4836
trabzon'a götürülmeme sebebinin tamamen insanlardan kaçırma olarak görüyorum. ben teknik direktör değilim ama benim aklıma oynatarak kazanamak (deplasmanda) geliyordu. keşke teknik direktör olan birisi bu durumda ne yapılır söylese. dahası bunun tek bir doğrusu olmadığından neler yapılabilir bilsek.
her neyse daha önce çok kez yazdım. bir daha yazıyorum. 15-16 sezonu içerideki atm maçında emre'yi ıslıklayan dangolozlar spor izlemeyin siz. zira sporun ne olduğunu anlamıyorsunuz. televizyondan izleyenlere hadi bir şey demiyorum. ama canlı izleyen insan açık kafayla dikkatli izlediyse emre kötü oynamıyordu, emre'nin sıkıntısı yapamamasıydı.
tuhaf cümle oldu değil mi? bana göre o maçtaki başlangıç planımız mantıksız değildi. en önemli parçalardan biri emre idi. selçukla çapraz oynayıp boş tarafa kendini deplase ediyordu. bir sağda, bir solda. topa göre hareket edip sorumluluk almaya çalışıyordu. aşırı motivasyon, konsantrasyon kaybı bilmem ne derseniz deyin adamın ayakları birbirine dolandı. topu kontrol edemedi ve hatalar yaptı. ama maçı çok istediği belliydi. bizim futbolu çok iyi bilen taraftarımız adama öyle bir tepki verdi ki... muazzam bir uğultu. daha umut falan işin içinde yok. belki ısınmaya bile gitmemiş. hiç bir akıllı biz başkasını ıslıkladık diyemez. dostlar bunun adı zorbalıktır haberiniz olsun. ve suçtur. çünkü o anki uğultu bir refleks değildi. ve ya kötü bir tiyatro izleyince verilen bir tepki değildi. tamamen birinin canını acıtma isteğiyle kin, öfke ve saditçe yapılmış bir tepkiydi.
her neyse öyle bir tepkiden sonra emre iyice çökeceğinden 30. dakikayı bile beklemeden hemen çıkardı hamza hoca emre'yi.
zaten çıkartmadan bir iki dakika önce 2. plana dönmüştü.
muhtamelen emre'yi uzak tutalım dediler. oysaki ben ıslıklayanları utandırmak gerektiğine inanıyorum. çünkü utanmalılar.
her neyse daha önce çok kez yazdım. bir daha yazıyorum. 15-16 sezonu içerideki atm maçında emre'yi ıslıklayan dangolozlar spor izlemeyin siz. zira sporun ne olduğunu anlamıyorsunuz. televizyondan izleyenlere hadi bir şey demiyorum. ama canlı izleyen insan açık kafayla dikkatli izlediyse emre kötü oynamıyordu, emre'nin sıkıntısı yapamamasıydı.
tuhaf cümle oldu değil mi? bana göre o maçtaki başlangıç planımız mantıksız değildi. en önemli parçalardan biri emre idi. selçukla çapraz oynayıp boş tarafa kendini deplase ediyordu. bir sağda, bir solda. topa göre hareket edip sorumluluk almaya çalışıyordu. aşırı motivasyon, konsantrasyon kaybı bilmem ne derseniz deyin adamın ayakları birbirine dolandı. topu kontrol edemedi ve hatalar yaptı. ama maçı çok istediği belliydi. bizim futbolu çok iyi bilen taraftarımız adama öyle bir tepki verdi ki... muazzam bir uğultu. daha umut falan işin içinde yok. belki ısınmaya bile gitmemiş. hiç bir akıllı biz başkasını ıslıkladık diyemez. dostlar bunun adı zorbalıktır haberiniz olsun. ve suçtur. çünkü o anki uğultu bir refleks değildi. ve ya kötü bir tiyatro izleyince verilen bir tepki değildi. tamamen birinin canını acıtma isteğiyle kin, öfke ve saditçe yapılmış bir tepkiydi.
her neyse öyle bir tepkiden sonra emre iyice çökeceğinden 30. dakikayı bile beklemeden hemen çıkardı hamza hoca emre'yi.
zaten çıkartmadan bir iki dakika önce 2. plana dönmüştü.
muhtamelen emre'yi uzak tutalım dediler. oysaki ben ıslıklayanları utandırmak gerektiğine inanıyorum. çünkü utanmalılar.
