23454
bursaspor ile oynanacak kupa maçı için;
"inanıyorum ki sahada gerçekten türkiye kupası için sadece futbol oynamaya ve kazanmaya çalışan iki takım olacak. mecburen bunlardan bir tanesi kazanacak ve birisi kaybedecek. her şeyden önce, futbolun kazanmasını arzuluyorum. tribünlerde her iki takımın taraftarının sadece kendi takımını destekleyerek güzel bir atmosfer ortaya koyacaklarına inanıyorum. hak edenin kazandığı, güzel, keyifli, kaybedenin dahi zevk aldığı bir maç olsun istiyorum. her iki takıma da başarılar diliyorum."
sözleşmesinin 31 mayıs tarihi itibarıyla sona erdiğini hatırlatılması üzerine;
"bir şey düşünmedik bu güne kadar. biz hala takımımızın başarısı için devam ediyoruz. sözleşmemiz bitmiş ya da bitmemiş önemli değil. motivasyonumuz devam ediyor. hatta eskisinden daha iyi devam ediyor. bir sıkıntı yok"
ali dürüst ve abdurrahim albayrak bugün itibarıyla görevde değiller ve kutlamalarda podyumda yer almamışlardı. siz stattan çıkarken kendilerini aradığınızı ancak ulaşamadığınızı söylemiştiniz. görüşme fırsatı buldunuz mu? şeklindeki bir soruya;
"yönetim kurulu olarak birlikte aldıkları bir karar vardı. podyuma çıkmama kararı vardı. bu çok doğal bir şey ama bizim aklımızda onları da, oradaki kutlamaların bir aşamasında çağırıp onore etmek vardı. en azından benim aklımda böyle bir şey vardı. fakat oradaki atmosfere bir an kendimizi kaptırdık. takım tur atmaya başladı. aklıma geldiğinde ben kenara koştum, selçuk'u da aldım hatta. 'kenarda onlar duruyorlar, alalım birlikte kupa fotoğrafı çektirelim' dedim, birlikte o coşkuyu yaşayalım diye. ama tabi onlar epey bekledikten sonra doğal olarak orayı terk etmişler. yukarı çıkmışlar galiba. ben stadı terk etmişler diye duymuştum, üzülmüştüm. o yüzden öyle bir açıklama yaptım. ama konuşuyoruz. dün de konuştuk. onlar açısından bir sıkıntı yok zaten. 'yönetim olarak bir karar aldık' dediler. biz kendi adımıza üzüldük. ben o gün kendi adıma üzüldüm. nasıl orada öyle bir gaflete düştüm de unuttum. çünkü bizle birlikte gece gündüz demeden emek veren insanlarız. 'herkes unutabilir ama benim unutmamam lazımdı' diye ben hala kendimi inanılmaz derece eleştiriyorum. iki gündür neredeyse uyumuyorum üzüntüden. onlar 'bir sıkıntı yok, sen rahat ol' diye beni telkin ediyorlar sağ olsunlar. ama ben hala bunun üzüntüsünü yaşıyorum. bunu söylemeden de geçemeyeceğim."
hamza hamzaoğlu
"inanıyorum ki sahada gerçekten türkiye kupası için sadece futbol oynamaya ve kazanmaya çalışan iki takım olacak. mecburen bunlardan bir tanesi kazanacak ve birisi kaybedecek. her şeyden önce, futbolun kazanmasını arzuluyorum. tribünlerde her iki takımın taraftarının sadece kendi takımını destekleyerek güzel bir atmosfer ortaya koyacaklarına inanıyorum. hak edenin kazandığı, güzel, keyifli, kaybedenin dahi zevk aldığı bir maç olsun istiyorum. her iki takıma da başarılar diliyorum."
sözleşmesinin 31 mayıs tarihi itibarıyla sona erdiğini hatırlatılması üzerine;
"bir şey düşünmedik bu güne kadar. biz hala takımımızın başarısı için devam ediyoruz. sözleşmemiz bitmiş ya da bitmemiş önemli değil. motivasyonumuz devam ediyor. hatta eskisinden daha iyi devam ediyor. bir sıkıntı yok"
ali dürüst ve abdurrahim albayrak bugün itibarıyla görevde değiller ve kutlamalarda podyumda yer almamışlardı. siz stattan çıkarken kendilerini aradığınızı ancak ulaşamadığınızı söylemiştiniz. görüşme fırsatı buldunuz mu? şeklindeki bir soruya;
"yönetim kurulu olarak birlikte aldıkları bir karar vardı. podyuma çıkmama kararı vardı. bu çok doğal bir şey ama bizim aklımızda onları da, oradaki kutlamaların bir aşamasında çağırıp onore etmek vardı. en azından benim aklımda böyle bir şey vardı. fakat oradaki atmosfere bir an kendimizi kaptırdık. takım tur atmaya başladı. aklıma geldiğinde ben kenara koştum, selçuk'u da aldım hatta. 'kenarda onlar duruyorlar, alalım birlikte kupa fotoğrafı çektirelim' dedim, birlikte o coşkuyu yaşayalım diye. ama tabi onlar epey bekledikten sonra doğal olarak orayı terk etmişler. yukarı çıkmışlar galiba. ben stadı terk etmişler diye duymuştum, üzülmüştüm. o yüzden öyle bir açıklama yaptım. ama konuşuyoruz. dün de konuştuk. onlar açısından bir sıkıntı yok zaten. 'yönetim olarak bir karar aldık' dediler. biz kendi adımıza üzüldük. ben o gün kendi adıma üzüldüm. nasıl orada öyle bir gaflete düştüm de unuttum. çünkü bizle birlikte gece gündüz demeden emek veren insanlarız. 'herkes unutabilir ama benim unutmamam lazımdı' diye ben hala kendimi inanılmaz derece eleştiriyorum. iki gündür neredeyse uyumuyorum üzüntüden. onlar 'bir sıkıntı yok, sen rahat ol' diye beni telkin ediyorlar sağ olsunlar. ama ben hala bunun üzüntüsünü yaşıyorum. bunu söylemeden de geçemeyeceğim."
hamza hamzaoğlu