4176
prensip olarak bir başlığa kısa aralıklarla entry girmemeye çalışırım. maç başlığı ise durum değişebiliyor tabii. belki arada kaçırıyorumdur fakat bir başlığa entry girdiysem, güncel bir değişiklik de yoksa, bir sonraki entry için en az 1 hafta bekliyorum. ama hamza hoca'nın başlığı söz konusu olunca entry üstüne entry giresim geliyor. öyle bir öfke nöbeti yaşatıyor bana. bu sağlıklı bir durum değil. benim için değil. ama hamza hoca'nın taraftar psikolojisi üzerinde böyle bir etkisi var. az biraz muhabbet ettiğim çoğu galatasaray taraftarı böyle düşünüyor. olumsuz düşünceleri sıralayıp bitirdikten sonra, aynı düşünceleri farklı cümlelerle tekrar kurabiliyor. taraftarlık söz konusu olduğunda, asıl istediğimiz öve öve bitirememektir. sneijder başlığındaki durum buna örnek verilebilir. taraftarın istediği bu. zaten kısıtlı zamanından ayırıyor taraftarlığa. zaten derdine tasasına ara vermek için takip ediyor ligi. bu işin maddi bir boyutu da var. taraftarlık faaliyetlerinin bir kısmı bütçeye ufak tefek darbeler vurmuyor değil. şimdi ortalama bir taraftarın stresten uzaklaşmak için koştuğu faaliyeti de strese, çileye dönüştürürsen bunun bir takım olumsuz etkileri de olacaktır. belki harika bir insandır, ileride harika bir hoca olacaktır. ama şu an için kendisi hamza hoca falan değildir. galatasaray'ın teknik direktörü bu kadar saçmalayamaz. hamit var, burak var, selçuk var, sneijder var diyerek taraftarın zekasıyla alay edemez. biz bilmiyor muyuz kadroda kimler var. hamza abi olur, hamza bey olur, hamza amca olur ama hamza hoca olamaz. bu kadar basiretsiz bu kadar gölge bir teknik direktör görmedim. hem abdüşün ve taratorun kuklası olacak, hem bu kadar vizyonsuz olacak hem de taraftarı aptal yerine koyacak. geçeceksin onu hamzacım.


