8
normal şartlarda türkiye'nin açık ara şampiyon olması gereken turnuvadır. nasıl böyle bir tahlile vardım? açıklayalım.
turnuvanın en büyük favorisi olarak görülen ispanya'nın en önemli oyun kurucusu jose calderon turnuvaya katılmayacağını çoktan açıkladı. pau gasol'un sakatlık durumu hala muamma. ispanya eski gücünde değil.
almanya takımı yüzde 80'nini oluşturan dirk nowitzki gibi bir yıldızdan yoksun mücadele edecek. nowitzki'siz almanya'nın wade'siz miami'den bir farkı yok bilindiği gibi.
yunanistan diyoruz. ekol diyoruz. adamların en büyük guardları diamantidis ve papaloukas turnuvaya katılmayacak. yunanistan'dan bu oyuncuları çıkardığımız zaman vasat bir kadro kalıyor elimizde.
fransa takımını söylemeye gerek yok. tony parker gibi bir yıldıza sahip olmalarına rağmen takımın geri kalanı çok vasat. turnuvada fazla söz sahibi olmaları zor. elemelerde haşat ettiğimiz bir takım aynı zamanda.
litvanya'da olan eksikler ise daha dramatik. jasikevicius ve siskauskas gibi dünyaca ünlü yıldızları yok. aynı zamanda nba'de forma giyen songaila'da bu turnuvada forma giyemeyecek. zaten bu litvanya'yı yenemezsek turnuvada başarıyı unutalım.
slovenya'da beno udrih sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkartıldı. gene de jaka lakovic 'in olduğu bir takımdan her zaman korkmak gerekir. zaten udrih'in eksikliğine rağmen bana göre bu turnuvanın favorisi slovenlerdir. efes pilsen'in bu yıl transfer ettiği bostjan nachbar ve lorbek kardeşleri düşünürsek slovenya şu şampiyonaya en hazır takım konumunda bana göre. udrih'de olsaydı zaten slovenler kesin kazanır derdim.
rusya'da ise kirilenko ve holden yok. bundan önceki turnuvada şampiyon yapmıştı bu ikili rusya'yı. rusya'dan fazla beklentisi olmasın kimsenin.
neyse efendim göründüğü gibi neredeyse bütün ülkeler en vasat kadroları ile gelmişler bu turnuvaya. zaten avrupa basketbol şampiyonası'nın tadı ve ruhu kalmadı artık. nerede eski bodiroga,divac,peja gibi isimlerin boy gösterdiği şampiyonalar. iki yıl önce oynanan turnuvada ki kaliteyi ve tadı kimse beklemesin derim.
bizim takım açısından değerlendirirsek; bu turnuvayı çok rahat kazanabilecek potansiyelimizin olduğunu düşünüyorum. ama milli takımı rezil bir şekilde yöneten tanjevic ve demirel fenerasyonu olduğu sürece daha çok hüsranlar yaşayacak bu takım. tanjevic'in rotasyonuna, sistemine ve sözde disiplinine asla güvenmiyorum. en yetenekli türk jenerasyonunu berbat eden, gençleri deneyecegim diyerekten, bir sürü tecrübeli ve kaliteli oyuncuyu küstüren tanjevic bu turnuvanın da içine edecektir. denedigi gençlerin de bir iki yıl sonra esamesi okunmuyor zaten. kahroluyorum ulan sözluk. tarihin en kötü şampiyonasına aday olacak bir organizasyonda rahatlıkla şampiyon olurduk. yazık gerçekten. herşeye rağmen bastır türkiye.
turnuvanın en büyük favorisi olarak görülen ispanya'nın en önemli oyun kurucusu jose calderon turnuvaya katılmayacağını çoktan açıkladı. pau gasol'un sakatlık durumu hala muamma. ispanya eski gücünde değil.
almanya takımı yüzde 80'nini oluşturan dirk nowitzki gibi bir yıldızdan yoksun mücadele edecek. nowitzki'siz almanya'nın wade'siz miami'den bir farkı yok bilindiği gibi.
yunanistan diyoruz. ekol diyoruz. adamların en büyük guardları diamantidis ve papaloukas turnuvaya katılmayacak. yunanistan'dan bu oyuncuları çıkardığımız zaman vasat bir kadro kalıyor elimizde.
fransa takımını söylemeye gerek yok. tony parker gibi bir yıldıza sahip olmalarına rağmen takımın geri kalanı çok vasat. turnuvada fazla söz sahibi olmaları zor. elemelerde haşat ettiğimiz bir takım aynı zamanda.
litvanya'da olan eksikler ise daha dramatik. jasikevicius ve siskauskas gibi dünyaca ünlü yıldızları yok. aynı zamanda nba'de forma giyen songaila'da bu turnuvada forma giyemeyecek. zaten bu litvanya'yı yenemezsek turnuvada başarıyı unutalım.
slovenya'da beno udrih sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkartıldı. gene de jaka lakovic 'in olduğu bir takımdan her zaman korkmak gerekir. zaten udrih'in eksikliğine rağmen bana göre bu turnuvanın favorisi slovenlerdir. efes pilsen'in bu yıl transfer ettiği bostjan nachbar ve lorbek kardeşleri düşünürsek slovenya şu şampiyonaya en hazır takım konumunda bana göre. udrih'de olsaydı zaten slovenler kesin kazanır derdim.
rusya'da ise kirilenko ve holden yok. bundan önceki turnuvada şampiyon yapmıştı bu ikili rusya'yı. rusya'dan fazla beklentisi olmasın kimsenin.
neyse efendim göründüğü gibi neredeyse bütün ülkeler en vasat kadroları ile gelmişler bu turnuvaya. zaten avrupa basketbol şampiyonası'nın tadı ve ruhu kalmadı artık. nerede eski bodiroga,divac,peja gibi isimlerin boy gösterdiği şampiyonalar. iki yıl önce oynanan turnuvada ki kaliteyi ve tadı kimse beklemesin derim.
bizim takım açısından değerlendirirsek; bu turnuvayı çok rahat kazanabilecek potansiyelimizin olduğunu düşünüyorum. ama milli takımı rezil bir şekilde yöneten tanjevic ve demirel fenerasyonu olduğu sürece daha çok hüsranlar yaşayacak bu takım. tanjevic'in rotasyonuna, sistemine ve sözde disiplinine asla güvenmiyorum. en yetenekli türk jenerasyonunu berbat eden, gençleri deneyecegim diyerekten, bir sürü tecrübeli ve kaliteli oyuncuyu küstüren tanjevic bu turnuvanın da içine edecektir. denedigi gençlerin de bir iki yıl sonra esamesi okunmuyor zaten. kahroluyorum ulan sözluk. tarihin en kötü şampiyonasına aday olacak bir organizasyonda rahatlıkla şampiyon olurduk. yazık gerçekten. herşeye rağmen bastır türkiye.