164
sağlık kurulumuza bu sezon selam etmemişiz. servet'i, koskoca ayıboğan'ı gripten yatırmışlar yatağa. bu devirde, bu kadar doktor kontrölünde bir futbolcu hastalanıyor. bir asprinde mi veremediniz kardeşim? stoper mahallimize ne kadar futbolcu alırsak alalım çok değil. mutlak sıra gelecek, emre güngör; linderoth'un revir arkadaşı sahada kaldı 5-10 dakika.
yunan futbolu'nun iki büyük takımından biri bakalım galatasaray için ciddi rakip olacak mıydı? üstelik savunma hattında zorunlu rotasyona gidilmişti. cam adam'ı kayseri'de, ayıboğan'ı revirde bırakarak gittiğimiz yunanistan'da sülük taiefesi ve ben demedimmicilerin beklentisi ne olacaktı? galatasaray'a 2 oynadım iddiada, fener'e de elim gitmedi beraberlik verdim. gitseydi twente'ye verecektim.
panatinaikos'un dünyaca ünlü taraftarının sesini duymayınca, suçu tnt'den dandik antenle seyrettiğimiz için, yayıncı kuruluşa yıktık. konuşmasını bilmeyen bir konuşmacı maçı anlatıyordu, bedava seyrettiğimizden katlanıyorduk, fazla şikayetçi olmayalım dı. meğer işin aslı öyle değilmiş, son lig maçından dönen panatinaikos taraftarları kaza geçirmiş, 2 ölü varmış ve seyirci başlarda yas tutmuş. yas tuttuğu dakikalarda baros'un sağdan deli aktığı ve içeriye kestiği topu seyrettik. elano'nun gölgesinden tırsan defans oynucusu kurtarayım derken pas verdi ve türkiye'nin yarısından fazlasının tüh dediği pozisyonda elano topu ağlara yolladı.
15. dakikadan sonra büyük yunan taraftarının şovunu izledik, ta ki maçın bitimine kadar. kolayına büyük takım olunmuyor. yenmekle değil de bazen yenilirkende büyük olunabiliyor. tıpkı bu geceki panatinaikos gibi.
erken attığımız gol her iki takımın da oyun düzeninde değişikliğe neden oldu. sakatlığı sakata getirme ihtimali olan emre güngör, önce kulübeye sonra takımdan ayrı düz koşuların yapıldığı sahaya gönderilmek üzere korumaya alınıp, uğur uçar yollandı içeri. değişiklik balta'nın stopere, uğur'un sol beke geçmesiyle son buldu. burada surinam'lıya ilk sorumu sormuş bulunayım. caner sol bek yedeği değilse nedir, eğer oysa sol beke neden o girmedi de sağ bek girdi?
leo'ya kaleci demek biraz eksik gibi. bence elle oynama hakkı olan defans oyuncusu desek daha iyi. normal pas trafiği içersinde mutlaka kendisine de pas veriliyor. sıkışırsak gol bölgelerinde görürsek şaşırmayalım diye not düşüyorum. bu sene kendisinden gol bekliyorum. artık nasıl atar bilemem.
toparlanan surinam'lının asistanı panatinaikos'un hocası, akllı hamleler yaptı. islak zeminde araya atılacak toplarla gol aradı. dürüllülü'den tüyo aldılar sanırım. bayağı pozisyon buldular. şanslı sayılabileceğimiz bir maç oynuyoruz, hadi bakalım. ilk yarıyı önde kapadık.
ikinci yarı başlamasıyla beraber olimpiyat stadı çöktü çocukların üstüne. galatasaray rakip paslaşmalarını seyrediyordu. timsah gibi bekledik bir hata yapmalarını ve elano kaptı topu. ve usta bir ara pası yolladığında baros'un önüne yunan kalecisi için artık çok geçti. bu dakikadan sonra topa her dokunuşunda taraftarlarından ıslık yedi.
arda istirahatliydi bu maçta. duran toptan gol bulamayacağız diye bir endişemiz vardı. boşuna vesvese yapmışız, kara şimşek-ki bu gece o da aktif dinlenmedeydi- maçtaki tek olumlu hareketini yapıp, duran topun üstünden atladı. elano ballı günündeydi bugün, top birinin ayağına oradan direk dibinden galatasaray maç ortalama golü olarak ağlara gitti. 3ü bulmuştuk, arda zevk yapabilirdi artık.
bu arada oyundan düşmeyen bir büyük takım seyrettik. taraftarıyla yüklendikçe yüklendiler. dedik maç evliyaları bizdendi bu gece. direk bile bizdendi. hiç gol atamadan bitirselerdi gerçekten ayıp olurdu. hani bana sorsalar helalinden 2 gol bile verirdim kendilerine. ancak baros'un kaçırdıklarının yarısını da bize yazsak, tabela ne olurdu sülükler bilirdi.
hani futbolda her mevki için bir heykel dikilecek olsa, stoper mevkisi için kesin emre aşık'ın heykeli dikilmesi gerekir. göklerin hakimi görevinin başındaydı. tek bir gole engel olamasa bile benim için maçın adamıydı. benim her zamanki adamım emre aşık'tı. diğer adamımızı da leo franko'ydu yine. kurtardığı toplarla değil, oynadığı oyunla maçın 2. adamıydı.
başkaca göze batan oyuncu yoktu. bu demek oluyor ki takım oyunu oynandı. ve zorluk derecesi en yüksek olan maçtan 3 gol ve 3 puanla dönülüyor vuslat başka maça bırakılıyordu. galatasaray yendikçe, sülüklerin neşesi kaçıyordu. ah be galatasaray bırak bir gece de rahat uyusun dost bildiklerimiz!
yunan futbolu'nun iki büyük takımından biri bakalım galatasaray için ciddi rakip olacak mıydı? üstelik savunma hattında zorunlu rotasyona gidilmişti. cam adam'ı kayseri'de, ayıboğan'ı revirde bırakarak gittiğimiz yunanistan'da sülük taiefesi ve ben demedimmicilerin beklentisi ne olacaktı? galatasaray'a 2 oynadım iddiada, fener'e de elim gitmedi beraberlik verdim. gitseydi twente'ye verecektim.
panatinaikos'un dünyaca ünlü taraftarının sesini duymayınca, suçu tnt'den dandik antenle seyrettiğimiz için, yayıncı kuruluşa yıktık. konuşmasını bilmeyen bir konuşmacı maçı anlatıyordu, bedava seyrettiğimizden katlanıyorduk, fazla şikayetçi olmayalım dı. meğer işin aslı öyle değilmiş, son lig maçından dönen panatinaikos taraftarları kaza geçirmiş, 2 ölü varmış ve seyirci başlarda yas tutmuş. yas tuttuğu dakikalarda baros'un sağdan deli aktığı ve içeriye kestiği topu seyrettik. elano'nun gölgesinden tırsan defans oynucusu kurtarayım derken pas verdi ve türkiye'nin yarısından fazlasının tüh dediği pozisyonda elano topu ağlara yolladı.
15. dakikadan sonra büyük yunan taraftarının şovunu izledik, ta ki maçın bitimine kadar. kolayına büyük takım olunmuyor. yenmekle değil de bazen yenilirkende büyük olunabiliyor. tıpkı bu geceki panatinaikos gibi.
erken attığımız gol her iki takımın da oyun düzeninde değişikliğe neden oldu. sakatlığı sakata getirme ihtimali olan emre güngör, önce kulübeye sonra takımdan ayrı düz koşuların yapıldığı sahaya gönderilmek üzere korumaya alınıp, uğur uçar yollandı içeri. değişiklik balta'nın stopere, uğur'un sol beke geçmesiyle son buldu. burada surinam'lıya ilk sorumu sormuş bulunayım. caner sol bek yedeği değilse nedir, eğer oysa sol beke neden o girmedi de sağ bek girdi?
leo'ya kaleci demek biraz eksik gibi. bence elle oynama hakkı olan defans oyuncusu desek daha iyi. normal pas trafiği içersinde mutlaka kendisine de pas veriliyor. sıkışırsak gol bölgelerinde görürsek şaşırmayalım diye not düşüyorum. bu sene kendisinden gol bekliyorum. artık nasıl atar bilemem.
toparlanan surinam'lının asistanı panatinaikos'un hocası, akllı hamleler yaptı. islak zeminde araya atılacak toplarla gol aradı. dürüllülü'den tüyo aldılar sanırım. bayağı pozisyon buldular. şanslı sayılabileceğimiz bir maç oynuyoruz, hadi bakalım. ilk yarıyı önde kapadık.
ikinci yarı başlamasıyla beraber olimpiyat stadı çöktü çocukların üstüne. galatasaray rakip paslaşmalarını seyrediyordu. timsah gibi bekledik bir hata yapmalarını ve elano kaptı topu. ve usta bir ara pası yolladığında baros'un önüne yunan kalecisi için artık çok geçti. bu dakikadan sonra topa her dokunuşunda taraftarlarından ıslık yedi.
arda istirahatliydi bu maçta. duran toptan gol bulamayacağız diye bir endişemiz vardı. boşuna vesvese yapmışız, kara şimşek-ki bu gece o da aktif dinlenmedeydi- maçtaki tek olumlu hareketini yapıp, duran topun üstünden atladı. elano ballı günündeydi bugün, top birinin ayağına oradan direk dibinden galatasaray maç ortalama golü olarak ağlara gitti. 3ü bulmuştuk, arda zevk yapabilirdi artık.
bu arada oyundan düşmeyen bir büyük takım seyrettik. taraftarıyla yüklendikçe yüklendiler. dedik maç evliyaları bizdendi bu gece. direk bile bizdendi. hiç gol atamadan bitirselerdi gerçekten ayıp olurdu. hani bana sorsalar helalinden 2 gol bile verirdim kendilerine. ancak baros'un kaçırdıklarının yarısını da bize yazsak, tabela ne olurdu sülükler bilirdi.
hani futbolda her mevki için bir heykel dikilecek olsa, stoper mevkisi için kesin emre aşık'ın heykeli dikilmesi gerekir. göklerin hakimi görevinin başındaydı. tek bir gole engel olamasa bile benim için maçın adamıydı. benim her zamanki adamım emre aşık'tı. diğer adamımızı da leo franko'ydu yine. kurtardığı toplarla değil, oynadığı oyunla maçın 2. adamıydı.
başkaca göze batan oyuncu yoktu. bu demek oluyor ki takım oyunu oynandı. ve zorluk derecesi en yüksek olan maçtan 3 gol ve 3 puanla dönülüyor vuslat başka maça bırakılıyordu. galatasaray yendikçe, sülüklerin neşesi kaçıyordu. ah be galatasaray bırak bir gece de rahat uyusun dost bildiklerimiz!