7270
kendisine, kankalarına ve destekleyenlerine iki çift lafım olandır.
ben "oyuncumuzu desteklemek" konusunda fenerbahçeliler gibi düşünmüyorum, sizin de bu şekilde düşünmenizden hiç hoşlanmıyorum açıkçası
"ilk sezon(larında)unda ne kadar iyiydi destek verseniz belki yeniden coşacak(lar)", "on(lar)dan daha iyisi yok", "galatasaraylısınız işiniz takımı desteklemek" argumanlarına cevaben: metin oktay ruhu olmayan, floryanın girişindeki yazıdan bir gram nasibi almamış, kendilerine grup kuran ve birbirlerini çalışmama konusunda etkileyen, türk usulü salla başı al maaşı şeklinde antrenmanlarını iade eden, kendilerini ispat etmeleri gereken sezonlarda***çalışıp, altın bilezikleri kollarına geçirdikten sonra sırtlarını galatasaraya dayayan**,hakkı olmayan kazançlara sahip, bunları dile getiriyoruz diye taraftarlarına karşı çirkin kelimeler kullanmaktan geri kalmama yüzsüzlüğüne de sahip, formasına sahip çıkmayan, bizim gibi futbol turkunu olan insanlar arasından profesyonelleştikçe ve sektörün içyüzünde daha çok var oldukça sıyrılmış futbolcuları, belki de menajerleriyle yönetimde hatır gönül ilişkileriyle kendi çapında kulübünde bir lobi kurmuş, bu düzen içerisinde de kendi yerine oyuncu almayı düşünmeyen, * bir başkana sahip futbolcuları gördükten sonra gözümüzün önündeki pislikleri, sevdiğimiz şeyleri kirleten şeyleri dile getiriyoruz, seviyorsak getirmemiz lazım kardeşim...belki kısa vadede zararı olabilir ama bu taraftarın sesini çıkardığı birçok şeyi değiştirdiğini, o kudrete sahip olduğunu da unutmayalım.ayrıca safi zarar bile verse galatasaraya pis şeylerin döndüğü hiçbir başarıyı yakıştıramıyorum kardeşim. yakıştıranları da anlamıyorum, anlamak istemiyorum. "bunlar da galatasaraylı mı, allah rızası için söyleyin" diyen zihniyet keşke buna da açıklık getirse. ayrıca desteklenmeyi hakettiği zamanlar, bu adamlar desteklenmiştir. onlardan daha iyisi yok konularında bir şey daha, bilal'in ve rodriguez'in oynadığı bölümlerde sorumluluk almaya çalışmaları, ileriyi denemeleri, oyun görüşlerinin yüksek olması, çabuk oynamalarıyla gözümüze iyi görünmeleri selçuk'un ne seviyeye düştüğünü, ortalama orta sahaların bile selçuk'tan daha iyi olduğunu gözler önüne sermiştir. burak'la podolski'yi zaten kıyaslamıyorum bile. umut'la sinan gümüş bahsini de başlamadan bitiriyim isterseniz.
sonuç şu ki galatasaraya kurucumuzun, metin oktay'ın kemiklerini sızlatmayacak, iş ahlakı yüksek futbolcular, kendi ceplerini milyonların sevgilisinin menfaatlerinin üstünde tutmayacak yöneticiler ve bu şartların oluşması için de bilinçli, bağnazlıktan uzak, eleştiren, araştıran bakın taraftar demiyorum, futbolu seven, galatasarayı daha çok seven futbolseverler lazımdır. tarafar olunca otomatikman böyle bağnazlıklar da ortaya çıkıyor çünkü.
ben "oyuncumuzu desteklemek" konusunda fenerbahçeliler gibi düşünmüyorum, sizin de bu şekilde düşünmenizden hiç hoşlanmıyorum açıkçası
"ilk sezon(larında)unda ne kadar iyiydi destek verseniz belki yeniden coşacak(lar)", "on(lar)dan daha iyisi yok", "galatasaraylısınız işiniz takımı desteklemek" argumanlarına cevaben: metin oktay ruhu olmayan, floryanın girişindeki yazıdan bir gram nasibi almamış, kendilerine grup kuran ve birbirlerini çalışmama konusunda etkileyen, türk usulü salla başı al maaşı şeklinde antrenmanlarını iade eden, kendilerini ispat etmeleri gereken sezonlarda***çalışıp, altın bilezikleri kollarına geçirdikten sonra sırtlarını galatasaraya dayayan**,hakkı olmayan kazançlara sahip, bunları dile getiriyoruz diye taraftarlarına karşı çirkin kelimeler kullanmaktan geri kalmama yüzsüzlüğüne de sahip, formasına sahip çıkmayan, bizim gibi futbol turkunu olan insanlar arasından profesyonelleştikçe ve sektörün içyüzünde daha çok var oldukça sıyrılmış futbolcuları, belki de menajerleriyle yönetimde hatır gönül ilişkileriyle kendi çapında kulübünde bir lobi kurmuş, bu düzen içerisinde de kendi yerine oyuncu almayı düşünmeyen, * bir başkana sahip futbolcuları gördükten sonra gözümüzün önündeki pislikleri, sevdiğimiz şeyleri kirleten şeyleri dile getiriyoruz, seviyorsak getirmemiz lazım kardeşim...belki kısa vadede zararı olabilir ama bu taraftarın sesini çıkardığı birçok şeyi değiştirdiğini, o kudrete sahip olduğunu da unutmayalım.ayrıca safi zarar bile verse galatasaraya pis şeylerin döndüğü hiçbir başarıyı yakıştıramıyorum kardeşim. yakıştıranları da anlamıyorum, anlamak istemiyorum. "bunlar da galatasaraylı mı, allah rızası için söyleyin" diyen zihniyet keşke buna da açıklık getirse. ayrıca desteklenmeyi hakettiği zamanlar, bu adamlar desteklenmiştir. onlardan daha iyisi yok konularında bir şey daha, bilal'in ve rodriguez'in oynadığı bölümlerde sorumluluk almaya çalışmaları, ileriyi denemeleri, oyun görüşlerinin yüksek olması, çabuk oynamalarıyla gözümüze iyi görünmeleri selçuk'un ne seviyeye düştüğünü, ortalama orta sahaların bile selçuk'tan daha iyi olduğunu gözler önüne sermiştir. burak'la podolski'yi zaten kıyaslamıyorum bile. umut'la sinan gümüş bahsini de başlamadan bitiriyim isterseniz.
sonuç şu ki galatasaraya kurucumuzun, metin oktay'ın kemiklerini sızlatmayacak, iş ahlakı yüksek futbolcular, kendi ceplerini milyonların sevgilisinin menfaatlerinin üstünde tutmayacak yöneticiler ve bu şartların oluşması için de bilinçli, bağnazlıktan uzak, eleştiren, araştıran bakın taraftar demiyorum, futbolu seven, galatasarayı daha çok seven futbolseverler lazımdır. tarafar olunca otomatikman böyle bağnazlıklar da ortaya çıkıyor çünkü.
