanki menajerim galatasaray'ın benim ilgilendiğini söyledi. teklifi ilgi çekici buldum. haldun (üstünel) ile paris'te görüşüp sohbet ettik. gitmeden önce eşim bana "anlaşmaya göz at, sonra karar vermeden önce tekrar konuşuruz" demişti. ben de "tamam, merak etme" demiştim. haldun bana hangi numaralı formayı giymek istediğimi sordu. ben de "bilmiyorum, daha imza atıp atmayacağıma bile karar vermedim" dedim. sonra aynı soruyu tekrar sordu, ben de menajerime bakıp leeds yıllarındaki numaram olan 19'u söyledim. ardından uçağa binip istanbul'a gittik. uçaktan inerken omzuma bir atkı koydular, ben hâlâ kendi kendime "neden atkı verdiler ki? sadece anlaşmayı gözden geçirmeye gidiyorum" diyordum. havaalanında onlarca fotoğrafçı vardı, her yerden flaşlar patlıyordu. herkes "türkiye'ye ve istanbul'a hoş geldin!" diyordu, ben de teşekkür ediyordum. inanılmaz bir şeydi. sonra uzaklardan bir ses duymaya başladım ve sese doğru yaklaştıkça, orada bekleyen ve benim için tezahürat yapan binlerce taraftarı gördüm. beni ikna eden şey o oldu sanırım. otele gittiğimde sanki beni köşeye sıkıştırdılar gibi hissettim ama sonra gidip sözleşmeyi imzaladım. eşimle bile konuşmamıştım, imza attıktan sonra arayıp "imzaladım, haber vermek için aradım" dedim."
harry kewell
harry kewell