4322
futbol takımı olarak istikrar konusunda maalesef fenerbahçe'nin arkasında kalan gözbebeğimiz. bakın genel tabloya baktığımızda fenerbahçe'den tartışmasız bir şekilde daha başarılıyız (şampiyonluk sayısı, türkiye kupası, avrupa başarıları vb.) gelgelelim istikrar konusundaki eksikliğimiz şampiyon olamadığımız sezonları kıyaslayınca ortaya çıkıyor. ezeli rakibimiz şampiyon olamadığı sezonları çoğunlukla ikinci bitirmeyi -kimi zaman şampiyonluğu son haftaya kadar kovalayarak, kimi zamansa 10 puan farkla bile olsa- başarırken bizim şampiyon olamadığımız sezonlara baktığımızda tam bir kaos hakim ve maalesef yakın tarihte lucescu'nun ilk sezonu, terim'in ikinci döneminin ilk sezonu ve mancinili sezon dışında ikinciliğimiz yok. 8. bitirdiğimiz sezonun hemen sonrasında efsanevi bir şampiyonluk ve hemen sonrasında da cl çeyrek finali yaşarken, 3 kupalı bir sezonun hemen arkasından da tarihimizin en kötü sezonlarından birine imza atabiliyoruz.
tabi bu durum (8.likten sonra gelen rekor başarılar, fiyaskoyla başlayan bir sezonun 3 kupayla bitmesi vs.) bizim nesilden nesile masal gibi anlatılacak başarı hikayelerine sahip olmamızı, rakibimizin ise 2006 ve 2010'dakine benzer trajediler yaşayıp dalga konusu olmasına sebep oluyor. bununla birlikte tarafsız gözle bakarsak bu tablo bizim başarısız olduğumuz sezonlarda ligden tamamen koparken rakibimizin her sezon istikrarlı bir şekilde şampiyonluğu kovalayarak ligden kopmadan en kötü 2.-3. sırada bitirebildiğinin ve dolayısıyla istikrar konusunda bizden daha iyi olduğunun bir göstergesi.
eski adıyla türkiye birinci futbol ligi, yeni adıyla süper lig, yaklaşık 60 sezondur oynanıyor ve bunun 20'sinde biz 19'unda fenerbahçe şampiyon olmuş. yani ligideki şampiyonlukların yaklaşık 3'te birini biz 3'te birini ezeli rakibimiz almış. bununla birlikte, ezeli rakibimiz şampiyon olamadığı sezonların 20'sinde (yani yaklaşık yarısında) ikinci olmayı başarırken bizim ikincilik sayımız ise 11. lig dediğimiz yarış daha senelerce devam edecek, bu sürede kah şampiyonluklar eşitlenir, kah biz fenerbahçeyi geçeriz, kah onlar bizi geçer; ama şampiyon olduğumuz sezon sayısının yanında şampiyon olamadığımız sezonlarda da istikrarı bir şekilde yakalamak zorundayız artık. istikrarlı bir yapı kurmadığımız takdirde 3-4 sezonda bir kaosa düşmemiz ve bit pazarına nur yağmış gibi eski hocalarımıza koşmamız kaçınılmaz. daha da acısı, lig bir şekilde halledilir ama istikrar olmadıkça avrupa'da çeyrek finalin üstünde bir başarı da maalesef hayal.
ha "istikrarlı yapı bu kulüp yönetimi ve bu kongre yapısıyla nasıl kurulsun?" diye sorarsanız, siz de haklısınız. o yüzden en başta yönetim devrimi yapmak şart. o da bu liseci zihniyetle mümkün mü emin değilim.
tabi bu durum (8.likten sonra gelen rekor başarılar, fiyaskoyla başlayan bir sezonun 3 kupayla bitmesi vs.) bizim nesilden nesile masal gibi anlatılacak başarı hikayelerine sahip olmamızı, rakibimizin ise 2006 ve 2010'dakine benzer trajediler yaşayıp dalga konusu olmasına sebep oluyor. bununla birlikte tarafsız gözle bakarsak bu tablo bizim başarısız olduğumuz sezonlarda ligden tamamen koparken rakibimizin her sezon istikrarlı bir şekilde şampiyonluğu kovalayarak ligden kopmadan en kötü 2.-3. sırada bitirebildiğinin ve dolayısıyla istikrar konusunda bizden daha iyi olduğunun bir göstergesi.
eski adıyla türkiye birinci futbol ligi, yeni adıyla süper lig, yaklaşık 60 sezondur oynanıyor ve bunun 20'sinde biz 19'unda fenerbahçe şampiyon olmuş. yani ligideki şampiyonlukların yaklaşık 3'te birini biz 3'te birini ezeli rakibimiz almış. bununla birlikte, ezeli rakibimiz şampiyon olamadığı sezonların 20'sinde (yani yaklaşık yarısında) ikinci olmayı başarırken bizim ikincilik sayımız ise 11. lig dediğimiz yarış daha senelerce devam edecek, bu sürede kah şampiyonluklar eşitlenir, kah biz fenerbahçeyi geçeriz, kah onlar bizi geçer; ama şampiyon olduğumuz sezon sayısının yanında şampiyon olamadığımız sezonlarda da istikrarı bir şekilde yakalamak zorundayız artık. istikrarlı bir yapı kurmadığımız takdirde 3-4 sezonda bir kaosa düşmemiz ve bit pazarına nur yağmış gibi eski hocalarımıza koşmamız kaçınılmaz. daha da acısı, lig bir şekilde halledilir ama istikrar olmadıkça avrupa'da çeyrek finalin üstünde bir başarı da maalesef hayal.
ha "istikrarlı yapı bu kulüp yönetimi ve bu kongre yapısıyla nasıl kurulsun?" diye sorarsanız, siz de haklısınız. o yüzden en başta yönetim devrimi yapmak şart. o da bu liseci zihniyetle mümkün mü emin değilim.