1586
kendisi galatasaray'ın başına ilk olarak 1987 yılında getirilmiştir. türk futbol tarihini değiştiren adam jupp derwall, yıllar boyunca üstüne koya koya geliştirdiği galatasaray kadrosunu 1987 yılında yani 14 yılın sonunda şampiyon yaptıktan sonra misyonunu tamamladığını söyleyip denizli'ye bırakmıştır. hazır ve yıllarca derwall tarafından eğitilmiş bir kadroyla sonraki yıl da şampiyon olan denizli, avrupa kupalarında bir ilke imza atarak kulübe şampiyon kulüpler kupasında ilk kez yarı final oynatarak tarihe geçmiştir. bunda mustafa denizli'nin mi yoksa derwall'in mi daha büyük payı vardır? elini vicdanına götüren herkesten sorunun net cevabını duyar gibiyim.
1989'da şampiyonluğu fenerbahçe'ye kaptıran denizli, türk futbol tarihindeki ilginç hikayelerden birine imza atıp sanırım tarihte bir ilk olan iki takım arasındaki teknik direktör takasının parçası olarak almanya'da alemannia aechen'in başına geçmiştir. 1 sene çalıştırdığı alemannia aechen'i küme düşüren denizli, sigi held'den ziyadesiyle mutsuz olan galatasaray'ın başına tekrar geçmiştir. aynı zamanda beşiktaş'ın şampiyonluk üçlemesinin 2'nci yılına denk gelen bu tarihte denizli, güçlü rakibine 2 sene boyunca engel olamamış ve yerini feldkamp'a bırakmıştır. feldkamp dedemiz denizli korkağının yapamadığını yapıp, kadroyu misyonunu tamamlanmış oyunculardan arındırarak gençlere emanet etmiş ve türk futbol tarihinin en büyük başarılarını kazanan takımın iskeletini kurmuştur.
derwall'den kalan mirası bir güzel yiyerek ismini piyasaya yazdıran denizli, şikeyle kazanılmış 1 fenerbahçe şampiyonluğu (ankaragücü, ersun yanal, okan buruk, emre belözoğlu olayları, 3-0'dan 4-3'e gelen antep maçı, 'aziz tarafından imalı imalı sorulan 'sen mi şampiyon yaptın takımı mustafa hoca?' sorusu, vb) ve galatasaray'la fenerbahçe'nin yarıştan haftalar evvel koptuğu bir sezonda kazandığı 1 beşiktaş şampiyonluğuyla şanına şan katmıştır. zira aynı hoca sonraki sene hem de başından aldığı beşiktaş'ı 5'nci yapmıştır!
fenerbahçe'nin başına geçebilmek için 90'lı yılların sonunda başında bulunduğu türk milli futbol takımı'nda genel olarak fenerbahçe'li oyuncuları tercih etmesiyle tanınır. zira bildiğiniz üzere 1996-2002 arası türk futbolunda tam bir galatasaray dominasyonu varken ve o takımın en önemli oyuncularından birkaçı suat kaya, ümit davala, hakan ünsal, ergün penbe gibi oyuncularken, kendisi fenerbahçe'de oynayan ümit özat, tayfun korkut, abdullah ercan ve ogün temizkanoğlu gibi oyuncu tercihleriyle o zamanları bilenlerin hatırlayacağı üzere türk futbol severleri çıldırtmıştır. bu çıldırtmaların en büyüğü ise 2000 avrupa şampiyonasında gelmiş ve kendisi türk futbolunun o zamanki en büyük genç yıldızı ve galatasaray'ın uefa kupası'nı almasında önemli pay sahiplerinden emre belözoğlu'nu hiç oynatmayıp yerine yine ümit özat'ı tercih ederek fenerbahçe yalakalığının nirvasını gerçekleştirmiştir.
anlayacağınız mustafa denizli, asla ve asla aradığımız ve bu takıma devrimi getirecek adam değildir. zira bir insanın yaptıkları yapacaklarının garantisidir ve kendisi kariyerinin hiçbir döneminde böyle bir atılımda bulunmamıştır. aksine 4 sene üstüste şampiyon olup uefa'yı almış galatasaray'ın karşısına yeni kurulmuş fenerbahçe kadrosuyla çıkmaktan korkup tsyd kupasını aziz yıldırım'la birlikte tedavülden kaldırtan adamdır. aynı şekilde yeni nesillerin de bileceği üzere kendisi 3'üncü galatsaray macerasının başında atletico madrid deplasmanına çıkmaya korkup bir yandan da kapalı kapılar ardında kadroyu taffarel'e vererek ödlekliğine bir yenisini eklemiştir. zira 1,5 yıl sonunda hakan balta ilk kez o maçta sol bek oynatılmıştır ve kendisi şu an takımın başındayken hakan'ın ilk tercih olarak nerede oynadığını görüyoruz.
tüm bunların ortalamasını aldığımızda; biraz ağır ve amiyane olacak ama biz kendisinin sıçtığı bokun kaç oktav olduğunu biliyoruz. boş yere taraftara jaz yapıp, yapamayacağı şeylerin sözünü vermesin ve tez zamanda istifa edip bu kulübün önünü bir nebze de olsa açsın. kendisi bunu yapamıyorsa da bir zahmet iyi bir galatasaraylı çıkıp bu adamı kovsun. zira kendisinden bize bir yol olmaz, olamaz...
1989'da şampiyonluğu fenerbahçe'ye kaptıran denizli, türk futbol tarihindeki ilginç hikayelerden birine imza atıp sanırım tarihte bir ilk olan iki takım arasındaki teknik direktör takasının parçası olarak almanya'da alemannia aechen'in başına geçmiştir. 1 sene çalıştırdığı alemannia aechen'i küme düşüren denizli, sigi held'den ziyadesiyle mutsuz olan galatasaray'ın başına tekrar geçmiştir. aynı zamanda beşiktaş'ın şampiyonluk üçlemesinin 2'nci yılına denk gelen bu tarihte denizli, güçlü rakibine 2 sene boyunca engel olamamış ve yerini feldkamp'a bırakmıştır. feldkamp dedemiz denizli korkağının yapamadığını yapıp, kadroyu misyonunu tamamlanmış oyunculardan arındırarak gençlere emanet etmiş ve türk futbol tarihinin en büyük başarılarını kazanan takımın iskeletini kurmuştur.
derwall'den kalan mirası bir güzel yiyerek ismini piyasaya yazdıran denizli, şikeyle kazanılmış 1 fenerbahçe şampiyonluğu (ankaragücü, ersun yanal, okan buruk, emre belözoğlu olayları, 3-0'dan 4-3'e gelen antep maçı, 'aziz tarafından imalı imalı sorulan 'sen mi şampiyon yaptın takımı mustafa hoca?' sorusu, vb) ve galatasaray'la fenerbahçe'nin yarıştan haftalar evvel koptuğu bir sezonda kazandığı 1 beşiktaş şampiyonluğuyla şanına şan katmıştır. zira aynı hoca sonraki sene hem de başından aldığı beşiktaş'ı 5'nci yapmıştır!
fenerbahçe'nin başına geçebilmek için 90'lı yılların sonunda başında bulunduğu türk milli futbol takımı'nda genel olarak fenerbahçe'li oyuncuları tercih etmesiyle tanınır. zira bildiğiniz üzere 1996-2002 arası türk futbolunda tam bir galatasaray dominasyonu varken ve o takımın en önemli oyuncularından birkaçı suat kaya, ümit davala, hakan ünsal, ergün penbe gibi oyuncularken, kendisi fenerbahçe'de oynayan ümit özat, tayfun korkut, abdullah ercan ve ogün temizkanoğlu gibi oyuncu tercihleriyle o zamanları bilenlerin hatırlayacağı üzere türk futbol severleri çıldırtmıştır. bu çıldırtmaların en büyüğü ise 2000 avrupa şampiyonasında gelmiş ve kendisi türk futbolunun o zamanki en büyük genç yıldızı ve galatasaray'ın uefa kupası'nı almasında önemli pay sahiplerinden emre belözoğlu'nu hiç oynatmayıp yerine yine ümit özat'ı tercih ederek fenerbahçe yalakalığının nirvasını gerçekleştirmiştir.
anlayacağınız mustafa denizli, asla ve asla aradığımız ve bu takıma devrimi getirecek adam değildir. zira bir insanın yaptıkları yapacaklarının garantisidir ve kendisi kariyerinin hiçbir döneminde böyle bir atılımda bulunmamıştır. aksine 4 sene üstüste şampiyon olup uefa'yı almış galatasaray'ın karşısına yeni kurulmuş fenerbahçe kadrosuyla çıkmaktan korkup tsyd kupasını aziz yıldırım'la birlikte tedavülden kaldırtan adamdır. aynı şekilde yeni nesillerin de bileceği üzere kendisi 3'üncü galatsaray macerasının başında atletico madrid deplasmanına çıkmaya korkup bir yandan da kapalı kapılar ardında kadroyu taffarel'e vererek ödlekliğine bir yenisini eklemiştir. zira 1,5 yıl sonunda hakan balta ilk kez o maçta sol bek oynatılmıştır ve kendisi şu an takımın başındayken hakan'ın ilk tercih olarak nerede oynadığını görüyoruz.
tüm bunların ortalamasını aldığımızda; biraz ağır ve amiyane olacak ama biz kendisinin sıçtığı bokun kaç oktav olduğunu biliyoruz. boş yere taraftara jaz yapıp, yapamayacağı şeylerin sözünü vermesin ve tez zamanda istifa edip bu kulübün önünü bir nebze de olsa açsın. kendisi bunu yapamıyorsa da bir zahmet iyi bir galatasaraylı çıkıp bu adamı kovsun. zira kendisinden bize bir yol olmaz, olamaz...