10
son zamanlarda okurken sinirimi bozan tüm entrylerin altında imzası olan yazar. bu gün van persie başlığı coşmuşken verdiği transfer listesini görünce kendi kendime dedim ki ulan acaba bu adam fenerbahçeli bir troll mü?
sonra açtım geçmiş entrylerini okudum. kafamdaki şüphenin dağılması 3-4 entry bile sürmedi. hatta ne yalan söyliyim kendimden de utandım, fikrini beğenmediği için insanların galatasaraylılığını sorgulamaya kimsenin hakkı olmadığını düşünürken ben niye aynı şeyi yaptım diye.
kendisi galatasaray'ın başarısını isteyen bir kardeşimizdir.
ricam göze batan 3-5 şeye takılıp peşin hükümlü olmasın. bu gün ben hakkında bıçak sırtında bir ön yargıya varmak üzereydim. ama bir soluklanıp fikrimi analiz edip, adamı inceledim ve yanılgımdan döndüm. peşin hükümlü olmadım. olsam büyük haksızlık yapmış olacaktım.
o da aynı şeyi yapmalı, peşin hükümlü olmaktan kaçınmalı.
ağır dozajda eleştirmeden önce bir soluklanmalı. eleştirirken köprüleri atmamalı. hepimizin umudu kestiği bir sezonda hızır gibi yetişerek 4. yıldızı takmış, hele şu kek kalıbı muhabbetinden sonra camiayı madara olmaktan kurtarmış bir hoca var elimizde. yani almadan önce galatasaray'a vermiş nadir isimlerden bir tanesi.
mesela transferler üzerinden böyle bir hocayı eleştirecekse önce büyük resmi görebilmek için kadronun oluşmasını beklemesi çok daha sağ duyulu olur. çok değişken var amk futbolda. bana göre insan yargıda bulunmadan önce mesela oluşan kadroyu harcanan paralarla kıyaslamalı. yani toplamda 3-5 milyon harcadıysa koca galatasaray o zaman hocaya çapsız demek yerine takımın mali durumunu sorgulamalı. ama amrabat amrabat diye tutturup da 8-10 milyon eu'yu harcattıysa hamza hoca o zaman tabi ki ona göre yazmalı.
bir de şu nokta var. lucescu uefa şampiyonu galatasaray'a geldi, kadrosuna bir de jardel eklendi ama ligi ikinci bitirdi. üzerinden 1 sezon geçti. okan, emre, hagi gibi takımın starları galatasaray'dan ayrıldı. gitti florquin'le şampiyon oldu.
belki hamza hoca bilal'le daha iyi çalışacak bilemiyoruz. ki şöyle bir entrylerime göz gezdiren insan, bilal transferine ne kadar karşı olduğumu görür. ama herkes kendine fikir özgürlüğü istiyor ya, öncelikle bu özgürlüğü taraftar olarak hamza hoca'ya tanımalıyız.
bu adam yıldızlarla kim ne derse desin güzel çalışıyor. prandelli efendinin yedek bıraktığı sneijder'i alıp öyle bir sarıp sarmaladı ki, adam kötü oynadığı günde bile geldiğinden beri ilk kez galatasaray'ın lideri gibi durdu sahada. bilemiyorum bu bir vizyon ölçütü müdür?
neyse özetle kimi isterse tabi ki eleştirebilir. ama tarzı irrite edicek kadar saldırgan ve provokatif. evet fikir özgürlüğü, fikir özgürlüğü. ama dahil olduğun bir platformda, oradaki yazarların huzurunu kaçırıyorsan adama bir de "saygı vardı ona ne oldu?" diye sorarlar.
uzun zamandır kimsenin nick altı böyle coşmamıştı. ben kendisi hakkında peşin hükümlü olmamla ilgili çok sert bir özeleştiri yaptım. o da üslubuyla ilgili özeleştirisini yapsın.
sonra açtım geçmiş entrylerini okudum. kafamdaki şüphenin dağılması 3-4 entry bile sürmedi. hatta ne yalan söyliyim kendimden de utandım, fikrini beğenmediği için insanların galatasaraylılığını sorgulamaya kimsenin hakkı olmadığını düşünürken ben niye aynı şeyi yaptım diye.
kendisi galatasaray'ın başarısını isteyen bir kardeşimizdir.
ricam göze batan 3-5 şeye takılıp peşin hükümlü olmasın. bu gün ben hakkında bıçak sırtında bir ön yargıya varmak üzereydim. ama bir soluklanıp fikrimi analiz edip, adamı inceledim ve yanılgımdan döndüm. peşin hükümlü olmadım. olsam büyük haksızlık yapmış olacaktım.
o da aynı şeyi yapmalı, peşin hükümlü olmaktan kaçınmalı.
ağır dozajda eleştirmeden önce bir soluklanmalı. eleştirirken köprüleri atmamalı. hepimizin umudu kestiği bir sezonda hızır gibi yetişerek 4. yıldızı takmış, hele şu kek kalıbı muhabbetinden sonra camiayı madara olmaktan kurtarmış bir hoca var elimizde. yani almadan önce galatasaray'a vermiş nadir isimlerden bir tanesi.
mesela transferler üzerinden böyle bir hocayı eleştirecekse önce büyük resmi görebilmek için kadronun oluşmasını beklemesi çok daha sağ duyulu olur. çok değişken var amk futbolda. bana göre insan yargıda bulunmadan önce mesela oluşan kadroyu harcanan paralarla kıyaslamalı. yani toplamda 3-5 milyon harcadıysa koca galatasaray o zaman hocaya çapsız demek yerine takımın mali durumunu sorgulamalı. ama amrabat amrabat diye tutturup da 8-10 milyon eu'yu harcattıysa hamza hoca o zaman tabi ki ona göre yazmalı.
bir de şu nokta var. lucescu uefa şampiyonu galatasaray'a geldi, kadrosuna bir de jardel eklendi ama ligi ikinci bitirdi. üzerinden 1 sezon geçti. okan, emre, hagi gibi takımın starları galatasaray'dan ayrıldı. gitti florquin'le şampiyon oldu.
belki hamza hoca bilal'le daha iyi çalışacak bilemiyoruz. ki şöyle bir entrylerime göz gezdiren insan, bilal transferine ne kadar karşı olduğumu görür. ama herkes kendine fikir özgürlüğü istiyor ya, öncelikle bu özgürlüğü taraftar olarak hamza hoca'ya tanımalıyız.
bu adam yıldızlarla kim ne derse desin güzel çalışıyor. prandelli efendinin yedek bıraktığı sneijder'i alıp öyle bir sarıp sarmaladı ki, adam kötü oynadığı günde bile geldiğinden beri ilk kez galatasaray'ın lideri gibi durdu sahada. bilemiyorum bu bir vizyon ölçütü müdür?
neyse özetle kimi isterse tabi ki eleştirebilir. ama tarzı irrite edicek kadar saldırgan ve provokatif. evet fikir özgürlüğü, fikir özgürlüğü. ama dahil olduğun bir platformda, oradaki yazarların huzurunu kaçırıyorsan adama bir de "saygı vardı ona ne oldu?" diye sorarlar.
uzun zamandır kimsenin nick altı böyle coşmamıştı. ben kendisi hakkında peşin hükümlü olmamla ilgili çok sert bir özeleştiri yaptım. o da üslubuyla ilgili özeleştirisini yapsın.