352
national basketball association. tanımı yaptıktan sonra asıl konuya geleyim; amerikalılar olaya "game" ve "entertainment" adı altında bakar ve bütün sistem de bunun üstüne kurulmuştur. oyuncular bu kültürle büyür, seyirciler bu kültürle izler, nba'in yöneticileri ligi böyle pazarlar zaten. bizdeki gibi ağlak, arabesk bir taraftar kültürü de olmaz. bu bir oyundur ve skor çok olmalıdır, seyir zevki üst sıralarda olmalıdır. bigger is better mantalitesi amerikan kültürünün en önemli yansımalarından biridir. hatta bazı sponsorlar (taco bell) takım 100'ü geçerse salona bedava taco vs. vermektedir. bu yüzden de maçlar görece daha az defansın olduğu, hücumun ön planda olduğu şekilde geçer. starlar her zaman kolay faul alır, temas yine görece olarak avrupa'ya göre daha azdır.
ha bu kadar anlattık nba böyle rahat skorlu, böyle geniş diye ama dünyanın tartışmasız en profesyonel ve en iyi oyuncu, koç, teknik heyet ve hakemlerinin toplandığı yerdir. nba'de savunma yapılmıyor demek saflıktır; bunu yıllardır çok iyi yapan san antonio vardır, eskilerin bad boys detroit ve mehmet okur'lu kadrosuyla şampiyon olmuş detroit'i vardır, boston'ı vardır. hem hücum hem savunma da çizilen oyunlar çok üst düzeydir, avrupa'da çoğu kopyalanmıştır.
aslında aradaki fark gerçek dream team ile dünyanın geri kalan takımlarının yaptığı milli maçlar ile değerlendirmek kafidir.
ha bu kadar anlattık nba böyle rahat skorlu, böyle geniş diye ama dünyanın tartışmasız en profesyonel ve en iyi oyuncu, koç, teknik heyet ve hakemlerinin toplandığı yerdir. nba'de savunma yapılmıyor demek saflıktır; bunu yıllardır çok iyi yapan san antonio vardır, eskilerin bad boys detroit ve mehmet okur'lu kadrosuyla şampiyon olmuş detroit'i vardır, boston'ı vardır. hem hücum hem savunma da çizilen oyunlar çok üst düzeydir, avrupa'da çoğu kopyalanmıştır.
aslında aradaki fark gerçek dream team ile dünyanın geri kalan takımlarının yaptığı milli maçlar ile değerlendirmek kafidir.