2223
yekta(dan kurtuluş
önce mustafa sarp'ta bir özür borcum var, onu ödeyeceğim. ismini galatasaray'a transfer olduğu gün öğrenmiş, futbolunu hiç görmeden başlamıştım saldırmaya. işimiz çok zordu, reykart banko oynatıyor, sahada hiç görünmemesine rağmen bir şekilde balık golleri buluyor, zift spor medyasının gazıyla da hemen hemen arda turan'la aynı muameleyi görüyordu. neyse ki büyük galatasaray taraftarının futbol bilgisine de benim imanım tamdı. 2 seneme mal oldu, tezlerimi ispatlamam, sonunda oy birliğiyle karar verip kovduk.
bir tespit araya sıkıştıralım.
tanımadığımız, hem fikir olmadığımız bir futbolcu, sakatlık hariç, bir sezonda resmi maçların en az yarısını oynamamışsa, onu alan, aldıran hırsızdır.
hangi hırsızın sayesinde, kimin basiret bağlanması sonucu kendisini galatasaray'da buldu ise çaldığı paralar çoluğundan çocuğundan çıksın, kendi payım zehir zıkkım olsun. mübarek galatasaray forması içinde gördüğüm ilk maçtan beri baş çelişkimdir. mıymıntı, kasıntı, ruhsuz kansız, ölü bir yaratık.
gidiş yolu, pek iyi. insan satıcısı kimse yaptığı işi mükemmel yapmış. bir proje çizmiş önce. fenerbahçe stadında'ki ağların ardında galatasaray formasıyla taraftar olmuş. yalan, taraftar olsa biz mutlaka tanırdık. hele kadıköy deplasmanına giden dünyanın en azılı 2000 galatasaraylı içinde olacaksın, üstelik süper lig futbolcususun ve seni hiç kimse tanımayacak. o gün maça gitme sebebi, sahtekarlık, bir plan yazılmış, çizilmiş uygulanmış.
sarı kırmızı zıbınlı bir resmi de çıktı mı bilmem, ama erkek bebeği olan babalara bir önerim var. hem fener, hem galatasaray zıbınlarıyla resmini çek bebeğinin, hatta sırayla sarı kırmızı, sarı lacivert bezlere sıçırt.(ben yapmıştım, 2 sene boyunca sarı-lacivert beze sıçmıştı bizim oğlan. resmini çekmeyi unutmuşum) 20 sene sonra sikindirik bir takımda futbol oynarsa al sana kapı gibi cv. git kadıköy'deki hırsızlara, benim oğlum sarı kırmızı beze sıçmıştı de, göster resmini, az para mi verdiler yıkılma hemen. al soluğu florya'daki hırsız kravatlı eşkiya bürolarınd. sarı-lacivert beze sıçarken ki resmini göster, bir de o zaman ki devlet, yöneten oligarşik çete kim ise taraf olduğunu beyan et. al sana oğlun galatasaray'lı yekta kurtuluş.
taraftar sever, taraftar futbolcuyu. sabri'nin aldırdığı 15 sağ bekin sebebinin sabri'nin kötü futbolcu olduğu gerçeğine kafayı yormak yerine çektirdiği 3 lüler hatırına,coşar sempatik bulur,kredi verir.sabri dağlara taşlara orta yapar güler de, aynı ortayı telles yapsa homurdanır. yekta'da kurtuluşu, taraftar şirin görünmekte aramış yıllarca. tahmin ediyorum aldığının yarısını da galatasaraylı medya maymunlarına yedirmiştir. bugün anket yapılsa % 60 melo'dan daha iyi oyuncu çıkartırlar. bir deseleksiyon, bir yutturmacadır gider.
5 senede 50 maça çıkmış. oyunu öldürmek için sehpayı tekmelediği, topa ayağını bile değmediği maçları da katmış,vikipedya. ne zaman hocalar oyunu idam edecekler, sırayla soktular cellatları. olcan adın girer, futbolu idam sehpasına çıkartır, umut bulut boynuna ilmiği geçirir, maç bitti bitecek yekta oyuna girer, sehpayı tekmeler, maç başı parasını indirir.
bu tip futbolcular, takımın çetesine yağdanlıkçı olur. tatile birlikte giderler, aleme, bara beraber takılırlar, bilmiyorum ama eminim, 18 e soktukları her maçta oda arkadaşı yeni çeri ağalarından biridir. melo ile, sneijderle yatacak değil ya, koskoca galatasaray'ın koskoca yekta'sı. futbolcu değil, adam bile değilmiş. milyonlarca galatasaraylı nefret ediyor, hala ben takımda kalmaktan mutluyum diyor. ptt liginde sıradan bir takımda bile çöp olduğunu en iyi kendisi biliyor, bu yüzden ne kadar dolandırsam bu kerizleri o kadar kardayım felsefesiyle, yıllardır bizi soyuyor.
mustafa sarp'ın özrünün sırası geldi, kim bilir kaç maç iyi oynamıştır, sarp. biz takıntılı olduğumuzdan nankörlük ettik, ama elimizi vicdanımıza koyalım, mustafa sarp, yekta'nın yanında ordinaryüs profesördür. daha çok hizmeti geçmiştir, istenmediğinde de alıp başını gitmiştir. bakın göreceksiniz yekta efendi, yarın bir takıma gitsin, hangi hırsız, dolandırıcı alır o ayrı konu, senede bir maç oynar, hele bir de kazayla gol atarsa, sercan'dan bin beter maymunluk yapar.
her zaman iftiharla söylerim, bizim taraftarımızın dünya'da eşi benzeri yok. başkaları olsa 2 kupa kazanmış, 4 yıldız takmış takımın hocalarını, başkanlarını, çöp futbolcularını bile bağrına basar. biz farklıyız, futboldan en az hocal
ar kadar anlarız. büyük galatasaray taraftarı sosyal medyası olmasa, aydın yılmaz'la bu şebeke yeniden sözleşme imzalardı, biz olmasak melo'nun yerinde yekta 2 senedir kan kusturuyor olurdu, biz saldırmasak yekta'yı kovmazlardı. sabri arada kaynadı gitti, dedik sabri'nin kredisi var, yekta kim?
yekta'nın kovulmasına katkıda bulunan herkese bin teşekkür ediyorum, şimdi sıra öteki çöplerde. futbola lanet ettiren, olcan adın, umut bulut, ve sepet eray'da. galatasarayı, aydın yılmaz'dan, yekta kurtluş'tan kurtarmayı başaran taraftarımızın tribünden gelen gücü, takımı leş, çöp futbolculardan er ya da geç temizleyecektir.
45 yıldır tribünlerdeyim, tribünlerin istemediği futbolcunun oynadığına şahit olmadım.
yekta kurtuluş, kısmet bu günlermiş, defol git, florya'dan bir daha geçme, sen bizi tanımadın, biz seni, lanet olsun sana futbolcu lisansı veren kuruma.
önce mustafa sarp'ta bir özür borcum var, onu ödeyeceğim. ismini galatasaray'a transfer olduğu gün öğrenmiş, futbolunu hiç görmeden başlamıştım saldırmaya. işimiz çok zordu, reykart banko oynatıyor, sahada hiç görünmemesine rağmen bir şekilde balık golleri buluyor, zift spor medyasının gazıyla da hemen hemen arda turan'la aynı muameleyi görüyordu. neyse ki büyük galatasaray taraftarının futbol bilgisine de benim imanım tamdı. 2 seneme mal oldu, tezlerimi ispatlamam, sonunda oy birliğiyle karar verip kovduk.
bir tespit araya sıkıştıralım.
tanımadığımız, hem fikir olmadığımız bir futbolcu, sakatlık hariç, bir sezonda resmi maçların en az yarısını oynamamışsa, onu alan, aldıran hırsızdır.
hangi hırsızın sayesinde, kimin basiret bağlanması sonucu kendisini galatasaray'da buldu ise çaldığı paralar çoluğundan çocuğundan çıksın, kendi payım zehir zıkkım olsun. mübarek galatasaray forması içinde gördüğüm ilk maçtan beri baş çelişkimdir. mıymıntı, kasıntı, ruhsuz kansız, ölü bir yaratık.
gidiş yolu, pek iyi. insan satıcısı kimse yaptığı işi mükemmel yapmış. bir proje çizmiş önce. fenerbahçe stadında'ki ağların ardında galatasaray formasıyla taraftar olmuş. yalan, taraftar olsa biz mutlaka tanırdık. hele kadıköy deplasmanına giden dünyanın en azılı 2000 galatasaraylı içinde olacaksın, üstelik süper lig futbolcususun ve seni hiç kimse tanımayacak. o gün maça gitme sebebi, sahtekarlık, bir plan yazılmış, çizilmiş uygulanmış.
sarı kırmızı zıbınlı bir resmi de çıktı mı bilmem, ama erkek bebeği olan babalara bir önerim var. hem fener, hem galatasaray zıbınlarıyla resmini çek bebeğinin, hatta sırayla sarı kırmızı, sarı lacivert bezlere sıçırt.(ben yapmıştım, 2 sene boyunca sarı-lacivert beze sıçmıştı bizim oğlan. resmini çekmeyi unutmuşum) 20 sene sonra sikindirik bir takımda futbol oynarsa al sana kapı gibi cv. git kadıköy'deki hırsızlara, benim oğlum sarı kırmızı beze sıçmıştı de, göster resmini, az para mi verdiler yıkılma hemen. al soluğu florya'daki hırsız kravatlı eşkiya bürolarınd. sarı-lacivert beze sıçarken ki resmini göster, bir de o zaman ki devlet, yöneten oligarşik çete kim ise taraf olduğunu beyan et. al sana oğlun galatasaray'lı yekta kurtuluş.
taraftar sever, taraftar futbolcuyu. sabri'nin aldırdığı 15 sağ bekin sebebinin sabri'nin kötü futbolcu olduğu gerçeğine kafayı yormak yerine çektirdiği 3 lüler hatırına,coşar sempatik bulur,kredi verir.sabri dağlara taşlara orta yapar güler de, aynı ortayı telles yapsa homurdanır. yekta'da kurtuluşu, taraftar şirin görünmekte aramış yıllarca. tahmin ediyorum aldığının yarısını da galatasaraylı medya maymunlarına yedirmiştir. bugün anket yapılsa % 60 melo'dan daha iyi oyuncu çıkartırlar. bir deseleksiyon, bir yutturmacadır gider.
5 senede 50 maça çıkmış. oyunu öldürmek için sehpayı tekmelediği, topa ayağını bile değmediği maçları da katmış,vikipedya. ne zaman hocalar oyunu idam edecekler, sırayla soktular cellatları. olcan adın girer, futbolu idam sehpasına çıkartır, umut bulut boynuna ilmiği geçirir, maç bitti bitecek yekta oyuna girer, sehpayı tekmeler, maç başı parasını indirir.
bu tip futbolcular, takımın çetesine yağdanlıkçı olur. tatile birlikte giderler, aleme, bara beraber takılırlar, bilmiyorum ama eminim, 18 e soktukları her maçta oda arkadaşı yeni çeri ağalarından biridir. melo ile, sneijderle yatacak değil ya, koskoca galatasaray'ın koskoca yekta'sı. futbolcu değil, adam bile değilmiş. milyonlarca galatasaraylı nefret ediyor, hala ben takımda kalmaktan mutluyum diyor. ptt liginde sıradan bir takımda bile çöp olduğunu en iyi kendisi biliyor, bu yüzden ne kadar dolandırsam bu kerizleri o kadar kardayım felsefesiyle, yıllardır bizi soyuyor.
mustafa sarp'ın özrünün sırası geldi, kim bilir kaç maç iyi oynamıştır, sarp. biz takıntılı olduğumuzdan nankörlük ettik, ama elimizi vicdanımıza koyalım, mustafa sarp, yekta'nın yanında ordinaryüs profesördür. daha çok hizmeti geçmiştir, istenmediğinde de alıp başını gitmiştir. bakın göreceksiniz yekta efendi, yarın bir takıma gitsin, hangi hırsız, dolandırıcı alır o ayrı konu, senede bir maç oynar, hele bir de kazayla gol atarsa, sercan'dan bin beter maymunluk yapar.
her zaman iftiharla söylerim, bizim taraftarımızın dünya'da eşi benzeri yok. başkaları olsa 2 kupa kazanmış, 4 yıldız takmış takımın hocalarını, başkanlarını, çöp futbolcularını bile bağrına basar. biz farklıyız, futboldan en az hocal
ar kadar anlarız. büyük galatasaray taraftarı sosyal medyası olmasa, aydın yılmaz'la bu şebeke yeniden sözleşme imzalardı, biz olmasak melo'nun yerinde yekta 2 senedir kan kusturuyor olurdu, biz saldırmasak yekta'yı kovmazlardı. sabri arada kaynadı gitti, dedik sabri'nin kredisi var, yekta kim?
yekta'nın kovulmasına katkıda bulunan herkese bin teşekkür ediyorum, şimdi sıra öteki çöplerde. futbola lanet ettiren, olcan adın, umut bulut, ve sepet eray'da. galatasarayı, aydın yılmaz'dan, yekta kurtluş'tan kurtarmayı başaran taraftarımızın tribünden gelen gücü, takımı leş, çöp futbolculardan er ya da geç temizleyecektir.
45 yıldır tribünlerdeyim, tribünlerin istemediği futbolcunun oynadığına şahit olmadım.
yekta kurtuluş, kısmet bu günlermiş, defol git, florya'dan bir daha geçme, sen bizi tanımadın, biz seni, lanet olsun sana futbolcu lisansı veren kuruma.