3013
hamza hocam;
nasıl bir takım istediğimi izaha çalışacağım. bunu yaparken de 1996-2000 kadrosunu model alıp bugünkü kadro ile karşılaştırmak ve sonuçta da kanaatimi açıklamak istiyorum.
orta sahada melo-selçuk yasin-sneijder-emre(hamit-bruma) oynuyoruz.
bu futbolculardan melo dışında hiçbirinin savunma özelliği yok. sneijder hagi modelinde oynuyor ve çok faydalı bir yıldız olduğundan ondan savunma beklemiyorum ama ya diğerleri. selçuk, yasin, emre, hamit ve bruma savunmada çok zayıf olduğundan rakipler orta sahamızı çok kolay geçiyor, hatta rakipler hücumda tek futbolcuyla ceza yayına kadar gelebiliyor. savunma tek başına melo'nun sırtına binince, o da agresifleşmek zorunda kalıyor. tamam melo yapı olarak hırslı ama dikkatli izlersek, melo'nun kartlık hareketlerinin büyük kısmının selçuk, emre, hamit ve sabri'nin savunma hataları ve kritik top kayıplarından kaynaklandığını görürüz. melo bu koşmayan pres yapmayan orta sahayı aslında ameliyattan döndükten sonra nazik bir dille uyardı. hatırlayalım ne demişti; "arkadaşlar, hepimiz umut gibi oynayalım. belki tekniği yetersiz ama çok koşuyor, pres yapıyor" bu aslında orta sahadaki arkadaşlarına yeterince koşmuyorsunuz, savunma yapmıyorsunuz, beni zor durumda bırakıyorsunuzun nazik ifadesiydi.
1996-2000 kadrosunun dizilişini hatırlayalım. ön liberoda suat-emre, sağda okan, solda kemik ya da arif, virtüöz hagi ve forvette hakan.
suat-emre-okan rakibe öyle pres yapardı, öyle basardı ki, rakip üç pastan fazla yapamazdı. top kapıldıktan sonra dar alanda kısa paslaşmalarla (aynı adlı filmi dahi yapılmıştır) hagi'ye servis edilir, o da ya şükür'e ya arif'e gol yaptırır ya da kaleye müthiş şutlar çıkarırdı.
şimdi hagi'miz var (sneijder) ama emre-okan-suatımız yok. o zamanlar koşu mesafeleri ölçülmüyordu. ölçülseydi bu üçlünün rekorları alt üst ettiğini görebilirdik. selçuk teknik ama asla bir emre ya da suat değil. hele suat hiç değil. (manu ile çok sık karşılaşırdık, suat manu'nun tüm hücum varyasyonlarını bozardı. ferguson, bu adamda doping mi var diye şaka! bile yapmıştı)
neyse devam edersek, selçuğun pres ve savunma özelliği hiç yok. yavaş olduğu için daima rakiplerin presine maruz kalıyor ve çok top kaptırıyor. melo hariç diğerleri sadece hücum futbolcuları. kalitelerine lafım yok ama orta saha oyuncularının çok koşan, iyi pres ve iyi savunma yapan aynı zamanda da dar alanda kısa ve hızlı paslaşmalar yapabilen teknik futbolculardan oluşması gerekir.
-burada önemli olduğunu düşündüğüm bir bilgi vermek istiyorum. yıl sanıyorum 1999 idi. barcelona'dan florya'ya bir ekip gelmiş ve üç gün boyunca galatasaray'ı incelemişlerdi. bunu o günkü kulüp çalışanları hatırlayacaktır. özellikle dar alanda kısa ve hızlı paslaşmalar ve pres çalışmalarına odaklanmışlardı. galatasaray'ın başarısının sırrını araştırıyorlardı.-
sonuç olarak, orta saha ile ilgili olarak, melo kadar savunma ve pres özelliği olan, ikinci bir futbolcunun olması elzemdir. selçuk ya da hamit'in hatta yeni transferimiz bilal kısa'nın bunu başarması mümkün mü? çok zor, hele şampiyonlar liginde imkansız. öyleyse melo'nun yanına nigel de jong tipi bir ön libero şart. jong yaşlı olduğundan alınacak futbolcu genç olursa, (25-28 aralığında) iki yıl sonraki hedefimiz için harika olur.
gelelim defansa;
popescu-bülent ikilisini o gün bu gün yakalayamadık. ancak chedjou-semih ikilisi önümüzdeki sezon bir tık daha yükseleceklerdir. özellikle semih'in güveni arttı ve baressi olma yolunda. asla satılmamalıdır. üstelik hem sağ hem sol stoper oynayabiliyor yaşı çok genç, çok hızlı, arkaya atılan topları rahatça topluyor, iyi yer tutuyor, boyu biraz kısa ama iyi sıçrama özelliği sayesinde o açığını da kapatıyor. topu oyuna sokma özelliğini biraz geliştirmesi lazım. onu da antremanlarda, çift kalelerde ısrarla ve çok tekrarla kazanabilir. ancak kaliteli bir sol stoper avrupa için şart. h. balta yine sol stoper için yedek olabilir.
sol bekte telles-olcan ikilisi bu yıl götürebilir. hele telles bu sezon çok daha iyi olacak diye umut ediyorum. bunun işaretlerini verdi bu yıl. sağ bekte ise sorun var ve herkes bunu biliyor. sabri çizgi adamı değil. savunma yetisi hiç yok. alanını boş bırakıyor vs. takımı beş-altı yıl taşıyabilecek fuleli bir sağ bek lazım. bence şener özbayraklı iyi bir isimdi ama fenere gidiyor gibi. (şener yedek olacak bir futbolcu değil. oynamazsa kaybolur. gökhan varken de oynayamaz. o zaman neden fb. sırf galatasaray almasın diye olabilir mi?) neyse yabancı bir isim bulunabilir herhalde.
forvette burak ve umut elde tutulmalı ama çok süper bir sprinter forvet alınmalı. paraya kıyılmalı ve genç bir forvet alınmalı. yaşı azami 28 olmalı ki bizi beş yıl taşıyabilsin. torres, falcao, joel campel gibi isimler harika olur. van persi'yi tuttuğumu söyleyemem. yeterince yırtıcı ve sprinter değil.
öyleyse özetlemek gerekirse
1-yıldız bir forvet
2-dünya çapında bir sağ bek
3-melo'nun yanına melo tipi bir ön libero
4-sol stoper
bunların üçü kesinlikle ilk onbirde oynayacak kalite ve kalibrede olmalı.
ayrıca kanat oyuncuları yasin ve bruma'nın alternatifi yok. emre kanat oyuncusu değil, sneijder'in ve zorlarsak ön liberonun alternatifi bir yapıda. o nedenle amrabat kadroda tutulmalıdır.
son olarak hocam; büyük düşünerek çok kaliteli üç ya da dört ilk onbir futbolcusu alarak, yıllar geçse de bir çırpıda sayılabilecek istikrarlı bir kadro oluşturarak bize avrupada ses getirecek bir takım sunmanı bekliyor başarılar diliyorum.
nasıl bir takım istediğimi izaha çalışacağım. bunu yaparken de 1996-2000 kadrosunu model alıp bugünkü kadro ile karşılaştırmak ve sonuçta da kanaatimi açıklamak istiyorum.
orta sahada melo-selçuk yasin-sneijder-emre(hamit-bruma) oynuyoruz.
bu futbolculardan melo dışında hiçbirinin savunma özelliği yok. sneijder hagi modelinde oynuyor ve çok faydalı bir yıldız olduğundan ondan savunma beklemiyorum ama ya diğerleri. selçuk, yasin, emre, hamit ve bruma savunmada çok zayıf olduğundan rakipler orta sahamızı çok kolay geçiyor, hatta rakipler hücumda tek futbolcuyla ceza yayına kadar gelebiliyor. savunma tek başına melo'nun sırtına binince, o da agresifleşmek zorunda kalıyor. tamam melo yapı olarak hırslı ama dikkatli izlersek, melo'nun kartlık hareketlerinin büyük kısmının selçuk, emre, hamit ve sabri'nin savunma hataları ve kritik top kayıplarından kaynaklandığını görürüz. melo bu koşmayan pres yapmayan orta sahayı aslında ameliyattan döndükten sonra nazik bir dille uyardı. hatırlayalım ne demişti; "arkadaşlar, hepimiz umut gibi oynayalım. belki tekniği yetersiz ama çok koşuyor, pres yapıyor" bu aslında orta sahadaki arkadaşlarına yeterince koşmuyorsunuz, savunma yapmıyorsunuz, beni zor durumda bırakıyorsunuzun nazik ifadesiydi.
1996-2000 kadrosunun dizilişini hatırlayalım. ön liberoda suat-emre, sağda okan, solda kemik ya da arif, virtüöz hagi ve forvette hakan.
suat-emre-okan rakibe öyle pres yapardı, öyle basardı ki, rakip üç pastan fazla yapamazdı. top kapıldıktan sonra dar alanda kısa paslaşmalarla (aynı adlı filmi dahi yapılmıştır) hagi'ye servis edilir, o da ya şükür'e ya arif'e gol yaptırır ya da kaleye müthiş şutlar çıkarırdı.
şimdi hagi'miz var (sneijder) ama emre-okan-suatımız yok. o zamanlar koşu mesafeleri ölçülmüyordu. ölçülseydi bu üçlünün rekorları alt üst ettiğini görebilirdik. selçuk teknik ama asla bir emre ya da suat değil. hele suat hiç değil. (manu ile çok sık karşılaşırdık, suat manu'nun tüm hücum varyasyonlarını bozardı. ferguson, bu adamda doping mi var diye şaka! bile yapmıştı)
neyse devam edersek, selçuğun pres ve savunma özelliği hiç yok. yavaş olduğu için daima rakiplerin presine maruz kalıyor ve çok top kaptırıyor. melo hariç diğerleri sadece hücum futbolcuları. kalitelerine lafım yok ama orta saha oyuncularının çok koşan, iyi pres ve iyi savunma yapan aynı zamanda da dar alanda kısa ve hızlı paslaşmalar yapabilen teknik futbolculardan oluşması gerekir.
-burada önemli olduğunu düşündüğüm bir bilgi vermek istiyorum. yıl sanıyorum 1999 idi. barcelona'dan florya'ya bir ekip gelmiş ve üç gün boyunca galatasaray'ı incelemişlerdi. bunu o günkü kulüp çalışanları hatırlayacaktır. özellikle dar alanda kısa ve hızlı paslaşmalar ve pres çalışmalarına odaklanmışlardı. galatasaray'ın başarısının sırrını araştırıyorlardı.-
sonuç olarak, orta saha ile ilgili olarak, melo kadar savunma ve pres özelliği olan, ikinci bir futbolcunun olması elzemdir. selçuk ya da hamit'in hatta yeni transferimiz bilal kısa'nın bunu başarması mümkün mü? çok zor, hele şampiyonlar liginde imkansız. öyleyse melo'nun yanına nigel de jong tipi bir ön libero şart. jong yaşlı olduğundan alınacak futbolcu genç olursa, (25-28 aralığında) iki yıl sonraki hedefimiz için harika olur.
gelelim defansa;
popescu-bülent ikilisini o gün bu gün yakalayamadık. ancak chedjou-semih ikilisi önümüzdeki sezon bir tık daha yükseleceklerdir. özellikle semih'in güveni arttı ve baressi olma yolunda. asla satılmamalıdır. üstelik hem sağ hem sol stoper oynayabiliyor yaşı çok genç, çok hızlı, arkaya atılan topları rahatça topluyor, iyi yer tutuyor, boyu biraz kısa ama iyi sıçrama özelliği sayesinde o açığını da kapatıyor. topu oyuna sokma özelliğini biraz geliştirmesi lazım. onu da antremanlarda, çift kalelerde ısrarla ve çok tekrarla kazanabilir. ancak kaliteli bir sol stoper avrupa için şart. h. balta yine sol stoper için yedek olabilir.
sol bekte telles-olcan ikilisi bu yıl götürebilir. hele telles bu sezon çok daha iyi olacak diye umut ediyorum. bunun işaretlerini verdi bu yıl. sağ bekte ise sorun var ve herkes bunu biliyor. sabri çizgi adamı değil. savunma yetisi hiç yok. alanını boş bırakıyor vs. takımı beş-altı yıl taşıyabilecek fuleli bir sağ bek lazım. bence şener özbayraklı iyi bir isimdi ama fenere gidiyor gibi. (şener yedek olacak bir futbolcu değil. oynamazsa kaybolur. gökhan varken de oynayamaz. o zaman neden fb. sırf galatasaray almasın diye olabilir mi?) neyse yabancı bir isim bulunabilir herhalde.
forvette burak ve umut elde tutulmalı ama çok süper bir sprinter forvet alınmalı. paraya kıyılmalı ve genç bir forvet alınmalı. yaşı azami 28 olmalı ki bizi beş yıl taşıyabilsin. torres, falcao, joel campel gibi isimler harika olur. van persi'yi tuttuğumu söyleyemem. yeterince yırtıcı ve sprinter değil.
öyleyse özetlemek gerekirse
1-yıldız bir forvet
2-dünya çapında bir sağ bek
3-melo'nun yanına melo tipi bir ön libero
4-sol stoper
bunların üçü kesinlikle ilk onbirde oynayacak kalite ve kalibrede olmalı.
ayrıca kanat oyuncuları yasin ve bruma'nın alternatifi yok. emre kanat oyuncusu değil, sneijder'in ve zorlarsak ön liberonun alternatifi bir yapıda. o nedenle amrabat kadroda tutulmalıdır.
son olarak hocam; büyük düşünerek çok kaliteli üç ya da dört ilk onbir futbolcusu alarak, yıllar geçse de bir çırpıda sayılabilecek istikrarlı bir kadro oluşturarak bize avrupada ses getirecek bir takım sunmanı bekliyor başarılar diliyorum.