17
çok garip ülkeyiz vesselam.
2009-2010 sezonu baslayalı daha 3 hafta oldu. kliselesmis laflar yine ortaya çıktı. galatasaray forumlarını okuyorum, herkes fenerbahçe maçlarının hakemlerine küfrediyor. fenerbahçe forumlarını okuyorum, herkes galatasaray maçlarının hakemlerine küfrediyor. kimse de kendi maçının hakemini konusmuyor. kimse rakibinin hakkını vermiyor. hemen benim takımım daha iyi, senin attığın güzel değil benimki daha güzel tartısmaları içinde. antu.com'a bakıyorum fenerbahçe baslıklarından daha çok galatasaray baslığı var. bazen de galatasaray sözlük'te de görüyorum aynı seyleri. herkes baskasının takımına laf atmaktan, ona çemkirmekten zevk alıyor. kimse de oynanan futboldan, atılan gollerden bahsetmiyor.
birileri çıkıp takım sahada mükemmel top oynarken iki hafta sonraki maçtaki rakibine küfreder, birileri bilmem kaç sezon sonra birinci lige çıkmısken, sahalarını kapattırmaktan zevk duyar. birileri her transfer olan galatasaray futbolcusuna hemen bir yakıstırma isim, hemen kendi takımlarından karsılastıracak bir oyuncu bulur. kimse rakibini takdir etmez. hemen su hafta gelsin de ağız burun dalalım triplerine girer.
sonra aklıma avrupa ülkeleri geliyor, sahada futbolun oynandığı, tribünlerin sadece futbol izlediği, sahada kasapların, tribünde aptalların olmadığı. sahaya tas atılmadığı, hakemlerin maçın skorunu etkilemediği seyler. ülkemizde ortalama 2 haftada bir futbol dısında her sey yasanırken, baska ülkelerde nedense sezonda birkaç kez yasandığı.
neden sadece zevk almak, taraftarlığın güzelliğini yasamak için izlemeyez ki su oyunu. adı üstünde oyun ya. amaç futbolun güzelliğini yasamak değil mi? müthis golllerin, atılmıs enfes bir çalımın güzelliğini yasamak dururken neden sahaya tas atıyoruz, neden rakibe küfrediyoruz.
biz ne zaman adam olacağız çok merak ediyorum..
2009-2010 sezonu baslayalı daha 3 hafta oldu. kliselesmis laflar yine ortaya çıktı. galatasaray forumlarını okuyorum, herkes fenerbahçe maçlarının hakemlerine küfrediyor. fenerbahçe forumlarını okuyorum, herkes galatasaray maçlarının hakemlerine küfrediyor. kimse de kendi maçının hakemini konusmuyor. kimse rakibinin hakkını vermiyor. hemen benim takımım daha iyi, senin attığın güzel değil benimki daha güzel tartısmaları içinde. antu.com'a bakıyorum fenerbahçe baslıklarından daha çok galatasaray baslığı var. bazen de galatasaray sözlük'te de görüyorum aynı seyleri. herkes baskasının takımına laf atmaktan, ona çemkirmekten zevk alıyor. kimse de oynanan futboldan, atılan gollerden bahsetmiyor.
birileri çıkıp takım sahada mükemmel top oynarken iki hafta sonraki maçtaki rakibine küfreder, birileri bilmem kaç sezon sonra birinci lige çıkmısken, sahalarını kapattırmaktan zevk duyar. birileri her transfer olan galatasaray futbolcusuna hemen bir yakıstırma isim, hemen kendi takımlarından karsılastıracak bir oyuncu bulur. kimse rakibini takdir etmez. hemen su hafta gelsin de ağız burun dalalım triplerine girer.
sonra aklıma avrupa ülkeleri geliyor, sahada futbolun oynandığı, tribünlerin sadece futbol izlediği, sahada kasapların, tribünde aptalların olmadığı. sahaya tas atılmadığı, hakemlerin maçın skorunu etkilemediği seyler. ülkemizde ortalama 2 haftada bir futbol dısında her sey yasanırken, baska ülkelerde nedense sezonda birkaç kez yasandığı.
neden sadece zevk almak, taraftarlığın güzelliğini yasamak için izlemeyez ki su oyunu. adı üstünde oyun ya. amaç futbolun güzelliğini yasamak değil mi? müthis golllerin, atılmıs enfes bir çalımın güzelliğini yasamak dururken neden sahaya tas atıyoruz, neden rakibe küfrediyoruz.
biz ne zaman adam olacağız çok merak ediyorum..