8079
öncelikle şu konuda bi anlaşalım,
eleştiren de savunan da biziz, yani iki taraf da galatasaray taraftarı ve iki taraf da galatasaray'ın iyiliğini istiyor.
ilk 2 sezonunun ardından oynadığı (ki özellikle terim gittikten sonra başladı bence) kötü futbol bence hiç düzelmedi. bakın bence diyorum. yani göreceli bir kavram, çok iyi oynadığını düşünenlere de saygım var yani. "onlar futboldan anlamıyor" demiyorum bak dikkat et.
14 aralık 2015 beşiktaş galatasaray maçında sanırım arka arkaya yaptığımı 20 pastan sonra (abartıyor da olabilirim) topu alıp güzelce rakibe teslim ederek ne yazık ki mayıstıro olmadığını göstermiştir tekrar.
siz ne bekliyorsunuz bilmiyorum ama ben çok şey bekliyorum. dolayısı ile yetmiyor bana sahada ortaya koydukları. karakterini bilmem, hiç tanışmadım. belki çok iyi bi insandır belki pisliğin önde gidenidir, tıpkı sen, ben gibi, hepimiz gibi bi insan işte. ama sahada galatasaray kaptanı böyle olmamalı. takımın ortasındaki adam böyle olmamalı.
xavi böyle değildir, gerard, lampard değildi...
evet anasını satim onlarla kıyaslıyorum, çünkü her sene ligde şampiyonluk, şampiyonlar liginde çeyrek, yarı ya da tam finaller isteyen takımlarda böyle adamlar olmalı. bu kalibrede adamlar olmalı.
ne yazık ki selçuk ile xavi arasındaki fark ne kadarsa, bizim hayallerimiz ve eldeki gerçekler arasındaki fark da hep bu kadar olacak.
konu sadece selçuk değil bu arada, genel olarak tüm kadro böyle neredeyse. peki neden selçuk başlığına ekşiyorum? çünkü beklentim büyük. olcan'ı da hiç beğenmiyorum ama ondan zaten öyle bir beklentim yok. pozisyon itibariyle de kahraman olmasına gerek yok, idare etse yetebilir pekçok şey için. ama ne yazık ki selçuk'un pozisyonundaki adamlar "idare eder" olamaz, olmamalı. olursa sonuç ne yazık ki hep böyle olacak.
eleştiren de savunan da biziz, yani iki taraf da galatasaray taraftarı ve iki taraf da galatasaray'ın iyiliğini istiyor.
ilk 2 sezonunun ardından oynadığı (ki özellikle terim gittikten sonra başladı bence) kötü futbol bence hiç düzelmedi. bakın bence diyorum. yani göreceli bir kavram, çok iyi oynadığını düşünenlere de saygım var yani. "onlar futboldan anlamıyor" demiyorum bak dikkat et.
14 aralık 2015 beşiktaş galatasaray maçında sanırım arka arkaya yaptığımı 20 pastan sonra (abartıyor da olabilirim) topu alıp güzelce rakibe teslim ederek ne yazık ki mayıstıro olmadığını göstermiştir tekrar.
siz ne bekliyorsunuz bilmiyorum ama ben çok şey bekliyorum. dolayısı ile yetmiyor bana sahada ortaya koydukları. karakterini bilmem, hiç tanışmadım. belki çok iyi bi insandır belki pisliğin önde gidenidir, tıpkı sen, ben gibi, hepimiz gibi bi insan işte. ama sahada galatasaray kaptanı böyle olmamalı. takımın ortasındaki adam böyle olmamalı.
xavi böyle değildir, gerard, lampard değildi...
evet anasını satim onlarla kıyaslıyorum, çünkü her sene ligde şampiyonluk, şampiyonlar liginde çeyrek, yarı ya da tam finaller isteyen takımlarda böyle adamlar olmalı. bu kalibrede adamlar olmalı.
ne yazık ki selçuk ile xavi arasındaki fark ne kadarsa, bizim hayallerimiz ve eldeki gerçekler arasındaki fark da hep bu kadar olacak.
konu sadece selçuk değil bu arada, genel olarak tüm kadro böyle neredeyse. peki neden selçuk başlığına ekşiyorum? çünkü beklentim büyük. olcan'ı da hiç beğenmiyorum ama ondan zaten öyle bir beklentim yok. pozisyon itibariyle de kahraman olmasına gerek yok, idare etse yetebilir pekçok şey için. ama ne yazık ki selçuk'un pozisyonundaki adamlar "idare eder" olamaz, olmamalı. olursa sonuç ne yazık ki hep böyle olacak.
