9162
kendi kurallarının uygulanmadığı sözlüktür:
galatasaray sporcusu veya yöneticisine doğrudan küfür ya da hakaret eden kişilerin hesapları kapatılır.
savunduklarını artık inandığı için değil takıntı haline getirdiği için "inatla" savunan; savunduklarını ıspatlamak için her galatasaray mağlubiyetinden sonra sözlüğü kişisel şovuna alet eden; savunduklarında düşüncelerinden öte kişiliğini ve üslubunu ön plana çıkaran; mağlubiyetlerden sonra tüm sinirini yazılarıyla sözlüğe kanalize eden; hakaret etmeyi eleştirmek sanan; egosunu galatasaraylılığının üstüne çıkarmış; sözlükte sürekli kaos ortamı yaratan; galatasaray'dan ötürü sevmesini bilmeyen; bundan ötürü sevemeyen, saygı gösteremeyen; galatasaray'a, galatasaraylıya saygısı olmayan yazarların hesapları kapatılır.
gibi bazı kurallar, şartlar belirtilmesine rağmen bazı kişilere bu anlamda yol verilmesine anlam veremiyorum. futbolcusuna salak diyen, siktir git diyen, t.direktörüne götü boklu diyen adamlar, oldukça güzel bir şekilde yazarlıklarına ve provokatörlüklerine devam edebiliyor. veya bir yazar kalkıp yani burasının falanca ülkeden farkı yok hani ayağını denk al ölmüş babanın yanına gidebilirsin deyip (inşallah öyle olmaz diyerek de hesapta entrysini kitabına uyduruyor), başka bir entrysinde ilkokul mezunu olan bir insanı alenen aşağı görüyor, zaman zaman 00:00'den sonra ortaya fitne attığını, sözlüğü trollediğini, tartışma çıkardığını dolayısıyla sözlüğün huzurunu bozduğunu itiraf ediyor. ve bunlara rağmen halen sözlüğün yazarı olabiliyor.
buna rağmen neden acaba halen sözlük kuralları, anayasası gibi liste var bu ortamda? bu gibi sebeplerle sözlükten haklı olarak uzaklaştırılan kimseler var. evet doğru. ama son dönemde işler iyice çığırından çıkmışken neden bazı kişilere gereken yaptırımlar uygulanmıyor? uygulanmayacaksa neden bu kurallar var? bu kurallar olmasına rağmen yaptırımların uygulanmaması durumunda bu ortamın yönetimi de bu tarz olaylara göz yummuş olmuyor mu?
nasıl bu noktaya gelindi bilmiyorum. senelerdir burada birçok şey öğrendim, üzerinde düşünmeye sevk eden birçok şey okudum. ama artık pek fazla böyle şeyler görmüyorum sözlükte. daha ziyade nefret, hakaret, küfür var artık. saygı göstermek zorunda değilim diyen insanlar görüyorum. benim bildiğim insanlar birbirine saygı göstermek zorundadır. insanlık, medeniyet bunu gerektirir. ( bir de ondan sonra sevmedikleri insana tam ortadoğu kafası derler. ) sevip sevmemek sana kalmış, kalbi bir durum, o ayrı. ( kurallarda da bu var zaten: galatasaray'dan ötürü sevmesini bilmeyen; bundan ötürü sevemeyen, saygı gösteremeyen; galatasaray'a, galatasaraylıya saygısı olmayan yazarların hesapları kapatılır.) dolayısıyla kendime faydalı şeyler katmak için, keyif almak için girdiğim, dahil olduğum bu sözlük artık beni durduk yere kızdıran, geren bir yer olmaya başladı. ben saygısızlıkta bu kadar çok ısrar edildiğini ve gereken cezanın uygulanmadığını hiçbir yerde görmedim.
bu bağlamda saygısızlığın her geçen gün arttığı, hakaretlerin cezasız kaldığı ( ya da hak edilen, belirtilen cezaların verilmeyerek neredeyse yol verildiği), yönetimine güvenimi kaybettiğim bu sözlükte olmak istemiyorum. eminim ki bu konuda yalnız da değilim.
galatasaray sporcusu veya yöneticisine doğrudan küfür ya da hakaret eden kişilerin hesapları kapatılır.
savunduklarını artık inandığı için değil takıntı haline getirdiği için "inatla" savunan; savunduklarını ıspatlamak için her galatasaray mağlubiyetinden sonra sözlüğü kişisel şovuna alet eden; savunduklarında düşüncelerinden öte kişiliğini ve üslubunu ön plana çıkaran; mağlubiyetlerden sonra tüm sinirini yazılarıyla sözlüğe kanalize eden; hakaret etmeyi eleştirmek sanan; egosunu galatasaraylılığının üstüne çıkarmış; sözlükte sürekli kaos ortamı yaratan; galatasaray'dan ötürü sevmesini bilmeyen; bundan ötürü sevemeyen, saygı gösteremeyen; galatasaray'a, galatasaraylıya saygısı olmayan yazarların hesapları kapatılır.
gibi bazı kurallar, şartlar belirtilmesine rağmen bazı kişilere bu anlamda yol verilmesine anlam veremiyorum. futbolcusuna salak diyen, siktir git diyen, t.direktörüne götü boklu diyen adamlar, oldukça güzel bir şekilde yazarlıklarına ve provokatörlüklerine devam edebiliyor. veya bir yazar kalkıp yani burasının falanca ülkeden farkı yok hani ayağını denk al ölmüş babanın yanına gidebilirsin deyip (inşallah öyle olmaz diyerek de hesapta entrysini kitabına uyduruyor), başka bir entrysinde ilkokul mezunu olan bir insanı alenen aşağı görüyor, zaman zaman 00:00'den sonra ortaya fitne attığını, sözlüğü trollediğini, tartışma çıkardığını dolayısıyla sözlüğün huzurunu bozduğunu itiraf ediyor. ve bunlara rağmen halen sözlüğün yazarı olabiliyor.
buna rağmen neden acaba halen sözlük kuralları, anayasası gibi liste var bu ortamda? bu gibi sebeplerle sözlükten haklı olarak uzaklaştırılan kimseler var. evet doğru. ama son dönemde işler iyice çığırından çıkmışken neden bazı kişilere gereken yaptırımlar uygulanmıyor? uygulanmayacaksa neden bu kurallar var? bu kurallar olmasına rağmen yaptırımların uygulanmaması durumunda bu ortamın yönetimi de bu tarz olaylara göz yummuş olmuyor mu?
nasıl bu noktaya gelindi bilmiyorum. senelerdir burada birçok şey öğrendim, üzerinde düşünmeye sevk eden birçok şey okudum. ama artık pek fazla böyle şeyler görmüyorum sözlükte. daha ziyade nefret, hakaret, küfür var artık. saygı göstermek zorunda değilim diyen insanlar görüyorum. benim bildiğim insanlar birbirine saygı göstermek zorundadır. insanlık, medeniyet bunu gerektirir. ( bir de ondan sonra sevmedikleri insana tam ortadoğu kafası derler. ) sevip sevmemek sana kalmış, kalbi bir durum, o ayrı. ( kurallarda da bu var zaten: galatasaray'dan ötürü sevmesini bilmeyen; bundan ötürü sevemeyen, saygı gösteremeyen; galatasaray'a, galatasaraylıya saygısı olmayan yazarların hesapları kapatılır.) dolayısıyla kendime faydalı şeyler katmak için, keyif almak için girdiğim, dahil olduğum bu sözlük artık beni durduk yere kızdıran, geren bir yer olmaya başladı. ben saygısızlıkta bu kadar çok ısrar edildiğini ve gereken cezanın uygulanmadığını hiçbir yerde görmedim.
bu bağlamda saygısızlığın her geçen gün arttığı, hakaretlerin cezasız kaldığı ( ya da hak edilen, belirtilen cezaların verilmeyerek neredeyse yol verildiği), yönetimine güvenimi kaybettiğim bu sözlükte olmak istemiyorum. eminim ki bu konuda yalnız da değilim.