15
televizyondan seyrederken oldukça keyifli ve sakinleştirici bir bilardo türü olmasına karşın, canlı canlı masasını gördüğümde bir "ohaa lan" dedirtmiştir. gayet uzun bir boya ve orta düzey bilardo bilgisine sahip olmama rağmen bu özellikler tabi ki bir mark selby olmam yolunda yetersiz olmuştur. oynaması izlemesinden daha yorucu olması ilginç bir durum değildir.
oyunun mantığı isteka topuyla * ilk önce bir kırmızı top sokmak ve arkasından en çok puan getiren * bir renkli topu deliğe sokmak ve kırmızı top, renkli top şeklinde devam etmektir. oyundaki kırmızı toplar bitirildiğinde sırasıyla renkli toplar deliklerine kavuşturulur ve oyun sona ermektedir. ingiliz asaletinin ve kibarlığının spora yansımasıdır. diğer bilardo türlerinde olduğu gibi sayı alındığında nezaketen alkışlamak için parmak şıklatılır. (u: asil türk sporcusu genelde kahvehanelerde çayını yudumlayıp, sigarasını hüpletirken rakibi sayı alınca böyle yapar) ama eurosport'ta izlediğimiz şampiyona müsabakalarında sabahın köründe başlanan alkolün etkisiyle ingiliz seyircileri parmak şıklatmak yerine deli gibi alkışlamak ve hayvan gibi böğürmeyi adet haline getirmişlerdir. zaman zaman göbekli bir dayının aradan çıkıp oyunculara laf atması ve diğer seyircilere komiğim ben mesajları vermeye çalışması manidardır.
gelgelelim türkiye'de bilardo türlerinden amerikan, üç top ve dört top halk arasında sevilen bir spor olmasına karşın semih saygıner'e rağmen gereken popülariteyi yazılı ve görsel basında bulamamıştır. bunları göz önünde bulundurursak türkiye'de sevilen bu oyun türlerinin yanında bir ingiliz icadı olan snooker'ın basında yer bulamaması ve yeterince tanınmaması anormal değildir.
takip edilesi ve taraftarı olunası birkaç snooker üstadı için;
(bkz: ronnie o'sullivan)
(bkz: mark selby)
(bkz: shaun murphy)
oyunun mantığı isteka topuyla * ilk önce bir kırmızı top sokmak ve arkasından en çok puan getiren * bir renkli topu deliğe sokmak ve kırmızı top, renkli top şeklinde devam etmektir. oyundaki kırmızı toplar bitirildiğinde sırasıyla renkli toplar deliklerine kavuşturulur ve oyun sona ermektedir. ingiliz asaletinin ve kibarlığının spora yansımasıdır. diğer bilardo türlerinde olduğu gibi sayı alındığında nezaketen alkışlamak için parmak şıklatılır. (u: asil türk sporcusu genelde kahvehanelerde çayını yudumlayıp, sigarasını hüpletirken rakibi sayı alınca böyle yapar) ama eurosport'ta izlediğimiz şampiyona müsabakalarında sabahın köründe başlanan alkolün etkisiyle ingiliz seyircileri parmak şıklatmak yerine deli gibi alkışlamak ve hayvan gibi böğürmeyi adet haline getirmişlerdir. zaman zaman göbekli bir dayının aradan çıkıp oyunculara laf atması ve diğer seyircilere komiğim ben mesajları vermeye çalışması manidardır.
gelgelelim türkiye'de bilardo türlerinden amerikan, üç top ve dört top halk arasında sevilen bir spor olmasına karşın semih saygıner'e rağmen gereken popülariteyi yazılı ve görsel basında bulamamıştır. bunları göz önünde bulundurursak türkiye'de sevilen bu oyun türlerinin yanında bir ingiliz icadı olan snooker'ın basında yer bulamaması ve yeterince tanınmaması anormal değildir.
takip edilesi ve taraftarı olunası birkaç snooker üstadı için;
(bkz: ronnie o'sullivan)
(bkz: mark selby)
(bkz: shaun murphy)