sabri sarıoğlu

galatasaray futbol takımı tarihinin belki de en çirkef oyunusudur. her yaptığı faul sonrası hakeme siktir çeker, olur olmaz her pozisyonda hakeme saldırır. arkadaşlarına boş boş emir yağdırmaktan kendi işini bile yapamaz (en basit örnek kupa finali) bir de bunlara şimdi saha içinde arkadaşlarına saldırmak da eklenmiş.

kademe bilmez, gittimi gelmez, yediğimiz hiç bir golde kadrajda bile olmaz. saçma sapan hücum presslerle defans yapısının içine sıçar,yıllardır attığı uzun taçlarla kanser eder, önünde oynayan sağ açığı hayata küstürür. tek derdi top bana gelsin iki orta açayım biri kaza bela vurur da popi olurum olan bir futbolcudur.

şimdi, seni buraya getiren yeteneğin, burada tutan karakterindir diye bir laf var değil mi?

yetenek ise, sabri'de kesinlikle bir sağ bek oyuncusu yeteneği yok.

karakter ise, galatasaray tarihine geçecek kadar kötü.

ya bi adamın tek özelliği üçlü çektirmek olabilir mi?

ama bakıyorum, hamza hoca bu sene yine onu kadroda düşünüyor. demek ki bu adam kulüp içinde çok güçlü. güçten kastım takım içinde, ya da yönetim içinde bir ağırlığı var.aklıma başka bir şey gelmiyor.

servetine servet kat sabri ne diyeyim, sen servetine servet katarken, bizim de ömrümüzden ömür gitsin.