selçuk inan

sürekli pozitif, istatistik veya gösteriş odaklı oynamadığı için eleştirildiği, sevilmediği sanılan futbolcu. ben kötü bir futbolcu olduğunu düşünmüyorum. peki sıkıntı ne? sıkıntı, bu maestronun hocası tarafından gönlü yapılmadığında alenen gol atmaya giden bir rakibini takip etmeye tenezzül etmemesidir. aynı dönemlerde takımı çıkmaya çalışırken kendini boşa çıkartmayıp rakiplerinin arkasına saklanmasıdır problem. her futbolcu gösterişli oynamaz kabul. ama selçuk eğer ki canı istemiyorsa o kadar gösterişsiz oynar ki hakikaten görmezsiniz o'nu.

yani olay sadece pozitif oyun, arapas değil. canı istemezse negatif oyunu da oynamıyor. mesela hamza hamzaoğlu sevmediği melo'yu falan da gönderdi. kardeşim dediği burak'ın yerine bir forvet alınmadı. milli takımı euro 2016'ya götüren golü attı. keyifler yerinde. performans normal selçuk seviyesine çıkar gibi oldu. ama bu takım benim takımım mı oldu? yoksa selçuk inan'ın mı? ben fenerbahçeli değilim kardeşim. ben öyle aziz yıldırım'ın, emre belözoğlu'nun, volkan demirel'in takımını istemiyorum. onlar bile en nihayetinde kontrolü futbolcularına bırakıp sıçtıklarını kabul ettiler. bizse her geçen gün bazı kişilerin elinde takımın oyuncak oluşunu izliyoruz.

benim midem kaldırmıyor kardeşim. isterse dünyanın en iyi futbolcusu olsun selçuk. o şartta da bu yazının altına imzamı atarım.