183
sözlükte saçma sapan eleştirilen, bok atılan lise. yorumları okuyunca sanırsın ki galatasaray bu lise yüzünden sürekli başarısız oluyor, şampiyonluk veya kupa kazanamıyor, küme düşmemeye oynuyor falan filan. aksine türkiye'nin en başarılı kulübü galatasaray spor kulübü. herhangi bi sıkıntıda; lise şöyle lise böyle, başarıda; biz yaptık biz ettik lisenin payı yok. yav he he amk.
somut olarak ne yapmış da kulübün anasını bellemiş abi liseliler bu kadar? cidden merak ediyorum ve bilmediğimden soruyorum. ne yapmışlar aydınlatın beni. kulaktan dolma, soyut, farazi şeylerle gelmeyin ama bana. somut veri ve örneklerle gelin. başka türlü objektiflikten uzak, ön yargılı ve kişisel görüşe giriyor çünkü yorumlar.
eleştirilere katıldığım noktalar da yok değil allah için. mali konularda destek sıfıra yakın. kongrelerde aristokrat aristokrat konuşmayı biliyorlar ama iş icraata gelince fıs. biri de çıkıp şu branşa ben sponsor olayım, bu transferin parasını ben vereyim demiyor mesela. ama bunu sadece liseye bağlamamak lazım. yönetimde galatasaray liseli olmayanlar yer alıyor gayet. misal abdurrahim albayrak, misal adnan polat. bu adamlar maddi olarak ne vermiştir kulübe? fenerli yöneticiler, hatta yönetici olmayan iş adamları bile çatır çatır sponsor oluyorlar kulüplerine ama bizde benim tek hatırladığım cem uzan var. jardel transferine sponsor olmuştu, telsim'le güzel bir sponsorluk anlaşması yapmıştık. onun dışında da galatasaray liselisinin ya da liseli olmayanın maddi açıdan kulübe destek olduğunu hatırlamıyorum.
kulübün mal varlığı, araziler, riva meselesi gibi konular tartışılır. sat, düzlüğe çık diye bir anlayış olamaz. ancak günü kurtarırsınız böyle yaparak. bu konudaki eleştirilerinizi de çok yerli bulmuyorum.
bir diğer itici ve eleştirilecek nokta da liselilerin kulübü aşırı sahiplenişi. burun kalkıklığı ve kendini beğenmiş bir elitlik var cidden. bu beni de rahatsız ediyor. bırakın galatasaray'a yardımı dokunabilecek herkes girsin işte kulübe, üyeliğe, yönetime. bunun değişmesi lazım. ama yine de kulübün köklerinin liseye dayanmasından, liseyle bağlantılı olmaktan genel olarak rahatsızlık duymuyorum ben. aksine hoşuma gidiyor. bizi diğer kulüplerden farklı kılıyor çünkü. beğenseniz de beğenmeseniz de gayet taşaklı bir kültürdür bu. şöyle böyle diyerek itibarsızlaştırmaya gerek yok. daha önce de yazmıştım, diğer kulüpler can atıyor böyle bir kültür sahibi olmaya. bakın fenerbahçe'ye mesela, fenerbahçe lisesi'yle bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. bize benzemeye çalışıyorlar.
velhasıl kelam eksikleri, gedikleri, rahatsız edici tarafları olabilir ama bu kadar da itin götüne sokulacak bir tarafı yok lise oluşumunun. bugüne kadar türk futbol tarihinin en büyük başarılarını kazanırken de lise vardı, şimdi de lise var. haksızlık ediyorsunuz.
somut olarak ne yapmış da kulübün anasını bellemiş abi liseliler bu kadar? cidden merak ediyorum ve bilmediğimden soruyorum. ne yapmışlar aydınlatın beni. kulaktan dolma, soyut, farazi şeylerle gelmeyin ama bana. somut veri ve örneklerle gelin. başka türlü objektiflikten uzak, ön yargılı ve kişisel görüşe giriyor çünkü yorumlar.
eleştirilere katıldığım noktalar da yok değil allah için. mali konularda destek sıfıra yakın. kongrelerde aristokrat aristokrat konuşmayı biliyorlar ama iş icraata gelince fıs. biri de çıkıp şu branşa ben sponsor olayım, bu transferin parasını ben vereyim demiyor mesela. ama bunu sadece liseye bağlamamak lazım. yönetimde galatasaray liseli olmayanlar yer alıyor gayet. misal abdurrahim albayrak, misal adnan polat. bu adamlar maddi olarak ne vermiştir kulübe? fenerli yöneticiler, hatta yönetici olmayan iş adamları bile çatır çatır sponsor oluyorlar kulüplerine ama bizde benim tek hatırladığım cem uzan var. jardel transferine sponsor olmuştu, telsim'le güzel bir sponsorluk anlaşması yapmıştık. onun dışında da galatasaray liselisinin ya da liseli olmayanın maddi açıdan kulübe destek olduğunu hatırlamıyorum.
kulübün mal varlığı, araziler, riva meselesi gibi konular tartışılır. sat, düzlüğe çık diye bir anlayış olamaz. ancak günü kurtarırsınız böyle yaparak. bu konudaki eleştirilerinizi de çok yerli bulmuyorum.
bir diğer itici ve eleştirilecek nokta da liselilerin kulübü aşırı sahiplenişi. burun kalkıklığı ve kendini beğenmiş bir elitlik var cidden. bu beni de rahatsız ediyor. bırakın galatasaray'a yardımı dokunabilecek herkes girsin işte kulübe, üyeliğe, yönetime. bunun değişmesi lazım. ama yine de kulübün köklerinin liseye dayanmasından, liseyle bağlantılı olmaktan genel olarak rahatsızlık duymuyorum ben. aksine hoşuma gidiyor. bizi diğer kulüplerden farklı kılıyor çünkü. beğenseniz de beğenmeseniz de gayet taşaklı bir kültürdür bu. şöyle böyle diyerek itibarsızlaştırmaya gerek yok. daha önce de yazmıştım, diğer kulüpler can atıyor böyle bir kültür sahibi olmaya. bakın fenerbahçe'ye mesela, fenerbahçe lisesi'yle bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. bize benzemeye çalışıyorlar.
velhasıl kelam eksikleri, gedikleri, rahatsız edici tarafları olabilir ama bu kadar da itin götüne sokulacak bir tarafı yok lise oluşumunun. bugüne kadar türk futbol tarihinin en büyük başarılarını kazanırken de lise vardı, şimdi de lise var. haksızlık ediyorsunuz.