256
istanbul'daki tümünün maaşını tek başına bir hırbo'nun aldığı tüm kapıcılara saygılarımla,
bu bir projedir, geçen hafta kurulan bu pusuyu da savuşturma fırsatı geçmişti. 2 sneijder golü, pusuyu kuranlara serum bağladı. tabelacı galatasaraylılara artık söyleyecek kelime bulamıyorum, bu yüzden en kestirme cendereden çıkış yolu, galatasaray'ın arena'da son dakikalara 2 farklı yenik girmesidir. sabri'den, olcan'dan, umut'tan, burak'tan, semih'ten kurtulmanın başka yolu ne yazık ki yoktur.
proje dedik, geçen sezon kurdular son pusuyu, en fazla kordon'da çok katlı bir binanın kapıcısı olması gereken cahilin, milyonlarca taraftarın atacağı bir gole baktığı, hayatını kurduğu, kavimden kardeşten vazgeçtiği koskoca galatasaray'ın başında olmasının başka izahı yok.
futbolcu kariyeri desen, satış listesine kondu, hiç kimse almadı 1/5 paraya galatasaray'ın başına bela oldu. hakkını yemeyeyim, ülkenin gelmiş geçmiş en iyi tac atan sol bekiydi. galatasaray'da hoca olmak bir futbolcu kariyerine göre olsaydı, şimdi kotayı dondursan sıra 150 sene sonra falan gelirdi. tahsil, desen ortaokul terk( ustası daha eğitimli, motor sanat terk), yabancı dil desen, eğer unutmadıysa meriçten ailesiyle kaçmadan önce yaşadığı yunanistan'dan dolayı, grekçe biliyordur. kim bilir belki de bu yüzden yabancı olarak sadece gekas'ı sevmiştir. futbol bilgisini araştırsak, yazmaktan kafa ütüledik, 3 kupanın 3 ünü de alırken söyledik, galatasaray'a kupa aldırmamak üzere programlanmıştı, muslera yemedi, sneijder attı, yasin karabük'e gitmedi. biliç'i kovdular, ismail'i dövdüler. inanın çocuklar hamza'dan daha kötüsü olsa onu hoca yapacaklardı.
benim için yok hükmünde, kovulması için 1, 2 veya daha fazla taraftarı bilgilendireceğim bir kumpas malzemesidir. 2016 yı görsün kellemi ortaya koyarım, bunu daha önce de yazdım. 2016 ya büyük galatasaray taraftarı 12. girmeye rıza göstermez, saydığım çöplerle birlikte aramızdan ayrılır. arena daha çocuk, gitsin sami yen'e sorsun. gitsin baksın, yerine gökdelen dikilirken çıkan hafriyatta, nice çöp futbolcuların çanak çömlek kalıntılarını görecektir.
kapıcı hamza'dan bağımsız, maçı yazmaya çalışacağım. sanmayın ki maçı burak yüzünden kaybettik. dünkü maçı kaybetmemizin bir numaralı sorunsalı, yere göğe sığdıramadığınız, dünya'nın en büyük kalecisi diye yutturulan sepettir. nankörlük etmiyorum, maymuni kurtarışları var, bu sayede şampiyon olduk, kupalar aldık. bu vasıflar benim için galatasaray kalecisi olmaya yetmez. inanmayan, vakti olan maçı bir kere daha seyretsin. 12.5 dakikayı tek başına yedi. topu her kullanışında en az yarım dakika düşünüp şişirdi. şişirdiği topların hiç biri bizde kalmadı, topun kazanılması için geçen süreyi hesaba katsam yarım saati bulur. top kazanma için sarf edilen enerjiyi hiç söylemiyorum bile. top kendisine her geldiğinde deli oldum, topu oyuna iyi sokuyor beyaa diyen varsa bir maçı söylesin tekrar seyredeyim. semih- hakan balta kazması topu istemiyor ne yapsın diyen çıkarsa da, küçük takım taraftarı olduğunu kabul ediyor demektir. muslera büyük takım kalecisi değildir, bu yüzden bir çataldan bir çatala top çıkarsa, yine de onu hiç bir büyük takım kalesine geçirmez. maçlar 0-0 bitsin işine gelir.
sabri için, taç atışı için bir yazı yazmıştık, üşenmeyen okuyabilir. http://mahalletakimi.blogspot.com/...in-uzun-tac-ats.html
sabri'nin uzun taç atışı
bir proje futbolcusudur, oynamasının futbol dışı nedenleri vardır. kurtulmasına kurtulduk da pahalıya patladı. sayesinde kim bilir kaç galatasaraylı farkında bile olmadığı marazlara yakalandı.
olcan adın için de aynı şeyler geçerli, futbolcu olması imkansız biri sadece galatasaray'ı çokertme projesinin bir ajanı olarak ilk 11 de kendisine yer bulabiliyor. üstelik formda, yeri gerçek sol bek olan hakan balta'ya rağmen. muslera- sabri-olcan'ın çaldığı zaman, mersin'li futbolcuların çaldığı zamandan inanın daha fazlaydı.
selçuk inan dün takımın en iyisiydi, çok soran oluyor nasıl diye. burak takımda olduğu sürece artık taraftarın ambarına fare girdi, en ufak hatasında, yenilgilerde ilk homurdanacak futbolcudur. galatasaray golünü burak atmadığı sürece, o maçta şampiyon olmamışsak burak'ın umurunda değildir. galatasaray her maç 3-2 yenilsin golleri burak atsın, burak razı olur. oynamasının futbol literatürüyle açıklanmasına imkan yoktur. o da bir proje futbolcusudur.
melo'nun yerine oynayan çocuk fena değil, ama şanssız. benim onu benimsemem için çok büyük maceralardan muzaffer çıkması lazım. ciğerimin bir parçası gitti. ilk topa basan rodrigo'nun daha çok konçerto bestelemesi gerekiyor. bugün ki kadro planlaması ve menecementle de büyük macera imkansıza yakın olasılık.
podolski için notu hiç seyretmeden verdim. burak'la aynı takımda oynamaz, oynarsa çöptür. pahalı bir alman zabazingosunun önemli bir parçacığı. bizim çakma, tel maşa makinaya koydun mu dengeyi bozar, hele ki amiri yabancı düşmanı brekisefal bir kafatası ise unutun gitsin. çocuk da zaten umudu kesmiş, bayrakla, milli marşla konjonktüre uygun rahat bir gölgelik arama peşinde. kredisi açılmıştır,beşiktaş'a şampiyonluğu kaybettiren şam baba'nın namaz kılması gibi bir şey. daum da yalandan milli marş söylerdi, şimdi bir türk gördüğünde boka bakar gibi bakmıyorsa alçağım.
aslında hiç şaşırmamak lazım. takımın başında dünyaca ünlü bir profesör olsa, takım şampiyonlar liginde kafaya oynayacak bir şekilde kurulsa, asıl o zaman şaşırmak lazım. ülkedeki tüm kurum ve kuruluşlar nasılsa, biz de öyleyiz. üstelik hakim sınıfların, egemen oligarşinin desteklediği bir takım var. galatasaray'ın büyük taraftarı olmasa çoktan göztepe olmuştuk. belki prostatlı fosiller buna çoktan razı. bilmiyoruz, biz ancak şüpheleniyor, teşhisi koyuyor, kendimiz yazıp, kendimiz okuyoruz.
sinan gümüş bu takımın en büyük futbolcusudur, 2 yıldır söylüyorum, 2 maç banko oynasın, burak yılmaz tarihin çöp futbolcusu olarak yerini arşivlerde alır. ama olmaz yapmazlar, oynatmazlar, şebeke izin vermez. olcan-sabri-umut gibi futbol topunun ırz düşmanlarının biri gider biri gelir.
galatasaray taraftarı durumdan vazife çıkarır, takıma her zaman ki gibi el koyarsa, değil ramiz köfte, şebekenin alayı gelse, ablukayı yarar, takımı hainlerin, cahillerin elinden alır. tek güvencem sizlersiniz.
bu bir projedir, geçen hafta kurulan bu pusuyu da savuşturma fırsatı geçmişti. 2 sneijder golü, pusuyu kuranlara serum bağladı. tabelacı galatasaraylılara artık söyleyecek kelime bulamıyorum, bu yüzden en kestirme cendereden çıkış yolu, galatasaray'ın arena'da son dakikalara 2 farklı yenik girmesidir. sabri'den, olcan'dan, umut'tan, burak'tan, semih'ten kurtulmanın başka yolu ne yazık ki yoktur.
proje dedik, geçen sezon kurdular son pusuyu, en fazla kordon'da çok katlı bir binanın kapıcısı olması gereken cahilin, milyonlarca taraftarın atacağı bir gole baktığı, hayatını kurduğu, kavimden kardeşten vazgeçtiği koskoca galatasaray'ın başında olmasının başka izahı yok.
futbolcu kariyeri desen, satış listesine kondu, hiç kimse almadı 1/5 paraya galatasaray'ın başına bela oldu. hakkını yemeyeyim, ülkenin gelmiş geçmiş en iyi tac atan sol bekiydi. galatasaray'da hoca olmak bir futbolcu kariyerine göre olsaydı, şimdi kotayı dondursan sıra 150 sene sonra falan gelirdi. tahsil, desen ortaokul terk( ustası daha eğitimli, motor sanat terk), yabancı dil desen, eğer unutmadıysa meriçten ailesiyle kaçmadan önce yaşadığı yunanistan'dan dolayı, grekçe biliyordur. kim bilir belki de bu yüzden yabancı olarak sadece gekas'ı sevmiştir. futbol bilgisini araştırsak, yazmaktan kafa ütüledik, 3 kupanın 3 ünü de alırken söyledik, galatasaray'a kupa aldırmamak üzere programlanmıştı, muslera yemedi, sneijder attı, yasin karabük'e gitmedi. biliç'i kovdular, ismail'i dövdüler. inanın çocuklar hamza'dan daha kötüsü olsa onu hoca yapacaklardı.
benim için yok hükmünde, kovulması için 1, 2 veya daha fazla taraftarı bilgilendireceğim bir kumpas malzemesidir. 2016 yı görsün kellemi ortaya koyarım, bunu daha önce de yazdım. 2016 ya büyük galatasaray taraftarı 12. girmeye rıza göstermez, saydığım çöplerle birlikte aramızdan ayrılır. arena daha çocuk, gitsin sami yen'e sorsun. gitsin baksın, yerine gökdelen dikilirken çıkan hafriyatta, nice çöp futbolcuların çanak çömlek kalıntılarını görecektir.
kapıcı hamza'dan bağımsız, maçı yazmaya çalışacağım. sanmayın ki maçı burak yüzünden kaybettik. dünkü maçı kaybetmemizin bir numaralı sorunsalı, yere göğe sığdıramadığınız, dünya'nın en büyük kalecisi diye yutturulan sepettir. nankörlük etmiyorum, maymuni kurtarışları var, bu sayede şampiyon olduk, kupalar aldık. bu vasıflar benim için galatasaray kalecisi olmaya yetmez. inanmayan, vakti olan maçı bir kere daha seyretsin. 12.5 dakikayı tek başına yedi. topu her kullanışında en az yarım dakika düşünüp şişirdi. şişirdiği topların hiç biri bizde kalmadı, topun kazanılması için geçen süreyi hesaba katsam yarım saati bulur. top kazanma için sarf edilen enerjiyi hiç söylemiyorum bile. top kendisine her geldiğinde deli oldum, topu oyuna iyi sokuyor beyaa diyen varsa bir maçı söylesin tekrar seyredeyim. semih- hakan balta kazması topu istemiyor ne yapsın diyen çıkarsa da, küçük takım taraftarı olduğunu kabul ediyor demektir. muslera büyük takım kalecisi değildir, bu yüzden bir çataldan bir çatala top çıkarsa, yine de onu hiç bir büyük takım kalesine geçirmez. maçlar 0-0 bitsin işine gelir.
sabri için, taç atışı için bir yazı yazmıştık, üşenmeyen okuyabilir. http://mahalletakimi.blogspot.com/...in-uzun-tac-ats.html
sabri'nin uzun taç atışı
bir proje futbolcusudur, oynamasının futbol dışı nedenleri vardır. kurtulmasına kurtulduk da pahalıya patladı. sayesinde kim bilir kaç galatasaraylı farkında bile olmadığı marazlara yakalandı.
olcan adın için de aynı şeyler geçerli, futbolcu olması imkansız biri sadece galatasaray'ı çokertme projesinin bir ajanı olarak ilk 11 de kendisine yer bulabiliyor. üstelik formda, yeri gerçek sol bek olan hakan balta'ya rağmen. muslera- sabri-olcan'ın çaldığı zaman, mersin'li futbolcuların çaldığı zamandan inanın daha fazlaydı.
selçuk inan dün takımın en iyisiydi, çok soran oluyor nasıl diye. burak takımda olduğu sürece artık taraftarın ambarına fare girdi, en ufak hatasında, yenilgilerde ilk homurdanacak futbolcudur. galatasaray golünü burak atmadığı sürece, o maçta şampiyon olmamışsak burak'ın umurunda değildir. galatasaray her maç 3-2 yenilsin golleri burak atsın, burak razı olur. oynamasının futbol literatürüyle açıklanmasına imkan yoktur. o da bir proje futbolcusudur.
melo'nun yerine oynayan çocuk fena değil, ama şanssız. benim onu benimsemem için çok büyük maceralardan muzaffer çıkması lazım. ciğerimin bir parçası gitti. ilk topa basan rodrigo'nun daha çok konçerto bestelemesi gerekiyor. bugün ki kadro planlaması ve menecementle de büyük macera imkansıza yakın olasılık.
podolski için notu hiç seyretmeden verdim. burak'la aynı takımda oynamaz, oynarsa çöptür. pahalı bir alman zabazingosunun önemli bir parçacığı. bizim çakma, tel maşa makinaya koydun mu dengeyi bozar, hele ki amiri yabancı düşmanı brekisefal bir kafatası ise unutun gitsin. çocuk da zaten umudu kesmiş, bayrakla, milli marşla konjonktüre uygun rahat bir gölgelik arama peşinde. kredisi açılmıştır,beşiktaş'a şampiyonluğu kaybettiren şam baba'nın namaz kılması gibi bir şey. daum da yalandan milli marş söylerdi, şimdi bir türk gördüğünde boka bakar gibi bakmıyorsa alçağım.
aslında hiç şaşırmamak lazım. takımın başında dünyaca ünlü bir profesör olsa, takım şampiyonlar liginde kafaya oynayacak bir şekilde kurulsa, asıl o zaman şaşırmak lazım. ülkedeki tüm kurum ve kuruluşlar nasılsa, biz de öyleyiz. üstelik hakim sınıfların, egemen oligarşinin desteklediği bir takım var. galatasaray'ın büyük taraftarı olmasa çoktan göztepe olmuştuk. belki prostatlı fosiller buna çoktan razı. bilmiyoruz, biz ancak şüpheleniyor, teşhisi koyuyor, kendimiz yazıp, kendimiz okuyoruz.
sinan gümüş bu takımın en büyük futbolcusudur, 2 yıldır söylüyorum, 2 maç banko oynasın, burak yılmaz tarihin çöp futbolcusu olarak yerini arşivlerde alır. ama olmaz yapmazlar, oynatmazlar, şebeke izin vermez. olcan-sabri-umut gibi futbol topunun ırz düşmanlarının biri gider biri gelir.
galatasaray taraftarı durumdan vazife çıkarır, takıma her zaman ki gibi el koyarsa, değil ramiz köfte, şebekenin alayı gelse, ablukayı yarar, takımı hainlerin, cahillerin elinden alır. tek güvencem sizlersiniz.