6594
öncelikle belirteyim ki kendisinin yılmaz savunucularındanım. hatta sözlükte fanboy diye nitelendirilen insanlardanım(30 yaşında adam nasıl boy oluyor onu da size sormalı tabi). hala da kendisine çok güveniyor ve çok iyi bir teknik direktör olduğunu düşnüyorum. sezon sonuna kadar da takımın başında kalmalı. bunlar sabit fikirlerim.
bütün bunların yanısıra kendisinin elbette ki eleştirilecek noktaları var. sözlükte kendisi ile ilgili envai çeşit yazılar yazılıyor. kendisine yazılan yazıların %95lik kısmı junk dediğimiz türden niteliksiz yani. yok vizyonsuzmuş, köylüymüş, ırkçıymış falan filan zırvalarla dolu. onları hemen eliyoruz zaten okumaya değmez. kalan yüzde 5lik kısımda güzel analizler oluyor genelde. hocada hata olarak gördüğü hususları güzel bir dille aktarıyor renktaşlar. bunlar gerçekten nitelikli ve okumaya değer yazılar ancak o yazıların da çoğunda doğru olmayan tespitler yer alıyor.
hocanın genel antrenörlük geçmişini ve geçen sezondan bu sezonun başına kadar neler takımımızda neler yapmak istediklerini yazdığım uzunca bir yazı var. merak eden arkadaşlar o yazıyı bulup okuyarak hoca hakkında ne düşündüğümü anlayabilirler. o yazıda değinilen konulara burada bir daha değinmeyi yersiz buluyorum. zaten o yazının geneli olumlu görülere dayalıydı. şimdi hocada eksik gördüğüm noktalara geleyim.
öncelikle -tabi ki bence- çok yanılınan bir durum var. hoca hatalarında ısrar etmiyor. hatta hemen düzeltiyor. mesela ben rize maçındaki fantastik tercihlerin bir daha olmayacağından eminim. hatırlarsanız hoca sezona ortasahada bilal ile başlamış formunu düşük görünce hemen kesmiştir. daha sonra form tutan bilal kısa tekrardan takıma monte edilmiş ve katkı vermiştir. bunun gibi örnekler çoğaltılabilir. kısacası hocanın eksiği yanlışlarda ısrar etmek değil, doğrularda ısrar etmemek. bunu biraz açalım. yaklaşık 1 ay kadar önce ideal savunma dörtlüsü yakalandı. denayer-chedjou-hakan balta-carole dörtlüsü ligin en iyi savunma dörtlüsü olmaya aday bir dörtlüydü. geçen hafta sonu rizespor 3. ve 4. golü atarken bu dörtlüden sadece chedjou oynaması gereken mevkideydi. sakatlıklar vs. de etkiledi bu durumu kabul ediyorum ama galatasaray yaklaşık 2 haftadır ideal savunma diziliminde çıkmıyor maçlara. carole sakatlandıysa olcan'ı koyarsın, denayer-chedjou-h.balta-olcan ile çıkarsın maça. savunma diziliminin üzerinde her maç oynanmaz. mümkün mertebe birbiriyle uyuma dayalı bir olayı her hafta değiştirmenin alemi yok. ideali bulduysan ısrar et. doğruda ısrar et yani. benzer durum ortasaha ikilisinde de var. haftalardır iyi oynayan takımın dizilimi ile oynamaya gerek yok. bilal'in dinlenmesi gerekiyorsa aynı eskişehir maçındaki gibi selçuk'un yanına jose ya da jem konur. selçuk sakatlanınca da ya mecburen bilal girer ya da jose-jem ikilisinden yedekte kalanını alırsın. sneijder'i geriye koyarak kaleden uzaklaştırıp işleyen sisteme çomak sokmaya gerek yok. ortasaha düzeni bozulunca hücum hattı da karman çorman birşey oldu tabi ki. yine de bu maç sihirli ayaklar sayesinde kazanılma noktasına gelmişti ama kazanılsa da hocanın bu maçı rize'ye vermek için elinden geleni yaptığı gerçeği değişmeyecekti.
özetle hocanın rize maçında yaptığı hataları tekrarlamayacağını düşünüyorum. umarım doğrularda ısrar etmeye de başlar ve yine güzel bir sezon sonu yaşatır bizlere. takımın bunu başarabilecek gücü var. devre arasında şüphesiz ki takviye de gerekecek ama ilk aşamada eldeki kadro ile doğruları yaparak sezonun ilk yarısını iyi noktalarda bitirebilmek. dörtlü savunmayı bozmadan (ki milli ara sonrasında kesinlikle ideal dörtlüye dönecektir), orta sahadaki ikiliyi koruyarak ve sneijder-poldi merkezli bir hücum hattıyla devre arasına güzel bir şekilde taşıyabilir bizi.
bütün bunların yanısıra kendisinin elbette ki eleştirilecek noktaları var. sözlükte kendisi ile ilgili envai çeşit yazılar yazılıyor. kendisine yazılan yazıların %95lik kısmı junk dediğimiz türden niteliksiz yani. yok vizyonsuzmuş, köylüymüş, ırkçıymış falan filan zırvalarla dolu. onları hemen eliyoruz zaten okumaya değmez. kalan yüzde 5lik kısımda güzel analizler oluyor genelde. hocada hata olarak gördüğü hususları güzel bir dille aktarıyor renktaşlar. bunlar gerçekten nitelikli ve okumaya değer yazılar ancak o yazıların da çoğunda doğru olmayan tespitler yer alıyor.
hocanın genel antrenörlük geçmişini ve geçen sezondan bu sezonun başına kadar neler takımımızda neler yapmak istediklerini yazdığım uzunca bir yazı var. merak eden arkadaşlar o yazıyı bulup okuyarak hoca hakkında ne düşündüğümü anlayabilirler. o yazıda değinilen konulara burada bir daha değinmeyi yersiz buluyorum. zaten o yazının geneli olumlu görülere dayalıydı. şimdi hocada eksik gördüğüm noktalara geleyim.
öncelikle -tabi ki bence- çok yanılınan bir durum var. hoca hatalarında ısrar etmiyor. hatta hemen düzeltiyor. mesela ben rize maçındaki fantastik tercihlerin bir daha olmayacağından eminim. hatırlarsanız hoca sezona ortasahada bilal ile başlamış formunu düşük görünce hemen kesmiştir. daha sonra form tutan bilal kısa tekrardan takıma monte edilmiş ve katkı vermiştir. bunun gibi örnekler çoğaltılabilir. kısacası hocanın eksiği yanlışlarda ısrar etmek değil, doğrularda ısrar etmemek. bunu biraz açalım. yaklaşık 1 ay kadar önce ideal savunma dörtlüsü yakalandı. denayer-chedjou-hakan balta-carole dörtlüsü ligin en iyi savunma dörtlüsü olmaya aday bir dörtlüydü. geçen hafta sonu rizespor 3. ve 4. golü atarken bu dörtlüden sadece chedjou oynaması gereken mevkideydi. sakatlıklar vs. de etkiledi bu durumu kabul ediyorum ama galatasaray yaklaşık 2 haftadır ideal savunma diziliminde çıkmıyor maçlara. carole sakatlandıysa olcan'ı koyarsın, denayer-chedjou-h.balta-olcan ile çıkarsın maça. savunma diziliminin üzerinde her maç oynanmaz. mümkün mertebe birbiriyle uyuma dayalı bir olayı her hafta değiştirmenin alemi yok. ideali bulduysan ısrar et. doğruda ısrar et yani. benzer durum ortasaha ikilisinde de var. haftalardır iyi oynayan takımın dizilimi ile oynamaya gerek yok. bilal'in dinlenmesi gerekiyorsa aynı eskişehir maçındaki gibi selçuk'un yanına jose ya da jem konur. selçuk sakatlanınca da ya mecburen bilal girer ya da jose-jem ikilisinden yedekte kalanını alırsın. sneijder'i geriye koyarak kaleden uzaklaştırıp işleyen sisteme çomak sokmaya gerek yok. ortasaha düzeni bozulunca hücum hattı da karman çorman birşey oldu tabi ki. yine de bu maç sihirli ayaklar sayesinde kazanılma noktasına gelmişti ama kazanılsa da hocanın bu maçı rize'ye vermek için elinden geleni yaptığı gerçeği değişmeyecekti.
özetle hocanın rize maçında yaptığı hataları tekrarlamayacağını düşünüyorum. umarım doğrularda ısrar etmeye de başlar ve yine güzel bir sezon sonu yaşatır bizlere. takımın bunu başarabilecek gücü var. devre arasında şüphesiz ki takviye de gerekecek ama ilk aşamada eldeki kadro ile doğruları yaparak sezonun ilk yarısını iyi noktalarda bitirebilmek. dörtlü savunmayı bozmadan (ki milli ara sonrasında kesinlikle ideal dörtlüye dönecektir), orta sahadaki ikiliyi koruyarak ve sneijder-poldi merkezli bir hücum hattıyla devre arasına güzel bir şekilde taşıyabilir bizi.