7437
biz ona modric ol dedik, o gitti dünya lideri oldu.
selçuk'un mevkisinde oynayan bir oyuncudan eğer hücuma daha yatkınsa orta sahada yeterince mücadele edip topu kilit yerlere göndermesini, savunmaya yatkınsa rakip hücum oyuncularından top çalıp stoperlere yardım etmesini ve hücuma yatkın oyunculardan birine vermesini beklersin. yani orta saha oyuncusu ya defansta idare edip hücumda fark yaratır ya da defansta fark yaratıp topu sakince hücumdan anlayan bir arkadaşına teslim eder. bundan daha fazlasını yapan adama zaten yaya toure diyoruz.
selçuk 2011-12 ve 2012-13 sezonlarında yukarıda bahsettiğimiz "hücuma yatkın orta saha"nın güzel bir örneğiydi. orta sahada defansif yönü kuvvetli olan melo'ya yardım eder, hücumda ise duran top haricinde de oyunuyla fark yaratırdı. 2013-14 sezonunda hala kadrodan kesilmeyecek kadar değerli bir oyuncuydu fakat artık sneijder etkisi hissedildiği için takımın oyun kurucusu olamazdı. iyi bir pas dağıtan orta saha olsa da defansif yanının gerilemeye başlamasıyla orta saha hakimiyetini kaybetmemek amacıyla mancini'yi ceyhun ikamesiyle orta sahayı üçlemeye mecbur bıraktı. bu dönemde selçuk yanlış yerde oynatıldığını vs. düşündüğünden hücumda da gitgide etkisiz bir profile bürünmeye başladı.
prandelli döneminden itibaren ise hücumda da etki gösterememeye başlayan selçuk, aysal yönetiminin yaptığı efsane beş yıllık sözleşme nedeniyle gönderilemeyecek konumda olduğundan "oynatılırsa açılır" mantığıyla ilk onbirde tutulmaya devam etti. ama oyun kuruculuk kendisinden alındığından beri pas dağıtma konusunda da basite kaçmaya alıştığından defansta yetersiz, hücumda ise yan yahut geriye pastan başka bir şey yapmayan; galatasaray'ı eksik oynatmaya başlayan bir oyuncuya dönüştü.
bugün kendisi için sözlükte şu ifadeler kullanılmış:
"box-to-box bir orta saha olmadığı, tıpkı pirlo gibi defansın önünden oyun kurabilen bir orta saha olduğu halde melo'nun pozisyonunda oynatılırsa tabi fiziken yetersiz kalacaktır. bu adam pasör adam, oyunu yönlendiren, açan adam. pirlo, selçuk tarzındaki adamlar savunma yapmaz, fiziken canavar da değillerdir. "
evet, dünya üzerine istisnai derecede az olsalar da pirlo gibi defansif katkı beklemediğiniz; hücumda takımı yönlendiren ve takıma psikolojik üstünlk katan orta saha oyuncuları var.* fakat selçuk'un defansa katkısının pirlo kadar olmasını kabullenmek için ofansa da onun kadar katkı yapmasını istemek durumundayız. bugün dünyanın iyi takımlarında hücum yönü kuvetli orta sahalar olarak sayabileceğimiz rakitic, modric, kroos gibi oyuncular dahi defansif katkılarını belli bir derecenin üzerinde tutuyorlarsa bunu galatasaray gibi zaten defansif katkılarının az olacağını kabulleneceğimiz iki futbolcusu* bulunan bir takımda orta sahamız olan selçuk'tan beklememiz bana yeterince adil gözüküyor.
selçuk defansta pirlo, hücumda ise yan pas ve burak'a uzun top performansıyla şu aşamada galatasaray'ın futbolundaki en büyük problemdir. hele melo'nun yönetilememesinden doğan defansif sorun kalıcı olursa bu sene galatasaray'ı orta saha için zor zamanlar bekliyor demektir.
düzeltme: aysal yönetiminin beş yıllık sözleşmeyi sürekli azalacağı söylenen über yabancı sınırı şartlarında yaptığını belirtmek lazım.
selçuk'un mevkisinde oynayan bir oyuncudan eğer hücuma daha yatkınsa orta sahada yeterince mücadele edip topu kilit yerlere göndermesini, savunmaya yatkınsa rakip hücum oyuncularından top çalıp stoperlere yardım etmesini ve hücuma yatkın oyunculardan birine vermesini beklersin. yani orta saha oyuncusu ya defansta idare edip hücumda fark yaratır ya da defansta fark yaratıp topu sakince hücumdan anlayan bir arkadaşına teslim eder. bundan daha fazlasını yapan adama zaten yaya toure diyoruz.
selçuk 2011-12 ve 2012-13 sezonlarında yukarıda bahsettiğimiz "hücuma yatkın orta saha"nın güzel bir örneğiydi. orta sahada defansif yönü kuvvetli olan melo'ya yardım eder, hücumda ise duran top haricinde de oyunuyla fark yaratırdı. 2013-14 sezonunda hala kadrodan kesilmeyecek kadar değerli bir oyuncuydu fakat artık sneijder etkisi hissedildiği için takımın oyun kurucusu olamazdı. iyi bir pas dağıtan orta saha olsa da defansif yanının gerilemeye başlamasıyla orta saha hakimiyetini kaybetmemek amacıyla mancini'yi ceyhun ikamesiyle orta sahayı üçlemeye mecbur bıraktı. bu dönemde selçuk yanlış yerde oynatıldığını vs. düşündüğünden hücumda da gitgide etkisiz bir profile bürünmeye başladı.
prandelli döneminden itibaren ise hücumda da etki gösterememeye başlayan selçuk, aysal yönetiminin yaptığı efsane beş yıllık sözleşme nedeniyle gönderilemeyecek konumda olduğundan "oynatılırsa açılır" mantığıyla ilk onbirde tutulmaya devam etti. ama oyun kuruculuk kendisinden alındığından beri pas dağıtma konusunda da basite kaçmaya alıştığından defansta yetersiz, hücumda ise yan yahut geriye pastan başka bir şey yapmayan; galatasaray'ı eksik oynatmaya başlayan bir oyuncuya dönüştü.
bugün kendisi için sözlükte şu ifadeler kullanılmış:
"box-to-box bir orta saha olmadığı, tıpkı pirlo gibi defansın önünden oyun kurabilen bir orta saha olduğu halde melo'nun pozisyonunda oynatılırsa tabi fiziken yetersiz kalacaktır. bu adam pasör adam, oyunu yönlendiren, açan adam. pirlo, selçuk tarzındaki adamlar savunma yapmaz, fiziken canavar da değillerdir. "
evet, dünya üzerine istisnai derecede az olsalar da pirlo gibi defansif katkı beklemediğiniz; hücumda takımı yönlendiren ve takıma psikolojik üstünlk katan orta saha oyuncuları var.* fakat selçuk'un defansa katkısının pirlo kadar olmasını kabullenmek için ofansa da onun kadar katkı yapmasını istemek durumundayız. bugün dünyanın iyi takımlarında hücum yönü kuvetli orta sahalar olarak sayabileceğimiz rakitic, modric, kroos gibi oyuncular dahi defansif katkılarını belli bir derecenin üzerinde tutuyorlarsa bunu galatasaray gibi zaten defansif katkılarının az olacağını kabulleneceğimiz iki futbolcusu* bulunan bir takımda orta sahamız olan selçuk'tan beklememiz bana yeterince adil gözüküyor.
selçuk defansta pirlo, hücumda ise yan pas ve burak'a uzun top performansıyla şu aşamada galatasaray'ın futbolundaki en büyük problemdir. hele melo'nun yönetilememesinden doğan defansif sorun kalıcı olursa bu sene galatasaray'ı orta saha için zor zamanlar bekliyor demektir.
düzeltme: aysal yönetiminin beş yıllık sözleşmeyi sürekli azalacağı söylenen über yabancı sınırı şartlarında yaptığını belirtmek lazım.