3412
3 haziranda ikinci kupayı da aldıktan sonraki 20 günlük süreçte bizim muhteşem vizyonlu ve barcelona'ya sportif direktör olacak kadar futboldan anlayan taraftar tarafından yerden yere vurulan hoca.
ne hakaretler, ne küfürler.. peki bunun sebebi ne? transfer!
lokal ligde iş yapabilecek bilal kısa dışında daha en ufak bir transfer yok, ancak aptal gazetelerde ve twitter'da yazılan her boku ciddiye alan ergen sürüleri galeyana gelip önüne gelene sallamakta.
bir gün ergenin teki geliyor bu başlığa, hamza hamzaoğlu'ndan şok itiraf "melo'yu göndereceğiz bana yekta yeter" dedi. gibi uydurmalarla linç başlıyor. bazen düşünüyorum gerçekten böyle haberlere inananların ciddi zeka problemleri olmalı. başka açıklaması yok çünkü.
transferler bittikten sonra eleştiriler yapılır ama dediğim gibi daha ortada fol yok fos yok, dedikodu dışında resmi ağızdan bir açıklama yok. buna rağmen niasse gelecek, şeyşu alınacak vb. iddialarla sövülmesi saçma kere saçmadır. gerekli yabancı oyuncu takviyeleri de yapılır.
sabri mevzusuna gelirsek de, kimse kusura bakmasın takımın başında jose mourinho bile olsaydı bu şaklabanla yine sözleşme uzatılırdı. anlamsız şekilde futbolu bırakana kadar yedek falan takılacak bu sabri, anlaşıldı. bir umut gider diyordum ama şampiyonluk falan gelince de sözleşme uzatılacağına adım gibi emindim.
takım için denge olayı; bu takım içi denge denen naneyi zıvanadan çıkaran kişi de sözlüğün en azından hala %40-50'sinin savunduğu ünal aysal'dır. eray işçan denilen tip milyon kazanıyor, ontivero'su bile son yılında 650.000 euro kazanacak. daha tonlarca örnek var. bu kadar şişirilmiş oyuncu kadrosu burak yılmaz gibi çapsızlara yapılan kontratlar ortada.
ama o über vizyonlu, diğerleri tü kaka. oldu canım görürsem söylerim hıhı.
sözde ünal aysal mali genel kurulda çıkıp konuşmuş, galatasaray'ı aldığı gibi bırakmış. o mali genel kurulda bir halt anlatmadı. dişe dokunur hiçbir konudan bahsetmedi. bolca saçmaladı, sıvadı ve gitti. hesap sormamak galatasaray camiasının sorunudur.
kulübün öyle ahım şahım parasının olmaması da şaşılacak bir şey değil. basketbol takımlarının geçirdiği sezon ortada. futbol takımına ayrılan transfer bütçesi de fazla değildir. sonra neden transfer yapmıyoruz. 2014-15 devre arasında neden yapmadıysak şuanda da yıldız almıyorsak o sebeptendir.
bunun ne hamza hocanın vizyonuyla ne de cüneyt tanman veya başkan'ın çapsızlığıyla alakası vardır. ben de mercedes'e binmek istiyorum ama onu alacak param yok. ne yapayım? şimdi ben de vizyonsuz mu oluyorum bu durumda.
yıldız, çilek, kremşanti gibi ebleh kelimelerle uyutulmaya alışmış ergenler tabi transfer olmadıkça sövmeye de yer arar. gerçekten galatasaray'ı düşünen insanlar; yıldız kimi alacağız vs. diye düşünmek yerine önce bu kadrodaki gereksiz çöp fazlalığı nasıl atacağız, ondan sonra gerekli bölgelere optimum transferleri nasıl yapacağız diye düşünür.
adam göndermeden yeni oyuncular alalım, 50 kişilik kadromuzla gelecek sene 2 farklı takım çıkarıp ligde mücadele ederiz.
ne hakaretler, ne küfürler.. peki bunun sebebi ne? transfer!
lokal ligde iş yapabilecek bilal kısa dışında daha en ufak bir transfer yok, ancak aptal gazetelerde ve twitter'da yazılan her boku ciddiye alan ergen sürüleri galeyana gelip önüne gelene sallamakta.
bir gün ergenin teki geliyor bu başlığa, hamza hamzaoğlu'ndan şok itiraf "melo'yu göndereceğiz bana yekta yeter" dedi. gibi uydurmalarla linç başlıyor. bazen düşünüyorum gerçekten böyle haberlere inananların ciddi zeka problemleri olmalı. başka açıklaması yok çünkü.
transferler bittikten sonra eleştiriler yapılır ama dediğim gibi daha ortada fol yok fos yok, dedikodu dışında resmi ağızdan bir açıklama yok. buna rağmen niasse gelecek, şeyşu alınacak vb. iddialarla sövülmesi saçma kere saçmadır. gerekli yabancı oyuncu takviyeleri de yapılır.
sabri mevzusuna gelirsek de, kimse kusura bakmasın takımın başında jose mourinho bile olsaydı bu şaklabanla yine sözleşme uzatılırdı. anlamsız şekilde futbolu bırakana kadar yedek falan takılacak bu sabri, anlaşıldı. bir umut gider diyordum ama şampiyonluk falan gelince de sözleşme uzatılacağına adım gibi emindim.
takım için denge olayı; bu takım içi denge denen naneyi zıvanadan çıkaran kişi de sözlüğün en azından hala %40-50'sinin savunduğu ünal aysal'dır. eray işçan denilen tip milyon kazanıyor, ontivero'su bile son yılında 650.000 euro kazanacak. daha tonlarca örnek var. bu kadar şişirilmiş oyuncu kadrosu burak yılmaz gibi çapsızlara yapılan kontratlar ortada.
ama o über vizyonlu, diğerleri tü kaka. oldu canım görürsem söylerim hıhı.
sözde ünal aysal mali genel kurulda çıkıp konuşmuş, galatasaray'ı aldığı gibi bırakmış. o mali genel kurulda bir halt anlatmadı. dişe dokunur hiçbir konudan bahsetmedi. bolca saçmaladı, sıvadı ve gitti. hesap sormamak galatasaray camiasının sorunudur.
kulübün öyle ahım şahım parasının olmaması da şaşılacak bir şey değil. basketbol takımlarının geçirdiği sezon ortada. futbol takımına ayrılan transfer bütçesi de fazla değildir. sonra neden transfer yapmıyoruz. 2014-15 devre arasında neden yapmadıysak şuanda da yıldız almıyorsak o sebeptendir.
bunun ne hamza hocanın vizyonuyla ne de cüneyt tanman veya başkan'ın çapsızlığıyla alakası vardır. ben de mercedes'e binmek istiyorum ama onu alacak param yok. ne yapayım? şimdi ben de vizyonsuz mu oluyorum bu durumda.
yıldız, çilek, kremşanti gibi ebleh kelimelerle uyutulmaya alışmış ergenler tabi transfer olmadıkça sövmeye de yer arar. gerçekten galatasaray'ı düşünen insanlar; yıldız kimi alacağız vs. diye düşünmek yerine önce bu kadrodaki gereksiz çöp fazlalığı nasıl atacağız, ondan sonra gerekli bölgelere optimum transferleri nasıl yapacağız diye düşünür.
adam göndermeden yeni oyuncular alalım, 50 kişilik kadromuzla gelecek sene 2 farklı takım çıkarıp ligde mücadele ederiz.
