• 460
    eto'o'su olan takımdır. antalyaspor savunmasının kötü olduğunu biliyordum ama beşiktaş karşısında bu kadar aciz kalacağını düşünmemiştim. sosa ve gökhan töre'siz bir beşiktaş karşısında bu kadar pozisyon verilmez.

    hele o bekler ne öyle. hücuma çok çıkarsın da savunman zayıf olur, hücumda hiç gözükmezsin ama defansın iyi olur. bu sakıp ve ömer ise hiçbir varlık gösteremediler. olcay şahan, bir sağ bekin yanından deparlı/deparsız bu kadar rahat geçiyorsa ben o adama bek demem. bu iki bekin (sakıp ve ömer) takıma katkısı bu kadarla sınırlı değil. hücumda kendilerine gelen topları, pozisyon yaratabilecekken sürekli rakibe verdiler. savunmada bir tane kademeye giremediler. süper lig seviyesinde bek değiller. bugün beşiktaş'ın attığı gollere bir bakın.

    kısaca; eto'o bahane savunma şahane. konuştuk mu "çok biliyorsun" oluyor. eto'o gelsin tabi, gelmesin diyen yok. ama bu işler "eto'o'yu getirdik. çok iyiyiz çok güzeliz" ile olmuyor işte. eto'o'yu koydun forvete çok güzel. ee? millete eto'o şovu yapacağım diye parayı bitirdin sen. ne yapalım? antalyaspor'un vizyonunu şimdi yazıyorum size. eğer bu konuşmanın herhangi bir türevi o kodamanların arasında geçmediyse ben de bu yaşıma kadar boşuna yaşamışımdır.

    -"ya bek almamıza gerek yok. bizim sakıp ile ömer var çok iyi, çok efendi çocuklar. onlarla oynarız bu sene."
    -"ee peki gerisi ne olacak ağabey?"
    -"stoper lokman, orta sahada zeki var. alanya'da oynayan çocuğu da kandırır getiririz. yabancı sınırı da kalktı. şu eto'o'nun menajeriyle konuşuruz, 1-2 tane kelepir kamerunlu ayarlar bize. oyun içinde sıkışırsak da serdar falan girer oyuna. zaten başımızda da yusuf hoca var. bir sigara yakışı var görsen sigaraya başlarsın."

    ünal aysal'ın en beğendiğim lafıdır, "pasta çilek" lafı. ünal aysal ya da galatasaray için değil antalyaspor için konuşuyorum. bizim millet yıldız hastası olduğu için oradaki çilek lafını alır, pastayı unutur. halbuki önemli olan çilek değil pastadır. senin hamurun kötü, çikolatan bayat ise pastanın üzerindeki çilek ile beni kandıramazsın. parasını verip eto'o'yu getirince işler bitmiyor. ama lanet olsun kara düzen işte. türkiye'de bu işler böyle. sağdan soldan 2 tane ödenek bulur, bir transfere milleti tavlarsınız. insanlar "antalyaspor amma transfer yaptı yahu" der. bir çıkarsın fenerbahçe deplasmanına, takım iki pas yapıp rakip kaleye şut atamaz. sonra türkiye ligi'nde düşe kalka ilerlersin. haftalar geçer, "yeni stat açacağız, eto'o beşiktaş'a da koyacak. buyurun gelin!" dersin, 5 tane yer dönersin. bırak eto'o'yu falan, transfer bile yapamayan ve yapamadığı için küme düşecek sanılan mersin idman yurdu da 5 gol yedi beşiktaş'tan. hayret edilesi bir şekilde onlarda eto'o yokken ve kırmızı kart görmelerine rağmen beşiktaş'a 2 gol attılar. allah allah, onlarla denk mi oluruz yahu, bizde eto'o var.

    bir de eto'o oyundan çıkarken alkışlayıp tapmadılar mı akıl alır gibi değil. işte bu türkiye'nin acı gerçeğidir. bir yıldız transfere yenilen 5 golü unutturursun. kimse de çıkıp demez ki "beyler biz eto'o mu gomez mi derken herifler bize 5 tane tıkadı" diye. akıl fikir ihsan eyle yahu, 5 gol yemişsin, ne yapıyorsun, neyi alkışlıyorsun sen? "eto'o ne yapsın abi? adam attı golünü. ama çevresindekiler kötü." ulan biz de onu diyoruz işte. takım düzeltmek için işe eto'o'dan mı başlanır? yürümeden koşulur mu? sen lige çıktığın gibi işi gücü bırakıp eto'o ve ronaldinho'nun peşinden koşarsan, böyle güneş enerji üreten ama zemini benim koridordaki kilimden hallice olan stadın açılışında, evet eto'o bir tane atar ama 5 tane yersin.

    biriniz de çıkın şu anadolu takımlarına çeki düzen verin yahu. birinizde o meşhur "vizyon, misyon" denilen olgular olsun. kimisi menajerlerle el ele para aklar, aklamakla kalmaz transfer paralarını çalar. kimisi teftişte düzenbazlıklar ortaya çıkmasın diye uygulamadan kaçmak için kulübün muhasebe defterlerini yakar, "yangın çıkmış ama bir tek muhasebe yanmış, çok şükür" der. kimisi gider eto'o'yu getirir, "antalyaspor'u dünya kulübü yaptık" der. kimisi çıkar serdar aziz galatasaray'a 6 milyon euro" der. kimisi tff'yi silahla basar. kimisi yurt dışına kaçar. kimisi "futbolcu sizindir" diye söz verir ama 2 saat sonra futbolcuyu başkasına satar. kimisi gider öküz bağlasan durmayacak olan zemin güzel gözüksün diye yeşile boyar. ulan kimsiniz siz yahu? ulan gezegeni ahıra çevirdiniz be. ama az bekleyin bunlar son dönemleriniz. sporu sizin gibi iş bilmezlerden kurtaracağız. en azından deneyeceğiz.

    saygılar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın