• 9
    öncelikle hh gecen sezon çok zor bir pozisyonda aldığı galatasarayı mininum hasarla mayıs ayına taşımış, sonrasında ise ciddi bir başarı örneğiyle üç kupalı sezonun baş aktörü olmuştur. prandelli dönemi sonrasında ciddi bir demoralizasyon yaşayan takım kendine gelmiş, özellikle ilk on hafta iyi top oynamış, son on hafta da baskı ve stres artışının da olmasıyla tarafımızdan hak verilerek tolere edilebilecek düzeyde ortalama bir futbolla şampiyon olmayı bilmiş ve kendi içinde efsane performanslar(muslera gibi) ve yeni yıldızlar(yasin öztekin) çıkartmayı basarabilmistir. 20. şampiyonluk bana kalirsa bastan sona bir film gibidir. başlangıçta gereksiz ozguven, kek kaplari, sonrasında çöküş, yönetimsel degisiklikler, karakterlerin dibi gormesi ve besinci günün şafağında gelen hh ile bana kalirsa gercek bir film tadinda bir hikaye. peki sonrasinda olusan nefretin sebebi nedir? bunu irdelemek gerek.

    oncelikle transfer konusunda hocanın suçu olmadığını düşünüyorum. bir sürü transfer dedikodusu, hoca tarafindan ismi zikredilen iyi oyuncular olduktan sonra çarşıdan aldim shaqiri eve geldim becati tadinda bir yaz donemi gecirildi. başkan bu yaz kemeri sikacakti zaten, kendisine bir kalkan lazimdi onu da naif kişiliği antreman sahasinda buldu: hh.

    transfer yapilmadikca yönetime binen yuk bertaraf edilsin diye hocaya yuklenildi, bir iyi polis bir de kotu polis lazimdi. hamza hocaya kotu polis rolu verildi. hoca hem yonetimi hem de oyuncularini koruyordu. aslinda bakinca bence cok yurekli ve mertce bisey yapıyordu ancak bilmedigi sey uçak yavas yavas alcalmaya basladiginda bu yonetimin ilk atacagi agirligin kendisi olduguydu.

    ben yaz donemi boyunca hocanin hareketlerine kendimce yanitlar buldum, kendimce hocayi hakli gosterdim. ancak sonrasinda işler bulanmaya başladı. öncelikle bugunku nefretin son korukleyicileri son gunku transfer rezilligi ve burak yilmaz olayidir. burak yilmaz ki benim sevdigim biri olmasina ragmen, on milyon euro gibi rakamlara nasil satilmaz kendimi sikicem sinirden nasil satilmaz. bunu baskan mi istememistir? hamza hoca mi? islerin sarpa sarmaya basladigi yer burasi. bir coklarina gore ve bana gore de buraki gonderemeyen hamza hoca kendi sonunu hazirladi. ne olursa olsun gonderilmeliydi. burak ve umutla sezona baslayan bir takimin basarili olabilme ihtimali sifirdir. bile bile lades dendi ve sezona bu ikiliyle girmeye karar verildi. uzerine bir de son gun bombalari patlayinca, hem transfer evraklari eksik kalıp hem de melonun bir anda gonderilmesi ise bardagi bir daha asla eskisi gibi olmamak uzere tasirdi.

    burak yilmaz on milyon euroya satilmazken melo 4e gonderiliyordu. kaldi ki melo taa temmuz basinda gonderilebilecekken son gune kadar sacma sapan bir olay yonetimiyle gonderilmemis, sonrasinda da alternatifi olmadan son gun gönderilmişti. halbuki yaz basinda mbia gibi kelepir onliberolar bedava iken biz melonun keyfini beklemeyi tercih etmistik, son gun de harakiri yapmayi uygun gormustuk.

    yine de hh belirli bir destekle lige giriyordu. iplerin esas kopus noktasi da maclar basladiktan sonra olacakti. hocanin turklere musamaha gosterdigi bir gercekti. ancak bu sene is iyice cigrindan cikti. suan takimda birilerinin yeri o kadar garanti ve hocanin bunda bi soz hakki yok ki, bunu goren taraftarin cildirmamasi isten degil. semih, selcuk, umut. bunlar kadrolu elemanlar. halbuki selcuk bir mac kotu oynadiginda kesilebilse, semihin formsuzlugu yuz metreden belli olurken yerine bir başkası oynatilsa hadi hepsini gectim umut bulut denilen kabzimal kilikli herif doksan dakika sahada tutulmasa hala hoca destek gorurdu ama hoca kendini yakti.

    tum yaz boyunca yapilan sebekliklerin sebebi yönetimin korunmasiydi, hova yonetimin yegane kalkaniydi ancak hoca forma dagitma konusunda o kadar silik ve aciz kaldi ki tum yazin gunahi, belki de sucun %80i yonetiminken hocanin sirtina bindi. kusura bakma hoca ama binmeli de. sen bunu hake ettin.

    ölüsü 100 umut edecek olan podolski cikartilirken sirf basi kesilmis tavuk gibi kostugu ve muhtemelen hocayla sosyal hayatta daha abi kardes iliskisin sahip olduğu icin cikartilamayan bir umut bulut gercegiyle taraftar daha fazla susamazdi. ezberci sisteme teslim oldukca da daha da cok kan kaybedecektir hoca. cesaret edemeyip sinanla başlamamakta ve umutu hala pamuklara sarmakta iken tepkilerin susmasi imkânsız. umutu 90 dakika izledim astana karsisinda. koca bir sifirdi. ona rağmen bu aksam yine hakan sukurun emanetini sirtina gecirip el kol koordinasyonu sifir bir şekilde kosturacak sahada. selcuk kotu oynarsa cikmayacak, bir degisiklik gerektiginde once jose sonra poldi çıkacak, umut doksan dakika kafasiz tavuk olmaya devam edecek. halbuki hoca biraz cesur olsaydi, emreye sinana joseye biraz daha guvenseydi zaten taraftar onceki hatalari, tum yaz boyunca donen tiyatroyu yonetime yikacak ve hocasina sahip cikacakti. ancak hoca oyle ağır sıçtı ki son haftalarda, bu hatalarin hepsi sirtina bindi. homurdanmalar daha da kuvvetlendi. bugune kadar hep koruyup guvendigim ben bile astana macinda kufrettim adaletine hoca. ama sen bugun ne yapacaksin? yine umutla çıkacaksın. iste eger yine umutla cikarsan biz de yine kufredecegiz. ve bu donguye girip de galip cikan hoca gormedim ben tarihte.

    bizler kolay kandırılan ısınan , kolay alışan, kolay güvenen ve en sonunda kolay silen bi toplumuz. eğer ki sen iyi niyetine inandirip semihi, umutu silebilir, hala ortasahafa bir degisiklik gerekince kayitsiz sartsiz joseyi cikarmayi bırakabilirsen, hala şansın olabilir. ama muhtemelen yine umut bulutlara mahkum birakilacak ve homurdanmalarimizi olumsuz tezahuratlara donusturecegiz.

    biraz cesur olsa herşey farkli olabilirdi. ama değil. boyle oldugu icin camiaya duyulan tüm olumsuz hisler hocaya dondu, adi da nefret oldu. kusura bakma hoca bunu sen istedin ve uzulerek söylüyorum ki hak ettin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın